/ Pazar Vaazlarι / İsa Mesih’in sûretinin değişmesinin (başkalaşmasının-metamorfozunun) anıldığı güne mahsus vaaz-6 Ağustos

İsa Mesih’in sûretinin değişmesinin (başkalaşmasının-metamorfozunun) anıldığı güne mahsus vaaz-6 Ağustos

Tabor Dağı’nda, üç öğrencisinin şaşkın bakışları arasında “Onların gözleri önünde İsa’nın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu” (Matta 17: 2). Öğrencileri Öğretmenlerini basit bir adam olarak görmeye alışıktı ve ilk kez O’nu güneş gibi parlak, doğaüstü bir ışık yayarken görüyorlardı. Musa ve İlyas peygamberler İsa’ya göründükleri ve O’nunla konuştukları zaman Öğrencilerin şaşkınlığı daha da arttı. Bu yolla İsa’nın, yüzyıllar öncesinde duyurdukları Kurtarıcı Mesih olduğunu doğruladılar. Öğrencilerin huşusu, onları kaplayan parlak bir bulut aracılığıyla, Baba-Tanrı’nın sesinin onlara “Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum. O’nu dinleyin!” dediğini duyduklarında tamamlandı (Matta 17: 5).

 

Kilise ilahilerinde zikredildiği gibi Metamorfoz olayı Rab’bin Elçilerini ve O’na olan inançlarını güçlendirmek içindi. Bu olay sayesinde, daha sonra O’nun Korkunç Çileleri ve çarmıhta ölümünü gördüklerinde kendileri hüsrana uğramadan cesaretlerini koruyacaklardı. Onları umutsuzluktan kurtardı ve daha sonra uluslara yaptıkları apostolik yolculuklarında İsa’nın gerçek Tanrı olduğunu cesurca ilan etmeleri için kendilerini güçlendirildi. Aziz Petrus, daha sonra, İkinci Mektubunda, olayın gerçek bir tanığı olarak, Rab’bin Görünümün Değişmesi esasını vurgular: “Rabbimiz İsa Mesih’in kudretini ve gelişini size bildirirken uydurma masallara başvurmadık. O’nun görkemini kendi gözlerimizle gördük. Mesih, yüce ve görkemli Olan’dan kendisine, «Benim sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum» diye gelen sesle, Baba Tanrı’dan onur ve yücelik aldı. Kutsal dağda O’nunla birlikte bulunduğumuz için gökten gelen bu sesi biz de işittik..”(2.Petrus 1: 16-18).

 

Burada, Metamorfoz olayı sırasında, Rab’bin Öğrencilerinin kavrayabilecekleri derecede daima Tanrı olarak mevcut olan İlahi Şanını ortaya çıkardığı vurgulanmalıdır.  Kutsal Kitap’ta okuduğumuz gibi Tanrı Musa’ya: “…yüzümü gören yaşayamaz” demişti. (Mısır’dan Çıkış 33:20) Tanrı’nın Şan’ı tarif edilmezdir. Dolayısıyla Rab, üç Öğrencisine dayanabilecekleri kadar, Kendi İlahi Şanının ancak küçük bir kısmını parlak bir ışık misali görmelerine izin verdi.

 

Her İlahi Liturji’nin sonunda Tanrı’nın “gerçek Nur” olduğunu, gerçek güneş ışığı ile ilgisi olmayan doğaüstü bir ışık olduğunu söylüyoruz. İncil Yazarları, “güneş gibi” parladığını not ederler, çünkü Mesih’in yüzünden yayılan ışığı tanımlamak için başka bir karşılaştırma ölçüsü bilmiyorlardı. Bu yüzden Metamorfoz Nuru’nun güneş ışığından farklı olduğunu belirtmişlerdir. Kutsal pederler, bu İlahi ışığı “yaratılmamış” olarak tanımlarlar, yani diğer ışık türleri gibi yaratılmamış, ama Tanrı gibi, başlangıcı ​​ve sonu olmayan, ebedi ve ezeli olarak, zaman kavramının dışındadır.

 

Bu olay esnasında Rab, lütfunu tertemiz bedeni aracılığıyla belli etti ve kendi insan doğasının ihtişamının kilisesini çevrelediğini gösterdi. Elçi Aziz Paul’un dediği gibi, Kilise Mesih’in Bedeni’dir. Rabbin Bedeni’nin üyeleri olan inananlar, parlak bulutun altında bulunan iki Peygamber ve üç Öğrenci gibi ilahi ihtişamına ve Tanrı’nın Lütfuna katılırlar (bkz. Ayet 5).

 

İsa’nın İlahi Metamorfoz olayı sırasında yakın bir zaman sonra gerçekleçeceği çarmıhtaki ölümü hakkında iki Peygamber ile yaptığı görüşme de bu iki olay arasındaki yakın ilişkiyi ortaya koyuyor. Her ikisinin de ortak özelliği izzettir. Mesih görkemini sadece Tabor’da değil, Golgotha’da da gösterdi, bize ne kadar çelişkili görünse de! İsa’nın Kendisi, tutuklanmadan ve çarmıha gerilmeden önceki gece şöyle dedi: «İnsanoğlu şimdi yüceltilmiştir» dedi. «Tanrı da O’nda yüceltilmiş bulunuyor. »  (Yuhanna 13:31).

 

Her imanlı Hıristiyan, zulüm ve üzüntüye katlandığında, sabrı ve cesaretiyle Mesih’in acılarına iştirak eder. Tanrı’yı ​​yüceltir ve karşılığında yine O’nun tarafından yüceltilir. Rab, Aziz Petrus’a ömrünün nasıl sona ereceğini önceden söylemişti. İncil Yazarı şöyle der “Bunu, Tanrı’yı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi. Sonra ona, “Ardımdan gel” dedi” (Yuhanna 21:19).

 

Rab’bin görünümünün değişmesi insanlık için destek, teselli, umut ve hayat vericidir. Rab’bin öğrencileri nasıl güç aldılarsa, her dönemin insanı da zor hayatına katlanmak için aynı şekilde semalardan güç alır. İmtihan edilenler, bu çarmıha gerilmiş yaşamın acısına dayanarak Yüce Rab’be sadakatle sığındıklarında, kalplerinin yumuşadığını ve ruhlarının rahatladığını hissederler. İç dünyaları cesaret, inanç, sabır, umut ve sevgi ile dolar.

 

İsa’nın yanında çarmıhlarını kaldıran ve çarmıhtaki haydutla beraber “Ey İsa, kendi egemenliğine girdiğinde beni an” diyenler (Luka 23:42), “Babalarının krallığında güneş gibi parlayacaklar “(Matta 13:43). Çünkü Rab şöyle diyor:  “Doğru kişiler o zaman Babalarının egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!” Amin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İsa Mesih’in sûretinin değişmesinin (başkalaşmasının-metamorfozunun) anıldığı güne mahsus vaaz-6 Ağustos