/ Pazarın Sesi / Sevincin ve esenliğin doluluğu

Sevincin ve esenliğin doluluğu

Bugünkü elçisel pasajımız, Tanrı’ya sevinç, barış ve şükranın, Rab’bin Çarmıh’ta Kendisini Kurban olarak sunmaktan ve Dirilişi’nden kaynaklandığını anlamamıza yardımcı olur.

Elçi Pavlus, Tanrı sevgisinin meyvesi olarak, Rab’bin sevincine ve insanın Tanrı karşısındaki iç dünyasını Tanrı’nın “her türlü kavrayışı aşan” (Filipeliler 4:7), huzuru ile dolduran şükran duygusuna atıfta bulunur. Tanrı’nın esenliği her düşünceyi aşar, yani, insan zihninde kavranamaz. Çünkü sadece halklar arasında uyum içinde var olma, yaşama gibi bir gerekçeye ya da insanların sosyal yaşamının barışçıl çerçevesi için olmadığı gibi resmi biçimlere ya da dünyevi rejimlere de dayalı değildir.

Elçinin bahsettiği esenlik Kutsal Yazılar’da defalarca altı çizildiği gibi Rab İsa’nın bizzat kendisidir. “Esenlik veren Tanrı hepinizle birlikte olsun” (Romalılar 15:33), Pavlus Romalılar’a dileklerde bulunurken, Efesliler’e de “çünkü Mesih’in kendisi barışıklığımızdır” (Efesliler 2:14) yazıyordu.

Aslında Rab, gönüllü Çilesinden önce öğrencilerine “Size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın” (Yuhanna 14:27). diyor. Bu nedenle, mükemmel Tanrı ve mükemmel insan olan Mesih’in şahsında insan, Tanrı ve kendisiyle iç huzuru bularak tüm dünya ile barış sağlar. Yine aynı şekilde Suriyeli İshak “sen kendi içinde esenliği bulduğun zaman gökyüzü ve yeryüzüde de esenlik olacak” der.

Esenlik” kelimesi etimolojik olarak birleştirmek anlamına gelen “ερω” fiilinden gelir çünkü barış insanları birleştirir, insanları birbirine bağlarken, yokluğunda ise birçoklara bölünür. Mesih’in esenliği ahlaki değil ruhsal bir durum yani O’nun yaşamımızdaki varlığıdır. Günya barışının sonucu olarak ortaya çıkan, sürekli kalıplaşmış davranışlardan ve yalanlamalardan kurtulmanın tek umudu budur. Esenlik, Mesih’in yaşam tarzına uyum sağlamak için çalışmaktan, bölünme ve kargaşaya yol açan tutkularımıza karşı savaşmaktan ve mücadele etmekten, Tanrı’nın emirlerini uygulama gayretinden gelir. “Yasanı sevenler büyük esenlik bulur, hiçbir şey sendeletmez onları” (Mezmur 119:165).

Eskatolojik bakış açısı

Elbette esenlik ve sevinç bir anda kazanılmaz ama sürekli olarak başarılır. Onlar sadece Tanrı’nın Krallığı’nda değişmez bir durum olarak yaşanır. Tanrı’nın Krallığı gibi esenlik ve sevinç de gelecek çağda kendilerini gösterecekler ve Tanrı’nın Krallığı şimdiki yaşamdan başladığı gibi esenlik ve sevinç de şimdiki yaşamdan başlar.

Bu nedenle Elçi Pavlus, Kilise’nin üyeleri olarak inananların, Mesih’in Bedeni’nde yaşamına ortak oldukları göz önünde tutulduğunda, yaşadığımız dünyada kaçınılmaz olarak karşılaşacakları denenmeler ve sıkıntılarda bile her zaman Rab’de sevinmelerini tavsiye eder. Mesih’in ölüm ve günah üzerindeki zaferi, Hristiyanların diriliş sevincinin ve eskatolojik bekleyişinin temelidir. Bu şekilde, esenlik ve sevinç hem verilmiş bir nimet hem de arzu edilen, hem şimdi yaşanan hem de beklenen bir durum gibi algılanmaktadır.

Rab yakındadır – Rab yakında geliyor

Kutsal Elçilerin ve tüm Azizlerin deneyimi, kalplerini dolduran Mesih’teki sevincin ve esenliğin ortaya çıkmasıdır. Onlar, Kutsal Haftanın huşu dolu ayinleri aracılığıyla yaşamaya çağrıldığımız Rab’bin varlığını, Kutsal Ruh aracılığıyla yaşadılar.

Mesih’in yaşamındaki olaylar, kusursuz Çileleri, Haç ve Dirilişi, Rab’bin yakınımızda olduğunu kavramamıza yardımcı olurlar. Rab, Çarmıh’a gerilmiş sevgisiyle yanımızda ve içimizdedir. Bizim de bu sevgiyi kardeşlerimize sunmamız gerekiyor. Bu nedenle, bizi ilk seveni kabul ederek “Hozanna, Rab’bin adıyla gelene övgüler olsun” (Markos 11:9) diye haykırarak O’na övgülerimizi sunalım. Amin!

Arhimandrit N. K. Foni Kiriou (Rabbin Sesi) 15 numaralı broşüründen alıntılanarak tercüme edilmiştir, 09 Nisan 2023

Sevincin ve esenliğin doluluğu