/ Kutsal Kitap / Mesih’in Vaftizi ile ilgili Eski Ahit’teki kehanetler

Mesih’in Vaftizi ile ilgili Eski Ahit’teki kehanetler

Mesih’in Vaftizi ile ilgili Eski Ahit’teki kehanetler

Mesih’in doğumunun insan ırkı için kurtarıcı önemi ve sembolleri hakkında konuşan tarihsel olaylar kadar Vaftizinden bahseden birçok kehanet bulunmaktadır.

Teofanya Yortusu dönemi sürecinde birçok kez “Ey deniz, sana ne oldu da kaçtın? Ey Şeria, neden tersine aktın?” denildiğini duyarız. Bu ifade Davut’un 114. Mezmurunun bir ayetidir ve Mesih’in vaftizinin kehanetinin bir önbildirisidir.

Kutsal mezmur yazarı Tanrı-İnsan’ın aşırı uç bir tenezzül ile vaftiz olmayı kabul ettiğinde yaşadıkları şaşkınlığı betimlemek için denizi ve Şeria ırmağını kişileştirir. (hatta bazı ikonalarda deniz ve Şeria ırmağı kişiler olarak resmedilir)

Şaşkınlıklarının sonucu nehrin normal akışının durması oldu. Öyle ki suyun bir kısmı denize doğru akmaya devam ederken bir kısmı da kaynaklara döndü.

Mesih’in Şeria Irmağındaki vaftizinin bu olağanüstü sonucu Eski Ahit’te anlatılan ve Teofanya Akşam Ayininin okumaları olan üç olay aracılığıyla üç kez örneklendi.

İlki, Tanrı’nın emriyle, Tanrı’nın halkına önderlik eden Yeşu’nun inisiyatifiyle Şeria Irmağı’nın akan sularını geçmek üzereyken rahiplere Antlaşma Sandığını omuzlarına alma ve nehrin ortasında durmaları emrini vermesiyle ilgilidir. Sonra nehir durdu ve bir yanda sular dururken, diğer yanda ise nehrin ağzında kayboldular. Böylece sağ salim bir şekilde diğer kıyıya geçen halk, vaat edilen diyarın son istikametine girdi. (Yeşu 3:17)

Şeria Irmağı sularının ikinci ve üçüncü kez durması Peygamber İlyas ve Peygamber Elişa arasında Peygamber İlyas’ın cübbesiyle suların tekrar ikiye ayrılması ve nehri kolayca geçmeleriydi. (2. Krallar 2. bölüm)

Aziz Altın Ağızlı Yuhanna, Ölü Deniz’e akan Şeria Irmağıyla paralellik kurduğu “Şeria Irmağında” (PG 61.725) başlıklı konuşmasında insan ırkının günahın ölümüne sürüklendiğini, Yeşu gibi büyük peygamberler olan İlyas ve Elişa’nın yıkım getiren ilerleyişi yalnızca geçici süreliğine durdurduğunu, Mesih’in ise tam da kurtuluşumuzun geçekleşmesi için geldiğini söyler.  

Hayranlık uyandıran bir şey olay ise, her yıl Yeruşalim’de Teofanya bayramında/yortusunda Suların Kutsanması sırasında Şeria Irmağının akıntısının doğaüstü bir şekilde tersine dönüşünün gözlemlenmesidir. Bu olay, yukarıda söylenen her şeyi doğrular.

Şeria Irmağında Rab’bin vaftiziyle ilişkilendirilen ama Kutsal Vaftiz aracılığıyla insanın sembolik olarak günahtan kurtuluşunu örnekleyen, Aram Kralı’nın ordu komutanı Naaman’ın cüzzamdan iyileşmesi olayıdır.

İkinci Krallar Kitabının beşinci bölümünde ve 9-14. ayetlerde Aram Kralı’nın ordu komutanı Naaman’ın çaresi olmayan cüzzam hastalığından kurtulmak için Peygamber Elişa’ya koştuğunu okuyoruz.  

Ancak Peygamber Elişa onu şaşırtarak onunla görüşmeyi kabul etmedi ve bir haberci aracılığıyla ona Şeria Irmağı sularında 7 kez yıkanmasını emretti.

Bu tepkiyi aşağılayıcı bulduğundan, Naaman’ın şaşkınlığını öfkesi takip etmişi, çünkü kendi deyimiyle ülkesindeki Avana ve Farpar Nehirleri daha büyük, suları daha berraktı. Bu nedenle ülkesine dönmeye karar verdi. Ancak, iyi danışmanları sayesinde Naaman Ürdün’e gitmeye ikna oldu ve bunun sonucunda Şeria Irmağındaki suya 7 kez  daldıktan sonra temizlendi ve sağlıklı bir şekilde geri döndü.

Naamın’ın bedenindeki cüzzamın Şeria Irmağının suyuyla temizlenme şekli, Kutsal Ruh’un aracılığıyla gerçekleştiği gibi sembolik olarak günahın cüzzamından ruhun temizlenmesini örneklerken, Vaftiz suyuyla Kutsal Ruh tarafından kutsanmak bizi ataların günahından ve başka her günahtan arındırır.

Rabbimiz İsa Mesih, resmi olarak Havra’da ilk kez Yahudilere yönelik konuştuğunda onların inançsızlığına dikkat çekerek ve onlara, Tanrı’nın halkından basit insanlar olduğunu hatırlatarak, kendilerinin kurtarılmış olduğunu varsayarak kayıtsız kalmamaları tavsiyesinde bulunarak Neeman’ın iyileşmesi olayına atıfta bulundu (Luka 4:27).

Ayrıca onları Neeman’ın Peygamber Elişa’ya olan imanının eksiksizliğini öğrenmeye davet eder. Çünkü o, bir yabancı olmasına rağmen imanı sayesinde mucizevi bir şifa bulmuştur. Tek gerçek olan Tanrı’ya inançsızlıkları nedeniyle sıkıntıya düşseler de, aynı insanlar O’nun lütfunu ne de mucizelerini kabul etmemezlik yapmadı. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mesih’in Vaftizi ile ilgili Eski Ahit’teki kehanetler