/ Pazar Vaazlarι / İmanlılar için dualar

İmanlılar için dualar

(13.3.2022)

Tanrı’nın inayetiyle, geçen Pazar ilahi litürjinin yorumlamasına dair gerekli yorumları 23. konuşmamızla tamamladık. Umarım bu yorumlar, “Sözün Litürjisi” olarak adlandırdığımız İlahi Litürjinin ilk Kısmında neler yapıldığını anlamada hepimize yardımcı olmuşlardır. Söz konusu ilk kısım rahibin “Peder’in, Oğul’un ve Kutsal Ruh’un krallığı şimdi ve daima ve ebetler ebedince mübarektir övgüsüyle başlar ve İlahi Vaaz ve Katekümenler için Niyazlar ile sona erer.

Daha önce de söylediğimiz gibi, İlahi Litürji’nin bu ilk kısmında, Rabbimiz, Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in dünyaya gelişinden, O’nun Müjde’sinin ve mucizelerinin duyurulmasından, öğretisinin inananlar tarafından kabul edilmesinden ve daha sonra İlahi Liturji’nin İkinci Kısmında Kutsal Efkaristiya’da icra edilecek olan kansız kurbanına katılmak için imanlılar tarafından yapılması gereken tüm hazırlıklardan bahsedilir.

İlahi Litürji’de, Mesih’in Bedeninin Kurban olarak sunulması vakti yaklaşırken (kansız kurban), Kutsal Sunak’ın etranda bulunan litürjiyi icra eden ruhbanlar,  Kutsal Melekler’e bile tevcih edilmemiş olan bu en yüksek hizmette ellerini ve dillerini kullanarak Tanrı’nın verdiği büyük şeref üzerinde düşünürler. Litürjiyi icra edenler, böylesine yüksek ve kutsal bir iş için kendilerini layık görmezler! Günahkar olup diğer insanlarla aynı zaaflara sahip olduklarından, nasıl olur da insanların cehaleti ve günahları için arabulucu olarak Tanrı’nın huzuruna çıkabilirler? Rahiplerimiz bunlar üzerine düşünürken, alçakgönüllülükle önce kendileri için dua ederler. Layık olmamalarına rağmen, O’na yaklaşmayı ve O’na hizmet etmeyi kabul eden Tanrı’ya gönülden şükran içindedirler. Ve akabinde Rab’bin kendi elleriyle gerçekleştireceği ilahi Efkaristiya Gizeminin yüksek ve kutsal icrasına layık olmak için onlara yardım etmesini Rab’den dilerler! Îmanlılar için İlk Dua, Üçlü Tanrı’ya övgüyle sona erer ve halk “amin” der.

Diyakoz, îmanlıları tekrar dua etmeye çağırır: “Tekrar ve tekrar selâmetle Rab’be yalvaralım.” Rahip de İmanlılar için İkinci Duayı okur. Rab’bin önce sadık halkının yalvarışlarını kabul etmesini,  hem din adamlarının hem de imanlıların  ruhları ve bedenlerini her türlü mundarlıktan arındırması için yalvarır; Ayrıca ruhbanlarla birlikte duâ edenlere ömürlerinde, îmanda ve rûhânî anlayışta ilerlemeyi ihsan etmesini, her zaman korku ve sevgiyle ibâdet etmelerini, Kutsal Sırlardan suçlanmadan ve mahkûm olmadan hissedar olmalarını ve Semâvî Krallığa lâyık olmalarını bahşetmesini diler.

Imanlılar için okunan bu iki dua ile, aslında Kilise, kısa bir süre sonra yaşanacak olan tüm büyük ve mucizevi olaylar hakkında Litürjiyi icra eden ruhbanları ve cemaati ruhsal olarak hazırlamaya çalışmaktadır.

