/ Pazar Vaazlarι / Ekinci benzetmesi

Ekinci benzetmesi

Ekinci benzetmesinde İsa Mesih’imiz dört çeşit yürekten bahsediyor bize. Tanrıya ve Tanrı sözüne karşı tutumunu gösteren insanların davranışlarını gösteren bir benzetmeden bahsediyoruz burada. Biz kendimize bakalım şimdi. Biz acaba hangi kategoriye aitiz? Yola düşen tohumlardan bahsedersek beton gibi olmuş kalplerden bahsediyoruz. Bu insanların kalbi o kadar sert ki ne Tanrı’nın lütfu ne de Tanrı’nın sözü nüfus edebilir. Benzetmede kuşlardan bahsediyor. O kuşlar kötü ruhlardır. Yani bu insanlar kötü ruhların kalplerinde egemen olmasına izin veren insanlardır.

İkinci kategoride kimler var? Yürekleri taş dolu insanlardır. Burada ne oluyor? Burada da çok sert insanlardan bahsediyoruz. Ama yine de bu insanların bazı ufak dedikleri, bazı ufak açık durumları var. Ve yüreklerinde Tanrı’nın sözü az da olsa yer alabilir.

Bu insanlar bazen heyecanla Tanrı’nın sözünü kabul ederler ve Tanrı’nın sözünü kabul ederek çok mutlu olurlar. Çok heyecanlı ve sevinçli olurlar. Ama rüzgâr, fırtına, hayatın kötü şartları gelince Tanrı’nın sözünü kaybederler. Hiçbir şey yerinde kalmaz.  Bu insanlar da şöyle bir fenomen var. Sınanma, ayartma geldiği zaman bu insanlar Tanrı’dan daha da çok uzaklaşırlar. 

Üçüncü kategori ise diken dolu kalplerdir. Bu kategoriye ait olan insanlar kimlerdir? Tanrı’nın sözünü duyan, duyup da kiliseye giden, gizemlere katılan, dua eden insanlar ama aynı zaman da bu birçok dikeni de barındıran kalplerdir. Yani dikenler dediğimiz zaman nelerdir? Bizim ihtiraslarımızdır, hırslarımızdır. Aynı zamanda hem hırslarımızı kalbimizde barındırıyoruz hem de kilise hayatını yaşamaya devam ediyoruz. Bu kategorideki insanlar ne yapıyor? Önceki durumlar gibi değil. Burada yavaş yavaş hasar geliyor ve insanın hayatı çöküyor.  Bu kategoride olan insanlar bazen farkında olmadan ama günah işlemeden -nasıl yaşayarak-? Bir yandan günah işlemiyorlar bir yandan günlük meşakkatler, ekonomik sorular, ailevi sorunlar ilk plana yani ön plana geliyor. Ve Tanrı’nın gerçek planı hayatında olmuyor ve bu insanlar bir şekilde kayboluyorlar.

Ve son kategoride olanlar, verimli topraktır. Verimli toprak nedir? Tanrı’yı çok seven insanlar. Bütün kalpleriyle Tanrı’ya yönelenler, onunla birlikte olmayı isteyenler ve O’nunla birlikte sevinç içinde yaşayan insanlardır.  Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bazen yeni vaftizli olan insanlar verimli toprak gibidirler. Hayata böyle başlıyorlar. Heyecanla başlıyorlar ve Tanrı’yla beraber olmak istiyorlar. Ancak bazen günlük hayatın problemleri geliyor onları başka bir kategoriye atıyor, yüreklerini bozuyor. İşte burada önemli olan ilk sevgiyi, ilk heyecanı yitirmemek gerekir.

Ekinci benzetmesi