/ Pazar Vaazlarι / Fedakarlık ruhu

Fedakarlık ruhu

Fedakarlık ruhu

İman şehitleri ve diğer Azizler’in bulutu Kilisenin gök kubbesini çevreliyor. Yıl boyunca her gün Azizleri anıyoruz. Ama bugün, Pentekost gününden sonraki ilk Pazar, tüm Azizleri birlikte anıyor ve kutluyoruz. İsimleri bilinen ve  bilinmeyen tüm Azizleri, İsa Mesih’e iman eden, O’nu seven ve hayatlarını O’na adamış, hayatları iman şehidi olarak ya da huzur içinde sona eren tüm Azizleri anıyor ve kutluyoruz.

 

Azizlerin hayatlarının, İsa Mesih’e iman ve sevgiden kaynaklanan ortak bir özellikerlini ayırt etmek isteseydik bu özelliğin “fedakarlık ruhu” olacağına inanıyorum.

 

Azizlerin yaşamlarını incelerken şunları görüyoruz:

-Bazıları açları doyurmak ve ihtiyacı olanları giydirmek için servetlerini feda ettiller.

-Bazıları yakındakilerinin kurtulmasına yardım etmek için özgürlüklerini feda edip köle oldular.

-Değerli zamanlarını, hastalara, yaşlılara, yetimlere, ve kendilerine bakacak kimsesi olmayan kimsesizlere hizmet etmek  için feda ettiler.

-Aralarında İncil’i diğer halklara duyurabilmek için kendi evlerinde yaşadıkları rahat hayatı feda edenler var.

-İsa Mesih’e olan sevgileri uğruna krallık tahtlarını feda edenler de oldu.

-Ve tabii ki milyonlarca iman şahidi Mesih uğruna hayatlarını bile feda etti.

 

Bu şekilde tüm bu Azizler, biz günümüz Ortodoksları için de örnek teşkil eder. Azizler bizi, bu fedakarlık ruhuyla dolu olup olmadığını görmek için, kapllerimizi incelemeye davet ediyorlar.

 

Çağdaş  Azizlerden biri olan Paisios’un da saptadığı gibi “fedakarlık ruhunu tatmayan, idealleri olmayan ve yaşamaktan sıkılmış” insanların olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Mertlik, kendini başkaları için feda edebilme, insan için itici güçtür. Bu güç olmazsa insan acı çeker”.

 

Hızla gelişen  şaşırtıcı teknik başarılar, insanı tembelleşmeye, yapması gereken bir şeyi yapmak için yorulmak istememeye itme eğilimindedir. Ayrıca günümüz insanı sadece kendini düşünür, çoğu zaman aslı olmayan haklar öne sürerek ihtiyaçlarının başkaları  tarafından karşılanmasını talep eder.

 

Ama Ortodoks Hıristiyan bu zihniyete sahip insanlarla bir ve aynı olamaz. Bilir ki Rab’bi İsa Mesih, Öğrencilerinin ayaklarını yıkayacak kadar ileri gitti ve sonunda da hayatını bizim için feda etti  “Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları uğruna fidye olarak vermeye geldi”  (Markos 10,45). Bu bizi etkilemeli ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in fedakarlık ruhunu örnek almaya  yöneltmelidir. İşte bu yüzden Aziz İlahiyatçı Yuhanna şöyle yazar: “Sevginin ne olduğunu, Mesih’in bizim uğrumuza canını vermesinden anlıyoruz. Bizim de kardeşlerimiz uğruna canımızı vermemiz gerekir” (1.Yuhanna 3,16)

 

Bunu pek çok Aziz harfiyen uygulamış, kardeşleri ve  İsa Mesih için kendilerini feda etmiştir. Çok nadir durumlar dışında bugün bizden, İsa Mesih ve kardeşlerimiz sayesinde,  hayatlarımızı  feda etmemiz beklenmiyor. Günlük hayatımızda yapmamız gereken fedakarlıklar, Azizlerin fedakarlıklarına kıyasla çok küçüktür. Yapmamız gereken fedakarlıklar genellikle, desteğimize ihtiyacı olan kardeşimize yardım etmek için feda etmemiz gereken zamandır, yaşamak için ihtiyaç duyduğu şeylerden mahrum olanlara para ve maddi nimetler sunarak yapmamız gereken maddi fedakarlıklardır, yalnızlıktan muzdarip ya da ileri yaşta olup kendine bakamayacak durumda olanlara ya da hasta olup desteğe ihtiyacı olanlara harcamamız gereken beden gücüdür, yani emek fedakarlıklarıdır. Elbette aile  fertleri de, birlikte uyum içinde yaşayabilmek adına zaman ve emek fedakarlıkları yapmaya davet edilir. Yine Aziz Paisios bize şöyle der: “Hayatımızdaki esas mesele kendimizi unutup (iyi anlamda), başkalarını düşünmek, onların acı ve zorluklarına ortak olmaktır. Zorluktan nasıl kaçacağımı değil karşımdakine nasıl yardım edebileceğimi onu nasıl huzura kavuşturabileceğimi düşünmektir. Almaktan çok verme eğiliminde olmaktır, daha iyi bir deyişle hizmet edilmek yerine hizmet etmek istemektir.

 

Kardeşlerim! Bizim hayatımızı zorlaştıranları değil bizim hayatını zorlaştırdıklarımızı incelememiz  faydalı olur. Bizi değil başkalarını rahatlatan şeyleri görmemiz faydalı olur. İnsan fedakarlık ruhuna sahip oldu mu, sızlanmaz, sıkılmaz, tersine mutu olur. Kendini başkaları için feda etme isteği varsa hissedilen mutluluk da büyük olur.

 

İnsan sadece başkası için kendini feda ettiği zaman İsa Mesih ile akrabalık kurabilir, çünkü İsa Mesih en yüce fedakarlıktır. Komşumuz için fedakarlık, İsa Mesih’e olan büyük sevgimizi  içinde barındırır. Başkalarının ihtiyacı ve acısı için kendini feda etme asaleti kadar Tanrı’yı “duygulandıran” başka hiçbir şey yoktur. Bir Hıristiyan kendini ne kadar unutursa Tanrı da onu o kadar çok hatırlar. Azizlerimizin mantalitesi budur; sözleri ve örnek olmalarıyla  bize bunu  öğretirler.

 

Münzevi Aziz Markos der ki “Rab uğruna feda ettiğin hiçbir şeyi kaybetmeyeceksin çünkü yüz kat fazlası ile karşılığını alacaksın”. Semavi Krallıkta en ön yer, kendilerini başkaları için feda edenlere, fedakarlıkta İsa Mesih’i örnek alanlara aittir!

 

Sevgili kardeşlerim, İsa Mesih ve kardeşlerimiz için yaptığımız her fedakarlığın  bir kıymeti olması için, fedakarlık zoraki olarak yapılmamalı, istekle ve kalpte sıcak duygularla yapılmalıdır. Böylece mümin, Tanrı’nın lütfunu, tanrısal gücü ve doğrudan Tanrı’nın korumasını ziyadesiyle  içinde hisseder.

 

Umalım ki bugün kutladığımız Tüm Azizler, Rab’bimizin ve kardeşlerimizin hatırına bize fedakarık ruhu ilham etsin.

 

                                                    Pisidia Metropoliti Sotirios

 

 

 

 

 

 

 

 

Fedakarlık ruhu