/ Makaleler / İsa Mesih tapınaklarda dua etmeyi yasaklamış mıydı?

İsa Mesih tapınaklarda dua etmeyi yasaklamış mıydı?

İsa Mesih tapınaklarda dua etmeyi yasaklamış mıydı?

 

Mesih hiç bir zaman tapınakta dua etmeyin demedi ayrıca kendisi de birçok defa Yeruşalim’deki Tapınak’a gitti. (İsa’nın annesi Aziz Yusuf’la her yıl Fısıh bayramında Kudüs’e giderlerdi. İsa on iki yaşına gelince, bayram geleneğine uyarak yine gittiler. Luka 2:4-42) Ama Mesih İbranilerin Yeruşalim’deki ikiyüzlülük dolu ibadetlerini eleştirdi. (İsa da Kudüs’e gitti.  Tapınağın avlusunda sığır, koyun ve güvercin satanlarla orada oturmuş para bozanları gördü.  İpten bir kamçı yaparak hepsini, koyunlar ve sığırlarla birlikte tapınaktan kovdu, para bozanların paralarını döktü ve masalarını devirdi.  Güvercin satanlara, «Bunları buradan kaldırın, Babamın evini pazar yerine çevirmeyin!» dedi. Yuhanna 2:13-16) İbraniler kendi evlerindeki duadan ziyade Yeruşalim’deki Tek Tapınağı andıran sinagoglara giderlerdi ya da Yeruşalim’e gelip kurban keserlerdi. Mesih Samiriyeli kadınla konuşurken bu tapınma şekli yakın zamanda değişecek dedi. Çünkü O’nun kurban edilişinden sonra artık Ηristiyanlar Ruh olan Tanrı’yı sadece bir yerde değil her yerde övüyorlar. İsa, Samiriyeli kadına Yakup’un kuyusunda “Tanrı ruhtur, O’na tapınanların da Kutsal Ruh’un etkisi altında gerçekçi bir davranışla tapınmaları gerekir.” diyerek içtenlikle tapınmanın yolunu öğretir. (Yuh., 4: 23-24)

İbranilerin kurbanları ve sunuları hakkında Malaki kitabındaki peygamberliği değerlendirelim. Orada Egemen Rab Peygamber Malakinin ağzıyla şöyle diyor “Ben sizden hoşnut değilim…Getireceğiniz sunuları da kabul etmeyeceğim.” (Malaki 1:10) Yani sizi istemiyorum, sizden hoşnut değilim diyor Rab. Ellerinizden gelen herhangi bir sunuyu kabul etmeyeceğim. Tapınağınızın kapıları sonsuza dek kapanacak ve sunağınızda artık ateş yanmayacak. Ve siz o ateşi yakmaya ısrarlı olsanız bile bunun hiç bir faydası olmayacaktır, diyor Rab. “sunağımda boşuna ateş yakmayacak ve tapınağın kapılarını kapatılacak“ (Malaki 1:10) Peki, bundan sonra sonsuza dek artık Tanrı’ya sunu sunulmayacak mı? Hayır! Malaki Israil halkının kurban ve sunularından bahsediyor. Rab Yeruşalim’deki sunuları sona erdiriyor. Ancak “Doğudan batıya kadar uluslar arasında adım büyük olacak! Her yerde adıma buhur yakılacak, temiz sunular sunulacak. Çünkü uluslar arasında adım büyük olacak!” diyor Her Şeye Egemen RAB. (Malaki 1:11)

Yani o zamana kadar İbraniler tarafından sadece Yeruşalim kentinde sunulan sunular ve kurbanlar sona eriyor ve onların yerini başka bir sunu alıyor; pak ve Tanrı’yı her bakımdan hoşnut eden sunular, buhur gibi O’nun adına HER YERDE sunulacak!

Peki Tanrı’yı hoşnut eden sunu hangisidir? Kutsal Havarilerin ve onların haleflerinden aldığımız kesin bilgilere göre burada Kutsal Litürji’den bahsediliyor. 2.yy.da yazılmış “Didake” kitabının 14. bölümüne göre Malaki Peybamberin zikrettiği Tanrı’yı hoşnut eden “Rab tarafından verilen her yerde ve her saatte sunulan pak kurban” Ilahi Litürji’dir. Dolayısıyla Hıristiyanlar Kutsal Litürji’nin en mukkades anında papazın sesiyle Tanrı’ya “Ηer şeyde ve her şey için, senin olanlardan senin olanları sana sunarak Seni överiz…”diye haykırıyorlar.

Mesih’in bize verdiği emre uyarak, biz Hristiyanlar her Pazar günü kiliselerimizde toplanıp Efharistia (şükran) Ayinini icra ederiz. Ancak mümünlerin farklı yerlede ve tek tek dua etmeleri de münasiptir ancak tek tek yapılan hiç bir dua İlahi liturjinin yerini alamaz. İlaveten biz Hristiyanlar’ın da Kiliselerdeki ibadetlere temiz yürek ve düşüncelerle katılmadığımız durumlarda Peygamber Malaki döneminin Yahudilerinden pek büyük bir farkımız yok ve Kiliselerdeki ibadetimizin Allah nezdinde makbul olmuyor.

İncil yazarlarının bildirdiklerine göre Rabbimiz, ıssız yerlere çekilip dua ederdi. (Luk., 5:16) Beş ekmek iki balıkla, kadın ve çocuklar dışta sayılmak üzere, beş bin kadar erkeği doyurduktan sonra dua etmek üzere tek başına dağa çıkar. (Mat., 14:23) Şeria Nehri’nde vaftiz olurken dua eder. (Luk., 3:21) Öğrencileri arasından elçi diye adlandırdığı (elçi adını verdiği) on iki kişiyi seçmeden önce dua etmek için dağa çıkar ve bütün geceyi Tanrı’ya dua ederek geçirir. (Luk., 6: 12-13) İsa, yanına gelen öğrencilerine “Halk benim kim olduğumu söylüyor?” diye sorduktan az önce tek başına dua etmekteydi. (Luk., 9: 18) Yanına Petrus, Yuhanna ve Yakup’u alarak dua etmek üzere Takvor Dağı’na çıkar, dua ederken yüzünün görünümü değişir. (Luk., 9: 28) Ayrıca bize nasıl dua etmemiz gerektiğini öğretir. (Luk., 11: 1-4) Tam yetkin bir dua şekli olan, “Göklerdeki Babamız” duasını emanet eder. Son olarak kendi isteğiyle çarmıha gerilmesinden önce Getsemani Bahçesi’nde dua eder.

 

İsa Mesih tapınaklarda dua etmeyi yasaklamış mıydı?