/ Pazar Vaazlarι / Kurtarıcı İsa Mesih

Kurtarıcı İsa Mesih

Kurtarıcı İsa Mesih

“Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından kurtaracak olan O’dur.” (Matta 1,21)
Bakire Meryem’in dindar koruyucusu olan Yusuf’a, Rab’bin meleği tarafından verilen bu mesajı duyduğumuzda, kalbimiz sevinçle coşuyor.

Meleğin önceden müjdelediği bu olayın gerçekleştiği gece (Doğuş Bayramı/Noel) Rab’bin bir meleği, Beytlehem kasabasındaki çobanlara göründü ve onlara “…bugün size, Davut’un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih’tir.” dedi. (Luka 2,11)

İsa isminin İbranice karşılığı, “kurtarıcı” anlamına gelen Yeşua’dır. Yani hem Tanrı hem insan Olanın, Tanrı’nın Oğlunun esas ismi “Kurtarıcı” olacaktı. Zira o, insanoğlunun tek kurtarıcısıdır…
Elçi Petrus, İsa hakkında, “Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” (Elçilerin İşleri 4,12) diyerek, bu gerçeği, Yüksek Kurulun önünde açıkça ilan etti.
Bu nedenle, İlahi Litürji ve Kilisemizin diğer kutsal ayinlerinde, Rabbimize “Kurtarıcı” diye hitap ederiz.
Kurtuluşumuz için, ona, “Ey Kurtarıcı, Tanrıdoğuran’ın şefaatleriyle bizi kurtar” ve “Ey Tanrının Oğlu, sana Alliluia diyen bizleri kurtar” diyerek yalvarır; “Ey Allah, lütfunla bize yardım eyle, kurtar, merhamet eyle ve koru.” diye niyaz ederiz.

Peki Rabbimizin, bizi nelerden veya hangi şeylerden kurtarmasını dilediğimizin bilincinde miyiz?
Rab’bin Meleğinin, çobanlara verdiği müjdede; İsa’nın, halkını günahlarından kurtaracağını açıkça görüyor ve biliyoruz. Hem atalarımız Adem ile Havva’nın, kalıtsal bir hastalık gibi, tüm insanoğlunun miras edindiği ilk günahtan hem de kişisel günahlarımızdan…

Kurtarıcımızın, gerçekleştirdiği mücizelerden de anlaşılacağı gibi; keder ve sıkıntı verici durumlardan da bizi kurtardığı aşikardır. Rabbimizin, kötü ruhlara hükmedip onları kovduğu ve ıstırap çektiren cinlere tutsak olanları iyileştirdiği gibi; bizi de görünmeyen düşmanlarımızdan kurtaracağından emin olabiliriz.
Kurnaz düşmanımız İblis, yutacak birini arayarak kükreyen aslan gibi dolaşıyor olmasına rağmen, bize dokunacak ve zarar verecek güce sahip değildir. (bkz. 1.Petrus5,8)
İçimizde yaşayan Kurtarıcı Mesih, dünyada egemen olan şeytandan çok daha güçlüdür ve bizi, şeytanın hakimiyetinden kurtarabilir.
(bkz.1.Yuh.4,4)
Rab’bin, kendisine sığınanların her türlü hastalığını; tedavisi imkansız olanları bile, iyileştirdiğini biliyoruz. Hatta sadece hastaları iyileştirmekle kalmadı; Lazarus örneğinde olduğu gibi, ölüleri de diriltti. Öyle ki Rab, bizi ölümün pençesinden bile kurtarandır. O, kendi ölümüyle, ölümü yok ederek bize ebedi hayatı bahşetmiştir.

Rab, insanı günahlarından, şeytanın hakimiyetinden ve ölümden kurtarıyor derken; tüm insanları ruhen ve bedenen kurtardığından söz ediyoruz. Beytesta havuzunda bekleyen kötürüm adamın felçli bedenini iyileştirdikten sonra, ruhunu bir illet gibi saran günahtan da kurtardığı gibi; insanların sadece ruhunu değil, bedenini de kurtarıyor. Bu nedenle Rab, daha sonra adamı tapınakta bulunca, ona “Bak, iyi oldun. Artık günah işleme de, başına daha kötü bir şey gelmesin” dedi. (Yuhanna 5,14)
Rabbimiz, bu tür iyileştirmeleri, sadece yeryüzündeyken gerçekleştirmedi. O, asırlar boyunca; kilisesi aracılığıyla, insanları kurtarmaya devam ediyor.
Mesih, kilisenin başıdır ve kilise de, asırlar boyunca yaşayan tam Tanrı ve tam insan olan Mesih’in kendisidir… öyleyse kilisedeki “Rab’bimiz İsa Mesih’in lütfu, Peder Allah’ın sevgisi ve Kutsal Ruh’un paydaşlığı” insanın kurtuluşunu mümkün kılmaktadır.
Kilise, insanı Kutsal Sakramentler aracılığıyla yenileyen ve Tanrı’yı taşıyan bir varlık haline getirmektedir. Kilisede her müminin hayatı, kullanılan manevi silahlar aracılığıyla (dua, nedamet, oruç, Tanrı’nın sözü, çilekeşlik, ayinlere katılma vs) mübarek kılınır ve insan, Tanrı’ya benzemeye yani tanrılaşmaya (kutsallığa-aziz olmaya) nail olur.

Bu nedenle her mümin, kilise ile bağlantılı olmalıdır. Kiliseye, imanla gelip vaftiz olmalı ve Tanrı’nın Sözündeki gerçekleri öğrenip kabul etmelidir. Tanrısal emirlere uygun yaşamak için mücadele etmeli ve Kutsal Armağanlarla beslenip güçlenmelidir. Nihyetinde, kendini, Rabbin şevkatli ellerine tamamen teslim etmeli ve Ondan kurtuluş beklemelidir…
Sevgili kardeşlerim ayinlerde, Mesih’e hitaben, “Kurtarıcı bizi kurtar” ilahisini duyduğumuzda; Rab’bin, orada, bizimle beraber olduğunu, sesimizi duyduğunu bilelim ve hissedelim. Ruhumuzun derinliklerinden, iman ve özlemle haykıralım.
İhtiyaç duyduğumuz her zaman, güvenle, tek Kurtarıcımıza, sığınalım. Bir zamanlar, Petrus’un elini tutup dalgalardan kurtardığı gibi; O, şüphesiz, bizim de elimizi tutup sınırsız gücüyle, ayartılma ve keder dalgalarından bizi kurtaracaktır…
Petrus, rüzgârın ne kadar güçlü estiğini görünce korkup batmaya başladığında, “Rab, beni kurtar!” diye bağırdı. İsa hemen elini uzatıp onu tuttu. (Matta 14:30-31)

Özellikle bu günlerde, Kurtarıcımızın aramıza gelmesini beklemekteyiz. Hayatımızı ve kurtuluşumuzu O’na, Mesih Tanrımıza, bütünüyle emanet etme kararlılığıyla ve minnetle O’nu karşılayalım.
Amin!

 

Kurtarıcı İsa Mesih