/ Pazar Vaazlarι / Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(31)

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(31)

Havarilerin Mektuplarından  Okuma  Üzerine Vaaz(31)

KÖTÜRÜM ADAM PAZARINDA

19/5/2019

(Elçilerin İşleri 9:32-42)

 

Bugünkü Elçilerin İşleri kitabından okunan pasajda Liddalı kötürüm bir kişi olan Eneas’ın, akıl almaz şekilde iyileştirilmesi ve komşu Yafa’da yaşayan Tabita’nın diriltilmesi mücizeleri anlatılıyor.

Elçi Petrus, ilk Hristiyan topluluklarının oluşturulduğu Yeruşalim’in yakınlarındaki ve dışındaki şehirleri ve köyleri dolaşıyordu. O, ruhsal hayatla ilgili nasihatler vererek elinden geldiğince onlara destek oluyordu. Lidda’daki Hristiyanları ziyaret ettiğinde (Lidda, Yeruşalim’in kuzey-batısında, yaklaşık 40 kilometre uzağında bulunan bir şehirdir) yatağına sekiz yıl boyunca bağlı olan bir kötürüm adama rastladı. Tabi ki de aziz Petrus ona acıdı ve Eneas’ın imanını görünce, ona: «Eneas! İsa Mesih seni iyileştiriyor; kalk, yatağını topla.» dedi. Eneas hemen ayağa kalktı. (Elçilerin İşleri 9:34-35)

Böyle büyük bir mucizeye bakarak ilk önce neyi vurgulayabiliriz? İsa Mesih’in, onca yıl felçli olan bu insanı iyileştireceğini tam bir güvenle söyleyen aziz Petrus’un imanını mı? Yoksa iyileşmenin o kadar hızlı ve tam gerçekleşmesini mi? (Öyle ki hasta kendi yatağını kendisi alabilmişti). Hareket yeteneğini etkileyen, daha az ciddi olan travmalarda bile (örn: bacak kırığı) hastanın kendine gelmesinin zaman aldığını biliyoruz. Ameliyattan sonra kişinin yürümeyi denemesi için bile birkaç gün beklemesi gerekiyor, buna bir de fizyoterapiyi eklerseniz insanın normal yürümeye başlamasına kadar artık aylardan bahsetmek gerekecektir. Bütün bunları dikkate alarak, aziz Petrus’un felçliye yatağından kalkmasını emrederek onu anında iyileştirmesine sadece şaşırabiliriz!

Eneas’ın kendisi de şaşırmaya layıktır. «İsa Mesih seni iyileştiriyor» sözlerini duyduğunda, onlara kinizmsiz ve tereddütsüz tepki verdi. «Sekiz yıl boyunca felçliydim! Ne diyorsun? Yatağımdan nasıl kalkabilirim?!» demedi. Bunun yerine, Mesih’in onu iyileştirdiğine hemen inandı ve elçinin sözlerine itaat etti. Onun imanıyla mucize gerçekleşti ve o hemen kalktı. Bu şaşırtıcı bir olay. Onu duyan herkesin üzerinde büyük etki yarattı ve İsa Mesih’in, elçiler aracılığıyla kendisini gösteren gücüne inanarak Hristiyan oldu.

Bu mucize bizi, kendi kendimizi deneyerek şunu sormamıza itiyor: kalbimde ne kadar Mesih imanı var? Ben, Eneas olsaydım nasıl davranırdım? İsa Mesih’in beni iyileştireceğini söyleyen aziz Petrus’a inanır mıydım? Kalkmaya çalışır mıydım? Yoksa tam tersine buna şüpheyle mi yaklaşırdım? Petros’a “Onca yıldan sonra böyle bir şey nasıl gerçekleşebilir?” der miydim? Akla ve tıp bilimine seslenerek sorular mı sorardım?

Biz Ortodoks Hristiyanlar bugün, Elçilerin İşleri kitabından okunan Eneas’ın iyileştirilmesi ve Tabita’nın ölümden diriltilmesinden bile daha büyük mucizeler okuduk. Bugünkü İncil okumasında duyduğumuz Mesih’in Kendisi tarafından Beytesta’daki felçli adamın iyileştirilmesi gibi. Biz şu ana kadar olan, Tanrı gücünün kendisini göstermesi hakkında bu şahitlikleri duyuyoruz. Çoğumuz, belki de hepimiz, umutsuz ölümcül hastaları iyileştiren ve başka dert zamanlarında yanımızda olan Rabbin müdahalesine tanık olmuşuzdur. Ve eğer biz gerçek Hristiyanlar isek, böyle dakikalarda kıt imanımızı açıklayabilecek bahane yoktur.

Bir noktayı açıklığa kavuşturmak gerekir: ne kadar aziz olurlarsa olsunlar, mucizeleri gerçekleştiren insanlar değildir. Onları sadece Tanrı gerçekleştiriyor ve bu, aziz Petrus’un kötürüm adama söylediği sözlerinden açıkça görülüyor: «Eneas! İsa Mesih seni iyileştiriyor». Tabita ile olan olayda ise yine: «… Petrus … diz çöküp dua etti» (Elçilerin İşleri 9:40). Mucize duadan SONRA gerçekleşti. Tersine, Kutsal İncillerde, İsa Mesih’in Kendisiyle ilgili olan mucizeler O’nun Kendi gücüyle gerçekleştiriliyorlardı, çünkü O Tanrıdır. Mesela, Nainli dul kadının oğlunun diriltilmesiyle ilgili olayda şunu okuyoruz: «Delikanlı, sana söylüyorum, kalk !», ve İsa bu sözleri söyler söylemez sedyede yatan «ölü doğrulup oturdu ve konuşmaya başladı» (Luka 7: 14-15).

Kardeşlerim, Tanrı sözü «İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynı» (İbraniler 13:8) diye tanıklık ediyor. İsa, toplumsal görevi sırasında, acı çeken her insana sevgiyle yaklaştığı ve teselli verdiği gibi aynı şekilde bunu Kendi Kilisesi aracılığıyla yapmaya devam ediyor. Biz yeter ki huşu ile kiliseye gelelim ve Mesih’e sevgiyle, sıcak imanla ve tam güvenle yaklaşalım.

Hepinize, özellikle hayatınızın zor dakikalarında (zamanlarında), Rabbimiz ve Tanrımız İsa Mesih’in yüce merhametiyle onurlandırılmayı diliyorum. Amin.

 

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(31)