/ Pazar Vaazlarι / Tanrı krallığına girmemize engel olan zenginlik

Tanrı krallığına girmemize engel olan zenginlik

Tanrı krallığına girmemize engel olan zenginlik

İsa Mesih, sadece kendi faydasını düşünerek zenginliğini artıran insanlara karşı, öğretişte bulunduğu süre zarfınca  sert bir tavır göstermişti. Maddi zenginliklere bağlanan  ve lüks hayatı seven kişilerin Tanrı’nın Krallığı’na girmelerinin zor olduğunu defalarca söylemişti. “Nitekim devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliğine girmesinden daha kolaydır” (Luka 18:25).

Ama şunu unutmamalı ki, Rabbimiz hiçbir zaman ekonomik refahı yüksek insanları suçlamadı veya maddi zenginlik sahibi insanlara karşı tutum almadı. Birey, tüm bunlara bir iş, kendisine kalan bir miras ya da yasal yollarla sahip olabilirdi. Öğretisinin konusu, çoğu kez Kutsal Yazıların yorumlanmasında ideolojik güdümlü insanların yüzünden ortaya çıkan yanlış çıkarımlar gibi sınıfsal bir karaktere veya içeriğe sahip değildir.

Kişisel ekonomik yükseliş

Buna karşın Rab, zenginliğini doğru bir biçimde kullanmayan, komşusuyla hiç ilgilenmeyen ve sadece kendi kişisel ekonomik ilerleyişini düşünen kimselere karşı eleştirel yaklaşıyordu. Söz konusu benzetmede, zengin ve tarlaları olmasına rağmen, yani fazlasıyla servet sahibi bir insanın trajik bir figürüyle karşılaşıyoruz. İlk ve tek düşüncesi mahsullerini biriktirdiği yerde depolarını doldurmak ve daha büyüklerini inşa etmek. Bir başka deyişle, elde ettiği yeni zenginlikleri depolamak, yatırmak ve kaydetmek için bir yöntem bulmuştu.

Ayrıca bu tür bir inşa işinin sahip olabileceği yüksek mali ücreti de sormakta fayda var. Ancak bu, yeni mahsulü depolama planını tasarlayan ve bulduğu çözümden tamamen tatmin olan, vicdanını dinlendiren zengin adamı caydırmadı. Ama aynı gece Tanrı, onu öbür yaşama çağırdı ve bu dünyada sahip olduğu ne varsa onu orada takip etmedi.

Sürekli uyanık kalmak

Açıkça bir kez daha görülüyor ki, Rab, maddi zenginlik ve servet biriktirme tuzağına düşmüş insan zihniyetini hedef almaktadır. Rab, insanın kalbine yuva yaparak onu entrikacı, fesat bir kişiliğe dönüştüren, kendi küçük dünyasına hapseden ve bireyciliği en uçlarda yaşamasına sebebiyet veren zenginlik hırsının insan aklını nasıl karanlıkla kapladığını insan aklının nasıl karanlık bir yere dönüştüğünü gösterir. Tam olarak da günümüzde her zaman ve sık aralıklarla duyduğumuz şey de budur: “önemli olan benim iyi vakit geçirmemdir.” Ama ortaya çıkan soru şu ki: “ne pahasına?”, ve “bunun nihai sonucu nedir?”

İsa, Pazar Duasını öğrettikten sonra “Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Burada güve ve pas onları yer bitirir, hırsızlar da girip çalarlar” (Matta 6:19) diyerek bazı hatırlatmalarda bulundu. Ayrıca çarmıha gerilmesinden kısa bir zaman önce öğrencilerinddi zenginliklere insanın tamamıyla kendini teslim etmesi birey dünyanın geri kalanından gönüllü olarak soyutlandığı, varoluşu tek yönlü bir çıkmaz sokağa girdiğinden kişiliği daha da bozulmaya mahkum olur.

Benzetmenin dikkatimizden kaçmaması gereken bir noktası da, zengin kişi Rab’bin kendisini ne zaman çağıracağını bilmiyor ve O’nun huzurunda hazırlıksız yakalanıyor. İsa Mesih çok önceden, “Çünkü İnsanoğlu ummadığınız bir saatte gelecektir” (Matta 24:44),  demişti. Hiçbirimiz hayatımızın hangi noktasında bu dünyadan ayrılacağımızı bilecek durumda değiliz. Kutsal İlahi Yazarının bizleri teşvik ettiği gibi, “Mesih’in güveyinin dışında kalmamak için” kardeşimizi komşumuzu hissederek, kalbimizi arındırmak için çalışmamız ve hazırlık yapmamızda fayda vardır.

Arhimandrit A.A.Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 47 numaralı broşüründen alıntılnrak tercüme edilmiştir. 20 Kasım 2022

 

 

 

 

 

 

 

 

Tanrı krallığına girmemize engel olan zenginlik