/ Konuşmalar, aziz pederlerin sesi / Tanrı’nın insanseverliği

Tanrı’nın insanseverliği

Tanrı’nın insanseverliği

Beş ekmek ve iki balığın çoğalması mucizesi, bugün, Ağustos ayının ilk Pazar günü ve Kutsal Havari ve İncil Yazarı Matta’nın aziz İncilinden alıntılar okunan Pazarların sekizincisinde karşımıza çıkıyor. Bugünkü  İncil okumalarında dinlediklerimize  ve okuduklarımıza göre İsa Mesih, O’nun ihtişamına kendi gözleriyle ve kendi kulaklarıyla şahit olmak isteyen  kalabalıklara gerçeği öğreterek ve mucizeler yaratarak gani sevgisiyle şefkatini ve insanseverliğini dağıttıktan sonra, insanların orada uzun saatler boyunca beklemekten doğal olarak ortaya çıkan en tabii ihtiyaçlarını, açlıklarını, bir baba sevecenliğiyle  giderdi.

 

Kendini insanlara sunan İsa Mesih

Kendi tecrübemizden biliyoruz ki  İsa Mesih Kendisini,  bu sunuyu almak isteyen her birimize tamamen sunuyor ve bunu pek çok yolla gerçekleştiriyor. İsa Mesih, İnsana bir bütün olarak hizmet etmek için geldi. İnsanı Kendi varlığıyla ruhen ve bedenen beslemek, yaratısını  manen, ruhen ve bedenen desteklemek ve sarsılmaz bir temel üzerine inşa etmek için geldi. Bu sarsılmaz temel İsa Mesih’in Kendisidir. İnsanı tövbeye davet ettiği, İradesi vasıtasıyla kurtuluşu öğrettiği, çeşitli hastalıkları tedavi ettiği aynı sevgi ve sıcaklıkla, biz de duygulanıyor ve  O’nun, insanların beslenmesi ve ihtiyaçlarına ulaşması için büyük bir şefkatle çaba sarf ettiği sonucuna varıyoruz.

 

Kutsal Efkaristiyanın ön bildirimi

İnsanın tüm ihtiyaçlarının karşılanması ile sonuçlanan 5 ekmeğin çoğalması, İsa Mesih’in Kendisinin Fısıh Yemeğinin yapıldığı iperoonda[1] bize teslim ettiği Kutsal Sakramentlerden biri olan O’nun Bedeninin ve Kanının sunulmasının yani Kutsal Efkaristiyanın anlamlı ve mübarek bir ön bildirimidir. Tanrı’nın nurlandırdığı Mezmurcunun  Eski Ahit’te vaaz ettiği gerçeğin, yazılı bir özeti ve tecrübeyle sabit bir kanıtıdır: “Yükünü RAB’be bırak, O seni besleyecek ..(Mezmurlar 55,22). Yani her ihtiyacının görülmesi için işi Rab’be bırak, O’na güven, bunun karşılığı olarak da O’nun şefkatli baba sevgisini, bakımını ve ilgisini elde edecek, varoluşunun ve varlığının bütünsel kurtuluşu için hayatının her alanında O’nun müdahalesinin lütfuna sahip olacaksın.

 

Rab’bimiz hepimizden, vatanımızın gökyüzü olduğunu ve bu dünyada geçici olduğumuzu idrak etmemizi ve Krallığının sevincine iştirak etmemizi bekliyor. Bunu sadece umut etmekle kalmayıp, İlahi Litürjide Rab’bimiz İsa Mesih’in Kutsal Bedenine ve Kutsal Kanına  hissedar olarak günlük hayatımızda  yaşayabiliriz de. İlahi Litürji en sıradan günde  en mütevazı  yerde icra edildiğinde dahi, sekizinci günün[2] parlak güneşinin hayatımıza  gireceği bir penceredir.

İsa Mesih’in vaazıyla, mucizeleriyle, Haçıyla ve Dirilişiyle bize sunduğu büyük bağış budur. İlahi Litürji,  İsa Mesih’in Bedeninden  yani Kiliseden,  dünyanın tüm günahkarlarına, “yorgun ve yükü ağır olanlara” (Matta 11,28), O’nun yanına gelmeleri için daimi bir davetiye teşkil eder. Özellikle de bugün, insanoğlunun ihtiraslara teslimiyeti, bencilliği ve kibri ilk sıraya koyduğu günümüzde,  Rab’bin davetiyesi, O’nun sevgisinin ve iyiliğinin daimi kanıtıdır.

Bugün, İsa Mesih Efendimize mahsus izzetli yortulardan, İsa Mesih’in Metamorfozu yortusunun (İsa Mesih’in Görünümünün Değişmesi/Başkalaşması) ertesinde, pek Kutsal Allahdoğuran Meryem Ana’ya mahsus yortulardan Meryem Ana’nın Kimisis ve Metastasis (uyuması ve ebediyete intikali) yortusundan bir hafta önce, beş ekmeğin ve iki balığın çoğalmasından ve sonucunda insanların pek çok düzeyde doygunluğa ulaşmasından bahsedilen İncil alıntılarının okumalarının da hayırlı bir şekilde aynı güne  tesadüf etmesiyle, Kilise bize tüm zamanlar için geçerli ve değerli dersler veriyor. Kilise bize, Kilise geleneği içinde yaşamanın, nimetlerin ve lütufların devamlı ve daima çoğalması ve tatlı bir ruhani doygunluğa ulaşmak demek olduğunu açıklığa kavuşturuyor. Bize düşen, Kilisenin bize bu sunduklarını duyumsamayı arzulayarak, Kilise sevincinin içinde kalmaya devam etmektir.

 

                                                                                                                                                               Arhim A.A

 

Foni Kiriou (Rab’bin Sesi) 32 numaralı broşüründen alıntılanarak tercüme edilmiştir. 7.8.2022

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] Fısıh Yemeğini yemek için İsa Mesih’in ve öğrencilerinin toplandığı bir evin üst katı.

[2] Sekizinci gün, öncelikle Tanrı’yı nitelendiren bir durum olan sonsuz yaşamla ilişkilidir. Aslında, sonsuz yaşamın tam tanımını, İsa Mesih’in Kendisi Yuhanna İncilinde bize vermiştir: “Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih’i tanımalarıdır” (Yuhanna 17,3) yani  sonsuz yaşam Tanrı’yı bilmek ve İsa Mesih ile birleşmektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tanrı’nın insanseverliği