Fakat, şunu da anlamamız gerekir ki, sadece zikrettiğimiz dualarla ruhani temizlik ve alt tutkulardan kurtuluş Kansız Kurbanın sunuluşundan birkaç dakika öncesine sağlanamaz. Tanrı’nın tapınağı olan insana, kirli düşünceler ve suçlu arzular bulaşmasın diye, zihnimizde ve yüreğimizde sürekli tetikte olmaya ihtiyacımız var. Tanrı’nın mabedi olduğunuzu, Tanrı’nın Ruhunun sizde yaşadığını bilmez misiniz?  (1Kor. 3:16), diye soruyor elçi Pavlus.  Kiminle paydaş olduğumuzu ve birleştiğimizi düşünürsek, bedenimizi ve ruhumuzu temiz tutmak için çaba göstereceğiz. Altın Ağızlı Yuhanna, “Mesih’i ağzınla kabul ettiğini düşün; dolayısıyla dilini müstehcen ve aşağılayıcı sözlerden, küfürlerden ve benzeri şeylerden temiz tut” diyor. “Çünkü kutsal Gizemlerde hüküm süren ve değerli Kan ile boyanan dili küfürlerde, yalanlarda ve hakaretlerde kullanmak felakettir. Ve kalbin ilahi Efkaristiya’nın Büyük Gizemini dilinle aldığını tekrar hatırladığında, kardeşine asla yanlış yapmamayı, ama kalbini tüm acılardan arındırmaya dikkat etmelisin. Bir düğüne davetlisin, düğüne kirli elbiselerle gitme, güzel ve uygun kıyafeti giyin”(bkz. PG 49: 233-4).

Rab’bin huzurundaki en doğru duruşumuz, O’nun huzurunda yere kapanmış olmamızdır. Zira, kendi zayıf ayaklarımıza (kendimize olan güvenimize ve bencilliğimize) değil, O’nun (alçakgönüllülüğün getirdiği) Lütfuna güveniriz. Tekrar tekrar O’nun huzurunda yere kapandığımızda, bize O’nun kutsal Sunağının önünde mahkûm olmadan durmayı bahşeder. Çünkü bu şekilde O’nun ruhumuzda hareket etmesine ve işlev görmesine  izin veriyoruz. O’nun Kutsal Sunağında suçlanmadan ve mahkûm olmadan kalabilmemiz için bizi günahın pisliğinden yıkamak için ilk ayaklarımıza kapanan O’na ruhumuzda hareket etmesine ve işlev görmesine izin veriyoruz.

Bu nedenle, kutsal Kilisemiz tekrar tekrar ve çok defa ömürde, imanda ve ruhanî  anlayışta ilerlemeyi ihsan etmesi için bizi Tanrı’nın huzurunda yere kapanmaya teşvik eder. Böylece, gerçekten alçakgönüllülük (yere kapınan) içinde yaşayanın, Rab’bin bitmeyen varlığının lütfuyla yaşadığını anlayacağız.

Îmanlılar için ikinci dua, rahibin yüksek sesle okuduğu şu dua ile sonlanır: Böylece kudretinle her zaman korunarak sana izzet sunalım, Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a, şimdi ve daima ve ebetler ebedince.”

Rahibin bu duasına dikkat edersek, bu duanın nihai amacının Tanrı’nın yüceliği olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz. Ve Tanrı’nın yüceliği yalnızca bu Dileğin amacı değil, aynı zamanda İlahi Liturjinin bu tür sözlerle biten hemen hemen tüm sözlerinin amacıdır: “ve sana izzet sunarız, Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a…”

Bu, Elçi Pavlus’un Tanrı’dan mülhem sözleriyle de uyumludur: “Özet olarak, her ne yer ve içerseniz, her ne yaparsanız, her şeyi Tanrı’nın yüceliği için yapın.”(1 Kor. 10:31). Tüm çalışmalarımız, dualarımız, yalvarışlarımız, yakarışlarımız her şeyimiz Allah’ın yüceliği için olmalıdır. Amin.

 

 

 

24.VAAZ, İLAHİ LİTÜRJİ’NİN YORUMLANMASI

                                                                                        Pisidia Metropoliti Sotirios

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İmanlılar için dualar