/ Makaleler / “Gülümseme” Faşizmi

“Gülümseme” Faşizmi

"Gülümseme" Faşizmi

 

Gökyüzü her zaman bulutsuz ve mavi olabilir mi? İnsan her zaman mutlu ve keyifli olabilir mi, kapalı ya da bulutlu günleri olmadan? Çok net bir şekilde hayır. Ne tuhaftır ki bugün herkes bizden bunu istiyor. Hayat arkadaşımızdan arkadaşlarımıza, iş yerimizden, patronumuzdan, inancımıza kadar herkes. Birisi onun keyfini bozmayalım diye, öbürü müşterileri kaçırmayalım diye, bir diğeri ise de inançlı insanın asla iniş çıkışları ve zorlukları olamaz fikrini doğrulayalım diye. Bilindik, “Mesih ile her şeyi başarabilirsin” cümlesi. Peki her şeyi başaramadığım zaman? Hiçbir şey yapmaya isteğim olmadığında ya da her şeyi elime yüzüme bulaştırdığımda? Ruhum ağlamak istiyorsa fakat kendisine kötü enerji getirdiğimden ya da günahlarım ve yanlışlarımla Allah’ın lütfunu uzaklaştırdığımdan ötürü kendime yaslanacak bir omuz bulamıyorsam?

O zaman ne oluyor? Her zaman mükemmel, kusursuz ve yanlışsız olabilir miyim? Yanlış yapmak istenmeyen bir yasadışılık mı yoksa özgürlük serüveninde varlığın bir hakkı mı? Günah bir tehdit ve suç mu? Hukukî kuralların ihlali sonucu suçluya metafizik bir ceza ya da eksikliğinin ve ölümlülüğünün ifşası mı öngörülüyor? Ve eğer hata yapmaya ya da düşmeye hakkım yoksa, Allah’ın bana emanet ettiği özgürlüğüm nerede?

Her zaman iyi ve güleryüzlü olmama hakkım var mı? Olumlu ve keyifli? Söylenebilir miyim? Bağırabilir, öfkelenebilir, çığlık atabilir, kızabilir, korkabilir, düşebilir ve yeniden kalkabilir miyim? Yani insan olabilir miyim? Hayatlarında her zaman Allah’ı yüceltmeye ve şükretmeye hazır olan azizlerin bile, “Şükür sana Allahım” noktasına varıncaya dek ne kadar söylendiklerini biliyor musunuz? Ya da samimiyetle “Senin isteğin olsun” diyebilmek için ne kadar korku, endişe ve yalnızlık hissedip ne kadar göz yaşı döktüklerini?

Her şeyin bir olduğunu hissediyorum. İşaretler, patikalar, geçitler, tüm bunlar özünde ortak hedeflerinde birbirlerine bağlılar. Yanlış, doğrunun provalarından başka bir şey değil. Günah ise hedefi ve merkezi bulana kadar sürekli yapılan başarısız çabalamalar. Söylenmek, şükrandan önceki patlama, olumsuzluk; olumluluğun çalışma alanı, hastalık; sağlığın bir diğer dili, denenmeler; Allah’ın açtığı yollar ve karanlık; Işık ile dolmadan evvelki en derin an.

Yazan: Peder Haralambos Papadopulos

Çeviren: Rahip Nektarios

 

 

“Gülümseme” Faşizmi