/ Pazar Vaazlarι / Havarilerin Mektuplarından Okuma  Üzerine Vaaz(46)

Havarilerin Mektuplarından Okuma  Üzerine Vaaz(46)

Havarilerin Mektuplarından Okuma  Üzerine Vaaz(46)

 

KİLİSE YENİ YILI PAZARI (1 Eylül 2019)

 

(1. Timoteos 2: 1-7)

 

Elçi Pavlus’un Timoteos’a yazdığı 1. Mektubu’ndan alıntı olan ve bugün Kilisemizde okunan pasajda, Elçi bize çok önemli olan dua konusunu anlatıyor.

Şuna değinmek gerekir ki, Elçi Pavlus «dua etmek» kavramını kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda da Tanrı ile iletişimimizin nasıl olması gerektiğini detaylı bir şekilde açıklıyor:  «dilekler, dualar, yakarışlar ve şükürler»’den bahsediyor. (1.Timoteos 2:1). Bizim dualarımız sadece ihtiyaç duyduğumuz şeyleri istemekten ibaret olmamalılar, ilk olarak Rabbe, O’ndan aldığımız bütün maddi ve ruhsal nimetleri için minnettarlığımızı da ifade etmelidir. 

 Peygamber Yeşaya’nın da kabul ettiği gibi, insanlar gerçekten, zorlandıklarında ve O’nun yardımına ihtiyaç duyduklarında Tanrı’yı daha sık anımsıyorlar: «Ya RAB, sıkıntıdayken seni aradılar» (Yeşaya 26:16). Bu doğaldır, çünkü bizi hüzünlerimizden kurtarabilecek olan bir tek Tanrı iken başka kime gidebiliriz? Rab bize dedi ki: «Dileyin, size verilecek» (Matta 7: 7). Elçi Pavlus bizi, her gün yaptığımız her şeyde Tanrı’nın yardımını istememiz için O’na yönelmeye çağırır.. Ve biz, Sevgi Olan Tanrı’nın açık yüreklerimize yanıt vereceğini bilerek, imanla Rabbe yönelmeliyiz. Kutsal İnciller, Mesih’in, öğrencilerine, Tanrı’nın her zaman çocuklarının isteklerine cevap verdiğine dair verdiği güvenceleriyle doludur.

Rab; Tanrı’nın imanla yapılan duaları kesinlikle duyduğunu ve herhangi birşeyi istiyene ihtiyacı olanı verdiğini şu çarpıcı örneği kullanarak vurguluyor: «Hanginiz kendisinden ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse yılan verir? Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, göklerdeki Babanız’ın, kendisinden dileyenlere güzel armağanlar vereceği çok daha kesin değil mi?» (Matta 7: 9–11).

Bundan dolayı her şeyi Tanrı’dan istemeliyiz. Bu, dilenciler gibi dualarımızı basit taleplerle sınırlamamız gerektiği anlamına gelmez. Kutsal Elçi ayrıca bizi Rab’e, armağan(lar)ı için şükretmeye çağırıyor. Rab’bin dualarımıza cevaben veya sadece Kendi merhameti sonucu bize verdiği her şeyi düşünürsek şaşırırız! Kah O’nun Kutsal Kilisesi’nin üyeleri ve cemaati olarak topluca, kah kişisel seviyede Tanrı’nın bize sunduğu ve her an ve sürekli sunmakta olduğu sonsuz nimetleri saymak bile çok vaktimizi alırdı!

Maalesef biz bu armağanların mucizesini unutuyoruz ve sadece onlar yok olduğunda kıymetlerini anlıyoruz. Büyük bir hastaneye ziyaret, Tanrı’nın bizi ne kadar çok hastalıktan korumuş olduğunu anlamamızı sağlıyor. Sağlıklı olanlar Tanrı’ya bunun için şükrediyorlar mı? Dünyada suyun olmadığı köyler ve topluluklar var ve insanlar ihtiyaçlarını karşılayacak herhangi suyu bulmak için uzun mesafeler kat etmek zorunda kalıyorlar (ve o su her zaman temiz olmayabiliyor). Çok suyu olan, sadece musluğu açmamız gereken bizler bunun için kaç kez Tanrı’ya şükrettik?

Biz Ortodoks Hristiyanlar olarak, ruhsal hayatımızda ne kadar lütfa sahibiz?  Peki, bu dünyada kaç milyar insan sanki Mesih daha hiç gelmemiş gibi yaşıyor? Peki, Mesih hakkında müjdeyi duyup da, O’nun sözünü saptıran ne kadar insan var? Bu zavallı insanlar, Bir, Kutsal, Evrensel ve Elçisel Kiliseden – Ortodoks Kilise’den izole bir şekilde yaşıyorlar.

 Elçi Palvus Mektubunda, Rab «bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister» (1.Timoteos 2:4) diye yazıyor. Bu düşünce ile biz, bütün insanlar için dua etmeliyiz ve en başta da, her ülkede idare ve yönetim yapanlar için (bkz. 1.Timoteos 2:2.) Hatırlamak gerekir ki, Kutsal Elçi Pavlus bu mektubu yazdığında, Neron, Hristiyanların büyük işkencecisi, Roma imparatoruydu.   

Kardeşlerim, Rab dedi ki «Bensiz hiçbir şey yapamazsınız» (Yuhanna 15: 5). Dua etmek Tanrı ile sürekli irtibatta bulunmanın garantisidir. Bize verdiği ve vermeye devam ettiği her şey için Tanrı’ya şükredelim. İhtiyaç duyduğumuz her şeyi içten bir imanla O’ndan isteyelim. Bütün dünya için ve özellikle her ülkeyi yönetenler için dua edelim, böylece iyi yönetimle barış ve huzur içinde yaşayabiliriz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(46)