/ Konuşmalar, aziz pederlerin sesi / Mür taşıyan kadınlar haftası vaazı

Mür taşıyan kadınlar haftası vaazı

Mür taşıyan kadınlar haftası vaazı

 

22 Nisan 2018

(Markos Kutsal İncili 15:43-47, 16:1-8)

 Paskalya kutlamaları zamanında Kilisemiz, mür taşıyan kadınlar olarak bilinen kutlu kadınlara övgü sunuyor. Bu kadınlar Mesih’in yolculuğu sırasında O’na eşlik etmişlerdi, sadakatleri, cesaretleri ve ithaflarıyla yardımcı olmuşlardı. Ve onlar sonuna kadar Rab’bin yanındalardı.İncil Yazarı Luka bize, onlardan bazılarının Mesih tarafından iyileştirildiklerini, cinlerden ve hastalıklardan kurtarıldıklarını anlatıyor. Mesela Mecdelli Meryem gibi (bkz. Luka İncili8:2). Mür taşıyan kadınların bilinen isimleri ise şunlardır:Hirodes’in kâhyası Kuza’nın karısı Yohanna,  Suzanna (Luka 8:3), Yakup ile Yuhanna’nın annesi Salome, Lazar’ın kız kardeşleri Meryem ve Marta, Yuhanna’nın annesi Meryem (Kleopa’nın karısı) (Matta İncili 28:1, Markos İncili 16:1, Luka İncili 24:10, Yuhanna İncili 20:1). Mür taşıyan kadınlar «kendi olanaklarıyla İsa’ya ve öğrencilerine yardım eden kadınlardı» (Luka Kutsal İncili8:3). Onlar emeklerini sessizce sunuyorlardı  ancak Golgota’da bulundukları için tanınıyorlar. Aziz Simun’un söylediği gibi; Tanrı’nın Annesinin kalbini kılıç deliyormuş gibi acı duyduğunda, onlar  İsa Mesih’in çarmıhının altında, Meryem Ana’nın yanındalardı. (bkz. Lukas Kutsal İncili2:35). Onlar bütün yürekleriyle  Kendisinden iyilikler görmüş,  çok sevdikleri  Rab’bin acısını yaşadılar ve Kutsal Öğretmenleri  İsa gömülene kadar Golgota’da kaldılar. İsa’nın Kutsal Bedeninin Mezarı’nı gördüklerinde mür hazırlayıp Şabat günün yasağı biter bitmez Mezara, O’nun Pek pak Bedeni’ne mür yağı sürmeye gitmeyi  kararlaştırdılar!

Bugün andığımız mür taşıyan kadınların en önemli özellikleri  İsa’ya olan sonsuz sevgi ve sadakatleridir. Bu muhteşem sevgi onlara şaşılası bir cesaret veriyordu. İsa Mesih’in öğrencilerine  olanları hatırlayın. Yuhanna dışında hepsi korkuya kapılıp Öğretmen’lerini bırakıp kaçtılar, Yahudiler onları yakalamasın diye saklandılar. Biz ancak bu zor ve tehlikeli şartları kavrarsak mür taşıyan kadınların ne kadar cesur olduklarını çarmıha gerilen Mesih’ın yanında, Golgota’da bulunmalarının önemini anlayabiliriz.

İki gün sonra, sabah erkenden, tan ağarmadan önceki karanlıkta Golgota’daki Mesih’in mezarına hoş kokulu yağlar getirmek için geldiklerinde cesaretleri daha çok belirgin oldu. Daha iki gün önce tam orada ne kadar korkunç bir Olaya tanık olmuşlardı! Ve Mezarı açıp Mesih’in Pek kutsal Bedenine yağ sürmeye gelmek için ne kadar cesur olmaları gerekiyordu! Cuma günü onlar, iki adamın, Yusuf ve Nikodim’in İsa’yı gömdükten sonra mezarını kocaman bir taşla kapattıklarını görmüşlerdi. Yolda yürürken birbirlerine «Mezarın girişindeki taşı bizim için kim yana yuvarlayacak?» (Markos Kutsal İncili16:3) sorusunu soruyorlardı. Fakat yürümeye devam ediyorlardı. İsa Mesih’e hizmet etmelerine hiçbir şey engel olamazdı – Rab’bin Mezarının girişindeki bekçiler bile.

 Değerli kardeşlerim!

Mür taşıyan kadınlar, Mesih’in Kutsal Bedenini gömen cesur erkekler Yusuf ve Nikodim ile birlikte Kilisemiz’in bize bugün sunduğu, Mesih’e olan derin ve kararlı sevginin güzel örneğidir. Ve bu sevgi ve sadakat onları, Rab’be olan minnettarlıklarını ve derin huşularını ifade etmelerine sebep olmuştur. Biz de hiçbir şeyden korkmadan Mesih’e olan sadakatimizi ve gerçek sevgimizi gösterebiliriz. Rab Kendisi bize destek olur ve güç verir. Bizim hayatımız Mesih sevgisiyle anlamlandırılmış olduğunda ise, O bizi bildiği gibi ödüllendiriyor: Rabbi dirilmiş olarak ilk gören, Havarilere ve bütün dünyaya Büyük Müjde’yi – İsa Mesih’in Dirilişini- müjdeleyen   mür taşıyan kadınları ödüllendirdiği gibi!

 

Mür taşıyan kadınlar haftası vaazı