/ Pazar Vaazlarι / Düğün şöleni benzetmesi

Düğün şöleni benzetmesi

Düğün şöleni benzetmesi

Pentakost bayramından 14. pazar vaazı

An önce Matta İncili’nden (Matta 22, 1-14) düğün şöleni  benzetmesini duyduk. Bu benzetmede Allah’ın Egemenliği açıklanır. Bu yüzden olaylar kralın oğlunu evlendirdiği bir krallıkta yer alıyor. Ziyafete çok insan davet edilmiş. Ama ne yazık ki davet edilmiş misafirlerden kimse başka işleri olduğu için daveti kabul etmedi: bazıları tarlasına, bazıları alış verişe gitmiş. Kral hemen düğün yerini doldurmaya izin verir: hizmetçilerini yeri doldurmak için yolda buldukları herkesi getirmelerini emreder.

Kral düğüne gelenleri görmek için içeri girince düğün kıyafeti olmayan birini görür. Hizmetçilerine onu ellerinden ve ayaklarından bağlayıp karanlığa atmalarını söyler. Benzetme anlaşılması zor olan «çağrılanlar çok, ama seçilenler azdır» sözlerle bitiyor.

Bugünkü İncil’de söz edilen düğün, Tanrı’nın ve halkının arasındaki mistik evliliktir, ki bu evlilik Eski Ahit’teki Ezgiler Ezgisi kitabında geçer. Mesih’in ve Kilisesinin arasındaki mistik evliliği havari Pavlos daha açık bir şekilde betimleyerek karı koca arasındaki sevgiyi Mesih’in Kiliseye olan sevgisine benzeder: «Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum» (Efeslilere 5, 32). Bu yüzden İncil’de İsa’nın öğrencileri Damat’ın arkadaşları olarak adlandırılır. Aziz Yahya peygambere de dünyayı Damat ile buluşmaya hazırladığı için damadın akradaşı ismi verilir. Havari Yuhanna yazar ki, «Gelin kiminse, güvey odur. Ama güveyin yanında duran ve onu dinleyen dostu onun sesini işitince çok sevinir» (Yuhanna 3, 29). Öğrenciler, düğün konuklarıdır (Matta 9, 15), ve onlar Vaftizci Yahya harıcınde oruç tutmazlar, çünkü Mesih Damat yanlarındadır. Bu damat Kutsal Kitabın son kitabı olan Vahiy’de geçer, orada kadının kendini hazırladığı Kuzunun düğün ziyafetinden söz edilir (Vahiy 19, 7). Kuzunun bu geleni, Ona «Gel» diyen (Vahiy 22, 17) yer ve gökyüzündeki Kilisedir.

Bu tür ziyafetten nasıl vazgeçilebilir? Bu yüzden de daveti reddedenler ağır cezalandırılır. Anlamamız gereken şudur ki, kralın davetini kabul etmeyen bunlar Mesih’in sesini duymak istemeyen, başka işlerle meşgul oldukları için, bu dünyanın arzularına kapıldıkları ve bencillikleri için Allah’ın Sözünü duymak istemeyen kişilerdir.

Tabii ki Tanrı Egemenliğine herkesin girmesini ister, ama aynı anda O insanın hür iradesine de saygı duyar. Benzetmede davetlerin anlamı bundadır. Tanrı’nın Egemenliğine girmeye herkes çağrılır, kurtuluşa herkes çağrılır. Fakat son kararı insan verir, ya bu daveti kabul eder ya reddeder. Bu yüzden biz isteyerek Allah’a sırtımızı dönüyorsak zorla bizi kurtuluşa götüremez.

Allah iyi ve merhametli olduğundan Kilisesine hem iyi hem kötü olanları toplar, hem yollarda hem meydanlarda olanları çağırır. Sadece seçilmiş İsrail oğullarını çağırnıyor, paganları da çağırıyor. Evet, kurtuluş sırrı Kilisede Yahudileri ve paganları, erkekleri ve kadınları, zenginleri ve fakirleri, okumuşları ve okumamışları bir araya getirir, çünkü Tanrı herkesin bu düğün ziyafetine katılmasını ister, evinin, egemenliğinin dolu olmasını ister.

Ozaman neden benzetmede kral ziyafet kıyafeti olmayan kişiyi o kadar sert inkar eder? Nedeni çok basit, çünkü o bu daveti alıp hazırlıksız gelmiş. Ve kıyafetinin uygun olmadığı söylenince bu kişi susar, pişman olmak ve özür dilemek için güç bulamaz olur.

Hiç kimsemiz kendi imkanlarıyla Allah’ın Egemenliğine kavuşmaya layık değildir. Ama Tanrı bizi buna çağırır. Davet eder bizi. Hadi hazırlanın. Onun Temiz Annesi, bize müjdeyi yetiştiren aziz havarilerin şefaatleriyle, Ona olan içten sevgi ve tövbe aracılığıyla düğün ziyafetine layık olalım. Ona hamd ve tapınma ebetler ebedince olsun. Amin.

Muhterem Pisisdya Metropololiti İov

 

 

 

 

 

 

 

 

Düğün şöleni benzetmesi