/ Konuşmalar, aziz pederlerin sesi / Kutsal ve büyük orucun başlangıcına mahsus vaaz

Kutsal ve büyük orucun başlangıcına mahsus vaaz

 

 

71 PROTOKOL NUMARALI

 

KUTSAL VE BÜYÜK

ORUCUN BAŞLANGICINA MAHSUS VAAZ

 

+ BARTHOLOMEOS

ALLAH’IN İNAYETİYLE

KONSTANTİNOPOLİS-YENİ ROMA BAŞEPİSKOPOSU

VE EKÜMENİK PATRİK TARAFINDAN

RABBİMİZ VE KURTARICIMIZ İSA MESİH’İN LÜTUF VE SELAMETİ

BİZİM İSE DUAMIZ, TAKDİSİMİZ VE BAĞIŞLAMAMIZ

TÜM KİLİSE CEMAATİNE OLSUN

 

 

Pek muhterem Episkopos kardeşlerimiz ve Rabbin nezdinde mübârek evlatlarımız,

        

Merhametli ve her şeyi bahşeden Allah’ımızın hoşnutluğu ve lütfu üzere mübârek Triodion döneminin içinde bulunmaktayız.  Yarınsa Ortodoks geleneğimizin derinliğinin ve zenginliğinin yanı sıra Kilise’nin, evlatlarının manevi gelişimi için olan ilgisinin de belirdiği, tutkuları ortadan kaldıran “çok kutsal özdenetim” arenasına, Diriliş Bayramı öncesi 40 günlük Kutsal ve Büyük  Oruç Dönemine gireceğiz. Kutsal ve Büyük Girit konsilinde (Haziran, 2016) bize hatırlatıldığı üzere, ‘’Ortodoks Kilisesi, elçisel ilkelere, evrensel konsil kararlarına ve bir bütün olarak kilise pederlerinin geleneğine sıkı sıkıya bağlı olarak, orucun manevi hayatımızın ve kurtuluşumuz için olan büyük önemini daima ilan etmiştir.’’(Orucun Ehemmiyeti ve Günümüzde Uygulanması, 1. Paragraf)

 

Kilise yaşantısında tüm hususlar ilahiyatta sağlam bir temel ve kurtuluşa dair kaynak teşkil ederler. Ortodoks Hristiyanlar çilecilerin ‘’ortak mücadelesini’’ paylaşıp, ‘’her şey için şükrederek’’(1. Selanikliler 5:18) oruç tutarlar. Kilise, evlatlarını Diriliş Bayramı’na doğru giden yolculuklarında çileci uygulamalarla mücadelelerini sürdürmeye davet eder. Bu Mesih’teki hayatta yer alan temel gayedir, öyle ki, hakiki çilecilik asla umutsuzluğa sebep olmaz çünkü diriliş sevinincinin beklentisine sahiptir. Kilisemizin ilahileri ‘’oruç baharını’’ anlatırlar.

 

          Bu manada, yeni-Platoncu düalizmin hilelerinden ve “bedeni küçük düşürme” yönündeki yabancılaştırıcı çabaların aksine; hakiki çilecilik, ruh uğruna “kötü (atfettiği) beden”in kökünü kurutmayı veya ruhu prangalarının eziyetinden kurtarmayı amaçlamaz. Vurgulandığı üzere, “gerçek ifadesiyle çile bedene karşı değil, kökü manevi olan tutkulara yöneliktir çünkü ilk olarak akıl, tutkulara yenik düşer. Bu yüzdendir ki beden, çilecinin başlıca hasmı değildir.’’

 

Çileci mücadele, kendini düşünmeyen (ilahi) aşk uğruna bencilliğin aşılmasını hedef alır aksi takdirde içimizdeki doymayan egonun ve onun bastırılamaz ihtiraslarının kölesi olarak kalmayı sürdürmüş oluruz. Bencil insan boyutlarını küçültür, üretkenliğini kaybeder: ‘Paylaşırsak çoğalır, saklarsak kaybolur.’’ Bu yüzdendir ki, Kilise Pederlerinin hikmeti ve kilisenin deneyimi oruç dönemini “rahmet yağmuru”, iyi işler ve hayırseverlikle ilişkilendirir; bunlar, gururu yenmenin ve varoluşsal dolgunluk kazanmanın göstergesidir.

 

          Insanı bir bütün olarak gözlemleyen bir yaşantı, kilise hayatının başlıca özelliklerindendir. Kilise ayinlerine düzenli olarak katılma, çilecilik, maneviyat, ruhani rehberlik ve yeryüzünde iyi tanıklık; Allah’ın ilahi tasarısının kusursuzluğu ve gerçekleştirilmesinin yanı sıra semavi hükümranlığı (cenneti) kaynak ve hedef olarak paylaşan, Hristiyan kimliğimizin tamamlayıcı unsurları imanımızın hakkaniyetinin birer ifadesidirler.

 

Kilise hayatı tüm varlığıyla Peder, Oğul ve Kutsal Ruh’un yaklaşan hükümranlığını yansıtıp tasvir ederken, -ki bunu her şeyin üzerinde olan Kutsal Komünyon gizemi aracılığıyla yapar, tıpkı hatırası ebedi olan ve yakın zamanda vefat eden Bergama Metropoliti Yuhanna’nın da belirttiği üzere, ‘’kiliseyi tam manasıyla ifade eder’’(Semavi Hükümranlığın Tasviri, Megara 2013, sayfa 59). ‘’Topluluk’’ olarak varlığımızın, Kutsal Komünyona iştirak ettiğimizde kilisenin varlığına dönüşmesi gibi; orucun ‘’sonu’’, çileci mücadelenin tacı ve ödülüdür.(bknz. Aziz Yuhanna Hrisostomos, Yeşaya Bab 6 Hakkında Vaazlar: Serafimler Üzerine, Sayfa 56.139)

         

Mesih’e iman ve Allah’ın evlatlarına ilahi olarak bahşedilmiş olan özgürlük vasıtasıyla kurulan kilise hayatının ayrılmaz birliği, bireysel ahlak ve münzevilik, ahlak ve medeniyet alanlarında değerlerin gelişiminin özü ve insanoğlunun “tamamen değersiz şeylere büyük önem atfettiği”, hayatının kudsiyetten arındırıldığı bir çağda Hıristiyan olarak görevimiz, Ortodoks inancımızın manevi derinliğinin pratik manada yükseltilmesidir. ‘’Mesih’in bizi uğruna azat ettiği’’(Galatyalılar 5:1) hürriyetin gerçek manasının bir ifşası ve deneyimi olarak Kutsal ve Büyük Orucu yaşamanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

         

Bu düşüncelerle birlikte sevgi ve hürmet duygularımızla siz Mesih’te pek muhterem kardeşlerimize ve Ana Kilisemizin dünyanın her yerinde bulunan manevi evlatlarına, halkının manevi mücadelesinden daima hoşnut olan Allah’ımız Mesih’in lütfunu ve merhametini hepinize ileterek, oruç arenasında sorunsuz bir yolculuk diliyoruz. O’nun ki hükümranlığın kudreti mübarek ve izzetli olsun, şimdi ve daima ve ebetler ebedince. Amin.

 

Kutsal ve Büyük Oruç Dönemi 2023

Allah’ın nezdinde hararetli duacınız 

X İstanbul Başepiskoposu Bartholomeos

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kutsal ve büyük orucun başlangıcına mahsus vaaz

 

 

 

 

 

 

 

 

 

——————-

 

Af Pazarı günü, 26 Şubat 2023 tarihinde Kutsal İncil’in okunmasına müteakip kiliselerde okunmak üzere…