/ Pazar Vaazlarι / Takdisten sonraki anmalar

Takdisten sonraki anmalar

Takdisten sonraki anmalar

Kutsal Litürji’de, Değerli Armağanlar kutsanıp İsa Mesih’in Tamamen Kutsal Bedenine ve Kanına dönüştükten sonra Ruhani, yaşayan Tanrı’nın, Öğrencilerine  ve müminlerine  dünyanın sonuna kadar onlarla birlikte olacağının teminatını vermiş olan İsa Mesih’in bizzat Kendisinin huzurunda olduğunu idrak eder. Ve bu da, Kutsal Litürji’de apaçık bir şekilde görülür.

Ruhani bu özel kutsal anda niyazının işitileceğine olan sarsılmaz bir umutla, öncesinde Prothesis sunağında sunu ekmeğinden müminlerin paylarına düşen bölümleri Diskariona koyarak onlar için yalvarır. Öncesinde Diyakosun yardımıyla hazırladığı Armağanların (ekmek ve şarabın) kabul edilmesi için dua ederken, -şimdi, Rab onları kabul ettikten sonra-, onların Kiliseye etkili ve faydalı olmaları için yalvarır.

 Ruhani öncelikle Azizlik mertebesine zaferle ulaşmayı başaranları anar. Bu kişiler yaşantılarını örnek aldığımız ve bize şefâat etmelerini istediğimiz Azizlerdir. Ruhani şöyle der: “Ayrıca bu rûhânî ibâdeti, îmanla rahata erişmiş olan İlk Atalar, Atalar, Büyük Atalar, Peygamberler, Elçiler, Vâizler, Müjdeciler, Şehitler, İkrarcılar, nefsine hâkim olmuş olanlar ve îmanda kemâle erişmiş olan her doğru kişinin ruhu  için sana sunuyoruz”. Akabinde kutsal Sunağın önünü tütsüleyerek yüksek sesle şöyle der: “Bilhassa tamâmen kutsal, lekesiz, ziyâdesiyle mübârek, izzetli Hanımefendimiz Allahdoğuran ve dâima bâkire Meryem için”. Sonrasında Ruhani, Azizler ordusundaki isimleri sayar. Bu Azizler, Tanrı’ya Kilise için şükretmek adına vesiledirler. Kilise, onlar adına “bu rûhânî ibâdeti“ Tanrı’ya şükür olarak sunar. Ve herkesin üstünde Tanrı’nın Mübarek Annesi bulunur, çünkü O insana özgü her türlü kutsallığın üzerindedir. İşte bu nedenle Ruhani, Azizler adına  hiçbir şey istemez aksine kendisi için onların dualarına ihtiyaç duyar. Çünkü dediğimiz gibi: “bu rûhânî ibâdeti” Azizler’e bir yakarış olarak değil, bize örnek olarak bıraktıkları parlak hayatlarına ve bizim için yaptıkları aralıksız yardımlara bir şükür olarak sunar.

Cemaat Allahdoğuran Meryem Ana’ya: “Dâima mübârek, tamâmen lekesiz ve Allah’ımızın anası olan, sen Allahdoğuran’ı mübârek saymak gerçekten lâyıktır. Heruvimler’den daha îtibarlı ve Serafimler’den kıyaslanamaz ölçüde izzetli olan, Allah olan Kelâm’ı bozulmadan doğurmuş, gerçek Allahdoğuran, seni yüceltiriz“ (Megalinarion İlahisini) terennüm ederken, Ruhani Rab’de uyumuş olanların ruhları için yakarır. Kutsal Efkaristiya sadece Kiliseye gidenlere ve Kilisenin yaygınlaşması için gayretle çalışan Kilisenin yeryüzündeki üyelerine fayda sağlamaz aynı zamanda dünyadaki ömürlerini İsa Mesih’e iman ve itaatle sonlandırmış kişilere (gökyüzündeki Zafer Kilisesinin üyelerine) de fayda sağlar.

İlahi Litiürji’nin bu noktasında, ayine katılan her mümin, bu dünyadan ayrılmış  yakınlarının, akrabalarının ve tanıdıklarının isimlerini anabilir.

