/ Pazar Vaazlarι / Yegâne İnsansever

Yegâne İnsansever

 

Yegâne İnsansever

 

(23/5/2021)

Ortak ibadetimizde sıklıkla Tanrı’nın, yaradılışından günümüze kadar insan ırkı için sergilediği insanseverlikleri yad ederiz. Böylece, bütün günahkarlığımıza rağmen Rab ile iletişim kurmaya ve ona dileklerimizi iletmeye cesaret ederiz. İlahi Litürji esnasında okunan üçüncü antifonda1 Papaz’ın yaptığı dilek duası şöyle biter: “Rab’bim tüm bunları senden istiyoruz “çünkü sen iyi ve insansever Allah’sın”. Tüm Kutsal Ayinlerde ise Papaz’ın uzun bir dizi yakarmadan sonraki bitiş cümlesi benzerdir: “çünkü sen iyi ve insansever Allah’sın” der.

 

Büyük azizimiz Vasilios İlahi Litürji’nin Anafora2 Duasında, Tanrı’nın insanı “Kendi suretinde” yarattığı andan itibaren yaptığı her şeyi anar ve Tanrı’nın insan ırkına sonsuz insanseverliğini nasıl gösterdiğini şöyle özetler: Nimetlerinden yararlanması için insanı cennete yerleştirdi. İnsan Kendisinden uzaklaştığında onu terk etmedi ve çeşitli şekillerde onu şefkat ve iyilikle ziyaret etti. Tanrı, insanın gelecekteki kurtuluşunu duyurmak için Peygamberlerini gönderdi. İnsanları korumak için onlara koruyucu melekler gönderdi. Doğru zaman geldiğinde ise, insana ebedi hayatı vermesi ve Kutsal Bedeni ve Kanı ile insanı canlı tutması için biricik Oğlunu feda etti.

Tanrı’nın insana olan sevgisinin tezahürleri sonsuzdur. Ve sadece insanlığa yaptığı genel nitelikteki iyilikler değil, tek tek her insana ayrı ayrı gösterdiği insanseverliği de sonsuzdur. Örnek olarak, bugün Ortodoks kiliselerinde okunan İncil bölümünün bahsettiği Beytestadaki felçlinin iyileşmesi gibi. Rab Kudüs’e gider; kör, topal, felçli pek çok hastanın yattığı yere doğru yönelir. Melek suyu çalkaladıktan sonra havuza ilk giren iyileşiyordu. (bkz. Yuhanna 5,1-4) Hastaların hepsi, mucizevi bir şekilde iyileşmeyi bekliyordu.

Mesih, tüm hastalar arasından 38 yıldır felçten muzdarip bir adamı seçti. Bu çilekeş felçlinin ona iyileşmesi için yardım edecek kimsesi yoktu. Ama şimdi yanında Tanrı ve insan olan Mesih vardı. Yalnız ve kimsesiz hissettiğimizde, biz de, bunu unutmamaya çalışalım.

Mezmurcu “ Annemle babam beni terk etseler bile, RAB beni kabul eder.”. der (26 [27],10)

Felçliyle olan da buydu. Rab, felçliye yardım etmek için ona yaklaştı, ama felçlinin sandığı şekilde değil, özel ve mucizevi bir şekilde yardım etti. Rab’bin insana iyilik yapmak isterken bile hareket etme şekli bizi hayran bırakıyor. Rab, istediği gibi değil, insana bahşettiği özgürlüğe saygı duyarak hereket ediyor.

Mesih burada da aynı şekilde hareket etti. Felçlinin iyileşmek için orada olduğu apaçıktı. Ve tabii ki Mesih bunu biliyordu. Ama onu hemen iyileştirmedi. Mesih, iyileşmenin felçlinin rızasıyla gerçekleşmesini istiyordu. Felçli bu rızayı Kendisine ifade etsin diye Rab ona sorar: “İyileşmek istiyor musun?”(Yuhanna 5,6) Felçlinin niyazından sonra, Rab, onu felçli tutan hastalığını iyileştirmekle kalmadı, aynı zamanda ona hemen ayağa kalkıp yürümesi için güç de verdi, üstelik döşeğini de kaldıracak gücü vererek. (bkz ayet 7-9)

İşte bizim Rab’bimiz ve Tanrımız! Son derece/aşırı insansever! Hiç bir hayırseverimiz Rab’bin insanseverliğine erişemez. Çünkü Rab, hem bizi kimsenin sevemeyeceği kadar çok sever, hem de başka hiç kimsenin bize yardım edemeyeceği durumlarda bize yardım edecek gücü vardır. Hem dünyada yaşadığımız sürece hem de sonsuzlukta yaşadığımız sürece Rab bize iyilik yapar. Öyleyse Rab yegâne İnsanseverdir.

Sevgili kardeşlerim, Rab bir insansever olarak bize sürekli yardım etmeyi ve iyililk yapmayı amaçlar. Mezmurcunun dediği gibi: Rab’bim! merhametin hayatımın her günü beni izleyecek.” (Mezmur 22 [23],6) Bunu hiç bir zaman unutmayalım. Ama Rab iyilik yapmaya devam etmek için bizim de rızamızı ister. Bu, şu soruyu soranlara da cevap olur: “Rab her şeyi bilen olduğuna göre ve her şeyi bildiğine göre, neye ihtiyacım olduğunu görmüyor mu? Bunu duamda O’ndan istememe ne gerek var?” Rab tabii ki her şeyi bilir! Ama unutmamak için tekrar edelim: Rab ihtiyacımız olan her şeyi ondan dilememizi ister, bizim de ortak isteğimizi arzular. Bunun için Rab bizi teşvik eder: “Dileyin ve size verilecektir” ( Matta 7,7).

Öyleyse Rab ile duamız vasıtasıyla konuşurken, karşımızda bize acıması ve yardım etmesi için ikna etmemiz gereken otoriter, zor, sert, günahlarımız için cezalandırıcı bir Tanrı varmış hissine kapılmayalım. Rab, felçlinin felç olma sebebinin günahları olduğunu biliyordu. Buna rağmen, Rab onu iyileştirmek için gönüllü oldu. Rab’bin insanseverliği adaletinden daha büyüktür.

Akşam Ayini’nde okunan bir duaya göre: “Rab, çok merhametli ve iyidir; O’nun adına umut edenleri kurtarır, teselli eder, onlara yardımcı olur.”

Kardeşlerim, Rabbimiz ve Tanrımızı en büyük velînîmetimiz olarak hissedelim. Bizi başka kimsenin sevmeyeceği kadar çok sevdiğini, bize iyilik yapmak için fırsatlar yarattığını hissederek sarsılmaz bir imanla O’na sığınalım. Her ihtiyacımız olduğunda, neşe ve memnuniyetle her zaman insansever Rabbimizle bağlantı kuralım.

1 Antifon: Mezmurlardan alıntı olan 4 ayete antifon denir. Ikisi sol ilahici ikisi sağ ilahici tarafından birbiri arkası terennüm edilirler.

2 Anafora Duası: Ilahi Litjürji esnasında, sunulan ekmeğin ve şarabın, Mesih’in Kutsal Bedenine ve Kanına dönüştüğü müthiş an, papazın okuduğu duadır. (Kurban Duası)

Yegâne İnsansever