/ Pazar Vaazlarι / Evrensel bir bekleyiş

Evrensel bir bekleyiş

Evrensel bir bekleyiş

“İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih’in soy kütüğü kitabı.” (Matta 1,1) Kilisemizin Aziz pederlerinin bilgeliği Noel’den önceki bu pazar günü Kutsal Litürji’de söz konusu İncil pasajını yani görkemli Aziz havari ve İncil Yazarı Matta’nın giriş kısmının okunmasına karar verdi.

İsa Mesih’in ilahi doğumunu beklentiyle karşılayan kalabalık bir koro misali İnsanoğlunun tüm ataları, bugün bu şenlikte temsil ediliyor. Erkek ve kadın, zengin ve fakir, okuryazar ve eğitimsiz, her kategoriden, sınıftan, ırktan, milliyetten ve dilden insan ve günahkârlar, kendi saflarında duran ve Tanrı’ya samimi imanı olan insanlar, Kutsal Babaların sözüne göre, insanlık tarihinde bir kesişme meydana getirmek, bu tarihsel döngüyü ondan öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayırmak için gelişiyle “deprem” etkisi yaratacak Kurtarıcının gelişini bekliyorlar. Eski Ahitʼin tamamı İsrail halkının tarihini oluşturur, ama aynı zamanda, tüm insanlığın beklediği Kurtarıcıyı ve getirdiği kurtuluşu kabul etme hazırlığını “gölge ve harflerle” yansıtır.

 

Kurtuluş ihtimali

Çoğu zaman, ifadelerimiz ve davranışlarımız, seçimlerimiz ve uğraşlarımız, konuşmamız ve sessizliğimizle, isteyerek ya da istemeden kötü düşünme alışkanlığına sahip olduğumuz bu dünyayı Tanrı’nın yeniden yaratmak ve onunla uygun bir tanışma fırsatı vermek için değil, ancak esasen tüm “iyi Hıristiyanların” haklı olarak ait olduğu kendi “seçkinlerini” yaratmaya geldiği düşüncesindeyiz.

Ama Mesihʼin yeryüzüne gelişi – çoğumuz tarafından kutlanıp kutlanılmayacağına bakılmaksızın – günahtan acı çeken insanı kurtarmak için kesime giden bir kuzu olarak gelir.

Bugün İncil’deki kardeşlik çağrısına biz de kulak verelim ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan,  hiçbir mekana sığmayan göğün ve yerin kralı olan   Tanrı’nın[1] Bakire Annesinin rahmine sığabildiğine  ve “uluhiyetin şimşeğiyle”[2] devrimsel şekilde hareket ederek,  biri, atalarımız Âdem ve Havvaʼya kadar geçmişe, diğeri Semsbi Krallığa kadar geleceğe uzanan, kişisel olarak hepimize kendi liyakatimiz sayesinde değil, babasının sevgisinden gerçek olan Kurtuluş olasılığını bahşettiğine dikkat edelim.

Kutsal Üçlüʼden biri, Tanrıʼnın ve babasının iradesiyle “Kutsal Ruh ve Meryem Ana tarafından” insan bedeni alır ve kendi yoksulluğuyla zengin olabilmemiz için gönüllü olarak yoksullaşır. 

 

Yanlış anlaşılmanın giderilmesi

Çok isimli, çok yönlü ve çok biçimli Eski Ahit halkı, Mesihʼin insan atalarının tüm nesilleri “Mesih doğuyor, Oʼnu yüceltin”[3] ilahisini tek bir yürek olup seslendiriyorlar. Onlarla birlikte biz de Mesih’in Doğumu için şükranlarımızı dile getirerek minnet ilahileri sunuyoruz.

Biz de onlar gibiydik, günah işlemeye eğilimli insanlarız. Hayatımızı Oʼna bağımlı kılmak, Oʼnunla bir olmak istediğimizi Mesih’e ilan etmek istiyoruz. Kutsal Yazıları yorumlamayı başarıp başarmamız o kadar da önemli değil. Unutmayalım ki, Musa Yasasını hepsinden daha iyi bilen Ferisiler ve Din Bilginleri, sonunda Mesihʼi kabul etmediler ve Oʼnu çarmıha gerdiler. Aksine, bugün İncil’in davetinde temsil edilen halk, peygamberlerin mesajını kabul etmiş, ondan yararlanmış ve böylece Mesih’in ilahiliğine tapmıştır.

Öyleyse bugünün çağrısına kulak verelim, her birimiz diğerinin zayıflığını gücümüzle destekleyelim ve böylece kalplerimizi Mesihʼin doğumuna hazırlayalım. Yüzeysel hiçbir şeyin, anlamsız hiçbir şeyin, kısır duygusal hiçbir şeyin bu yılki kutlamaya ağırlık vermesine ve kalbimizin iyi havasını lekelemesine izin vermeyin.  Noel, kardeşimizle uzlaşmak, Günah itirafı Gizemine katılmak, Kutsal Komünyon almak demektir. O zaman, “Gelin ey müminler, Mesih’in nerede doğduğunu görelim! Yıldızbilimciler, Doğunun Krallarıyla beraber yol gösterici yıldızı takip edip orada Meleklerin durmadan ilâhî okudukları yere varalım. (Orada) Kırda kalan çobanlar (O’na) yaraşır ilâhîyi sunuyorlar: “Bugün Bâkire Tanrı Doğurandan Yahûdiye’nin Beytlehem’indeki bir mağarada doğmuş olan en Yücelerdekine hamdolsun!” ((Noel’de terennüm edilen Seher Vakti İlahilerinden)

 

Arhimandrit A.A. Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 51 numaralı broşüründen alıntılnrak tercüme edilmiştir. 18 Aralık 2022

[1] Hiçbir mekâna sığmayan nasıl bir rahimde sığdı? Pederinin bağrında olan nasıl aynı zamanda anasının kollarında yatabilir? Bildiği gibi, istediği gibi ve rızâ gösterdiği gibi gerçekleşti. Çünkü bedensiz olan, kendi irâdesiyle beden aldı. VAR OLAN (YAHVE) önceden hiç olmadığını bizim uğrumuza oldu. Kendi (ilâhî) tabiyatını terk etmeden bizim özümüzü paylaştı. Bizi yücelerdeki dünyanın vatandaşları yapmayı arzulayarak, Mesih (yeryüzünde) iki (ilâhî ve insânî) tabiyatla doğdu.(Noel’de terennüm edilen Seher Vakti Ilahilerinden)

[2] Ölüme doğru indiğinde, sen ki ölümsüz olan hayatsın, ölüler diyârını, ulûhiyetinin şimşeğiyle öldürdün. Yer altındaki ölüleri dirilttiğinde de, bütün semâvî Kuvvetler şöyle haykırdılar,  Hayat Veren Mesih Allah’ımız, sana hamdolsun”. (Diriliş Ilahilerinden)

[3] Mesih doğuyor; O’nu yüceltin! Mesih göklerden iniyor; O’nu karşılayın! Mesih yeryüzünde belirdi; (dünyevîlerden semâvîlere doğru) yükselin! Ey bütün dünya, Rab’be ezgiler söyleyin, ve ey halklar, sevinçle ilâhîler okuyun, çünkü O yüceldi! (Katavasies Ilahileri)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Evrensel bir bekleyiş