Bunun yanı sıra, yaşayanların ve özellikle de hayatlarında ciddi sorunlarla karşı karşıya olan tanıdıklarının isimlerini de anabilir. Bu kişiler için, Ruhani’nin icra ettiği anmalar bittikten sonra Diyakoz şöyle der: “Ve her bir kişinin aklından geçen bütün kimseleri (ya Rab, hatırla)”.

Ardından Ruhani, herkesin kurtuluşu için yalvarır ve dua eder. Aynı zamanda kimin neye ihtiyacı varsa ve kime ne yarıyorsa onun için de yalvarır ve dua eder. Bu yalvarışlar ve dualar içinde şu sözler de geçer: “cihan için, kutsal, katolik ve resûlî Kilise için, bu rûhânî ibâdeti sana sunuyoruz”.

 Anmalarda en önemli yeri Yerel Kilisenin Episkoposunun adı alır ve ayini icra eden bütün din adamları tarafından zikredilir: “Ya Rab, öncelikle Başepiskoposumuz ……….’u hatırla”. Bilindiği üzere din adamları Sakramentleri icra etmek için rahiplik lütfunu ve hayır duasını Episkoposlardan alır. Episkoposlarını ruhani pederleri olarak görür ve her Kutsal Litürji’de Rab’bden onu “selâmet içinde, emin, îtibarlı, sağlıklı, uzun ömürlü ve O’nun gerçeğinin kelâmını doğrulukla öğreten biri olarak” koruması için dua ederler.

 Ayini icra din adamı herkes için yakarışlarını bitirdikten sonra kendisinin de Kutsal Armağanlar tarafından kutsanması için de dua eder. Günahlarının bağışlanması için dua eder: “Ya Rab, senin gerçeğinin kelâmını doğrulukla öğreten her Ortodoks Episkoposu hatırla. Merhametinin çokluğuna göre benim hakirliğimi de hatırla. İsteyerek ve istemeyerek işlemiş olduğum her kabahati affeyle. Günahlarımdan dolayı, burada bulunan armağanlardan Kutsal Ruhun’un lütfunu mahrum etme”.

Kutsal Ruh, Değerli Armağanlara paydaş olanların günahlarını bağışlar. Ruhani bu lütfun, kendi günahları yüzünden engellenmemesi için dua eder. Çünkü ilâhî Lütuf, Değerli Armağanlar üzerinde iki yolla etki eder. Biri Değerli Armağanları kutsar, diğeri bizi kutsar.

 Birinci yolun etki etmesini hiçbir insani kötülük engelleyemez; kutsama insani bir erdemin eseri olmadığı için insanların yaptığı kötülükler tarafından da etkilenemez.

Lütuf ikinci yolla etki edebilmek için bizim gayretimize ihtiyaç duyar. Bu nedenle de bizim ihmalimiz ve ilgisizliğimiz tarafından engellenebilir. Yani lütuf  bizi, kutsamayı kabul etmeye hazır bir ruh halindeyken, Armağanlar aracılığıyla  kutsar. Ama hazırlıksız ruhlara gelirse, onlara hiçbir fayda sağlamaz aksine büyük zararlar verir. Bu lütuf, ister günahların bağışlanması olsun, isterse günahların bağışlanmasının yanı sıra temiz bir vicdanla sırlı sofraya paydaş olanlara verilen başka bir armağan olsun, Ruhani bu armağanların kendi günahları yüzünden engellenmemesi için dua eder.

Ruhani Duaları tamamladıktan sonra herkese uzlaşı diler  :“ Ve bize ihsan eyle ki bir ağız  ve bir yürekle senin tamâmen îtibarlı ve görkemli adına hamdedelim ve övgüler sunalım…”  Eğer “bir ağız ve bir yürekle “ her zaman gerekliyse, Kutsal Paydaşlık için hazırlandığımız şu anda daha da gereklidir.

 “Sana ilâhî söylemek  lâyık ve haktır” ile başlayan ve “bir ağız  ve bir yürekle övgüler sunalım” ile biten büyük Kurban Duası burada sona erer.

Kardeşlerim! Kutsal Teslis’e yaraşır ve uygun bir izzet sunabilmek için tek yürek olma  mucizesi, bu büyük Sakramente iştirakimizin meyvesi olacaktır. Amin.

 

İLAHİ LİTÜRJİNİN YORUMLANMASI: 33. KONUŞMA

                                    Pisidia Metropoliti Sotirios

 

 

 

 

 

 

 

 

Takdisten sonraki anmalar