/ Pazar Vaazlarι / Havarilerin Mektuplarından  Okuma  Üzerine Vaaz(41)

Havarilerin Mektuplarından  Okuma  Üzerine Vaaz(41)

Havarilerin Mektuplarından  Okuma  Üzerine Vaaz(41)

Matta’nın 6. Pazarı

28/7/2019

(Romalılar 12: 6-14)

 

Bugünkü Romalılara yazılan Mektubtan okuduğumuzda, Pavlos’tan bize gelen sözler, günlük yaşamlarımız için bir rehber niteliğindedir. Tanrı’nın bize verdiği hediyeleri iyi kullanmamıza teşvik eder ve hem kendimizin hem de başkalarının yararı için sevgimizi nasıl etkili bir şekilde sunabileceğimizi gösterir.

Sık sık, başkalarının hediyeleri için imrenme arzusuyla karşı karşıya kalmamız ve Tanrı’ya bizi neden aynı şekilde kutsamadığını sormak gibi şikâyet ederiz. Kutsal Eliçi, sahip olduğumuz armağanların “bize verilen lutfa göre” farklı olduğuna işaret eder (ayet 6). Tanrı bize yapabileceğimizi verir. Her birimizin neye ihtiyacı olduğunu, ne yapabileceğimizi bilir. Armağanın bize manevi olarak nasıl fayda sağlayacağı önemlidir, Tanrı’nın ne kadarını verdiği ve başkaları tarafından nasıl algılandığı önemli değildir.Tanrı’nın bizi kutsadığı şeyle ne yaptığımız önemlidir. Yeteneklerini (karizmasını) kullanmak yerine toprağa gömen tembel ve kurnaz hizmetçi gibi olmayalım. (bkz. Matta 25: 14-30). 6-8).

Aziz Pavlos bize, sevgimizi faydalanmak için kullanmamız konusunda harika öneriler verdi. Bu sözler Hristiyan davranışı için sağlam bir kural sağlar:

– “Sevginiz ikiyüzlü olmasın” (Ayet 9): Kendine ilgi duyma, boş sözler ve boş övgülerle  gösterilen sahte sevgi,  Mesih’in hayatında öğrettiği ve tezahür ettiği gerçek sevgi ile bir alakası yok.”

– “Birbirinizi kardeşlik sevgisiyle, şefkatle sevin.” (ayet 10): Ebeveynler, doğuştan gelen çocuklarına spontane sevgi ve yüreklerinde derin bir şefkat gösterirler, biz de başkalarına böyle bir sevgi ifade etmeliyiz. Bu, “Hristiyan görevimizi” yerine getirebileceğimiz soğuk, zorunlu “sevgiden” çok farklıdır.

– “…Birbirinize saygı göstermekte yarışın.” (ayet 10): Aynı şeyi beklemeden (ya da ummadan) başkalarına karşı şükran ve takdirimizi ilk ifade eden biz olalım. Altınağızlı Aziz Yuhanna,  “başka hiçbir şey, diğerini takdir etmekte ilk olmaktan daha yakın bir arkadaşlık yaratmaz” der.

– “İhtiyaç içinde olan kutsallara yardım edin. Konuksever olmaya bakın.” (ayet 13): Genellikle biz (veya tanıdığımız birinin) büyük bir ihtiyaç içinde olabileceği görülür. Bir hastalık, işsizlik, evimizi kaybetme veya maddi sıkıntı  olsun, bir kişi kendilerini yoksul bulabilir. Başkalarının sefaletine karşı kör olmayıp onların ihtiyaçlarını anlamalıyız. Onlar Mesih’teki kardeşlerimiz olduğu için, onlara elimizden geldiğince yardım etmeye istekli olmalıyız.

Aziz Pavlos, bu sevginin sadece bize yakın olanlar için değil, düşmanlarımız için olduğunu da hatırlatıyor. Rabbimiz bu konuda konuştu (bkz. Matta 5:44).

– “Size zulmedenler için iyilik dileyin, lanet etmeyin”. (ayet 14): Zulümcülerimiz hakkında  iyi düşünmek ve refahlarıyla ilgilenmek gerçekten zor. Bu yüzden kendimizi tamamen Mesih’in iradesine teslim edelim ve O’nun örneğinden güç alalım. Çarmıhta Rabbimiz, Babasının, O’nu çarmıha geren, O’nu küfür eden ve alay edenleri affetmesi için dua etti (bkz. Luka 23:34).

Sonunda, Büyük Eliçi’nin dediği gibi:

  – ” Ümidinizi düşünerek sevinin. Sıkıntıya dayanın. Kendinizi duaya verin;” (ayet 12).

Rabbimizin O’na bakanlara vaatlerini yerine getirmesi konusundaki büyük umut, deneme zamanlarında beslenir. Bu umut bize her gün O’nun iradesiyle yaşama mücadelesiyle karşı karşıya kaldığımız için neşe ve sabır verir. Kendi başımıza hiçbir şey yapmadığımızı asla unutamayalım. Bu yüzden sıcak bir yürekle ve kesin bir şekilde dua etmeliyiz, Tanrı bize geç gelse de, cevabı doğru zamanda geliyor.

Bugün duyduğumuz ilham dolu sözler, yaşamlarımızda ilerledikçe bizimle kalsın. Amin.       

 

 

 

 

 

 

 

 

Havarilerin Mektuplarından  Okuma  Üzerine Vaaz(41)