/ Kutsal Kitap / Masoretik Metin

Masoretik Metin

Masoretik Metin

 

                          

      Masoretik Metin, Eski Antlaşma kitaplarının – ya da Yahudi kutsal yazılarının – düzgün bir şekilde kaydedilmesini ve gelecek kuşaklara aktarılmasını amaçlayan belirli bir sistem sonucunda oluşmuştur. Masoretik metin, Yahudi yazıcıları ve Kutsal Yazı uzmanlarından oluşan bir grup (masoretler) tarafından M.S. 7. ve 10. yüzyıllar arasında hazırlanmıştır. Masoretik metinleri Yahudiler kadar Protestanlar da kullanmaktadır. Gelenekçi Hristiyan Kiliseleri ise Eski Antlaşma metinlerinin çevirisinde Masoretik metin yerine Septuagint metnini (70 kişilik kurulun Yahudi yazılarını Grekçe’ye çevirmesiyle oluşmuştur) esas alırlar.

      İbranice’de Masoretik teriminin kaynağı olan “mesorah” kelimesi bir geleneğin aktarılmasını ifade eder. Daha geniş düşünüldüğünde bu kelime Yahudi geleneğinin tüm halkalarını kapsar; ancak “masoretik metin” denildiğinde “mesorah” sözcüğü özel bir anlam kazanır: İbrani Kutsal Kitabının metininde ayrıştırma amacıyla işaretlerin kullanılması ve İbrani yazıtlarının eski el yazmalarında ve yeni baskılarında satır arası notların bulunması özellikle kelimelerin düzgün telaffuz edilmesini sağlamaya yönelik ayrıntısal notlardır.

     Hristiyan tarihine baktığımız zaman; matbaa, teknoloj gelişmeden önce Hristiyanlar Kutsal Kitap’ı elle kopyalarak çoğaltmışlardır. Ancak, bu kendi dillerinde yapıldığı için, Eski Antlaşma’nın İbranice asıl metni Hristiyanlar tarafından korunamadı. (Yeni Antlaşma’nın asıl dili Grekçe olduğu için Grekçe konuşan Hristiyanlar bunu iyi korudu.)

      Sonuç olarak Eski Antlaşma İbranice metnini korumak Yahudilere kaldı. Özellikle masoretler bunu yaptılar. Bunu yaparken okuma sistemi de beraber getirip eklediler. İbranice Arapça gibi aslında yalnız sessiz harflerle oluşan yazı sistemiydi. İbranice konuşulduğu zaman herkes buna bakarak okuyabilirdi. Ancak, İbranice konuşma dilinden çıktığında insanlar okuyup anlamaktan zorluk çekiyordu. Bunun için Masoretler seslinin nasıl eklenceği işaret sistemini geliştirdi ve onu ekledi. Tabii, biz bu sistemi Kutsal Kitap’ın parçası olarak görmüyoruz. Bunun için farklı sesliyle anlam daha uygun gelirse öyle çeviriyoruz.

     Yahudiler ellerindeki nüshaları kopyalarlardı ve kopyalanan metin nüshadan daha değerli sayılırdı. Çünkü eski metinler yok olabilir yada okunmayabilirdi o yüzden yeni kopyaladıklarına daha bir önem verirlerdi. Eski metinler bir dolapta toplanırdı hatta o dolap dolunca metinler yakılırdı. Yahudiler elindeki kopyalardan asla şüphe etmediler. Hatta küçük hata olunca yakılır yada bu hatalı metinler bir odada toplanırdı; eski sinagogların altında bu metinler için odalarda vardır. Bu odalarda bulunana kopyalama hatası olan metinler de eski antlaşmanın gerçekliğini kanıtlamıştır.

     Yahudi din adamları ve yazıcılardan oluşan kurul Masoretik metni hazırlarken metnin orijinalliği zarar görmesin diye satır arası notları kullanmış ve bu sayede metne direkt bir müdahalenin yapılmasını engellemeye çalışmıştır.

    Masoretik Metinler Eski Antlaşma’nın bütününü kapsayan en eski İbranice metinler olduğu için Kutsal Kitap çevirisinde normalde bu metinleri esas alıyorlar. (Burada mezhep ayrım yoktur. örn. İngilizce NRSV çevirisinde Protestan, Katolik, ve Ortodoks’tan çevirmenler katıldı.) Ortodokslar arasında Grekçe konuşanlar çok olup eski Grekçe çeviri olan Septuaginta’ya alıştığı için ve genel olarak Septuaginta nüshaların Masoretik nüshalardan çok eski ve belki de daha güvenilir olduğu için İbranice’den değil, Grekçe olan Septuaginta çevirinden çevirmeyi tercih ediyorlar. Örn. birkaç sene önce İngilizce olarak ilk Ortodoks çeviri çıktı. Bu çeviride Eski Antlaşma için Septuaginta’yı esas aldı.

  1. Vatikan Konsili’nden sonra Roma Katolikleri de çeviride Masoretik metinden yararlanmaya (örneğin, numaralandırmada) başlamışlar. Şu anda sadece Ortodoks Kilisesi’nin resmi Eski Antlaşma kanonunda Septuagint çevirisi esas alınıyor. Bunun yukarıda belirtildiği gibi Septuagint’in daha eski ve güvenilir olduğu yönündeki düşünce ve metin dilinin Grekçe olması. Roma Katolikleri de uzunca bir zaman Septuagint metnini esas alan Latince çeviriyi kullanmışlar. Masoretik metnin Hristiyanlar tarafından kullanılması Reform hareketiyle başlamış.

      Ortodoks ve Roma Katolik Kiliselerinin mevcut Eski Antlaşma kanonundaki farklılıkların kaynağı numaralandırma sistemidir. Örneğin, Latin kanonundaki Mezmur sayısı 150; halbuki Ortodoks kanonunda 151 Mezmur bulunuyor. Bu Mezmurların bölümlere ayrılıp numaralandırma tarzında da farklılıklar var. Bunun sebebi şu anda kullanılan Latin kanonunun çeviriler için İbrani Masoretik metni esas alması.

     Özellikle Eski Antlaşmanın numaralandırma sisteminde karışıklık vardır. Latince Vulgat’ın numaralandırma farklı, İbranice Masoretik metininki farklı, ve Grekçe Septuaginta’nınki farklı. Türkçe “Yeni Çeviri” de İngilizce çoğu çevirinin örneğini alarak Latince Vulgat’ın numaralandırma sistemini izlemektedir.

 

Kaynak: Hrisiyanforum ve Ortodokswiki

 

Masoretik Metin