/ Konuşmalar, aziz pederlerin sesi / Dallar Bayramı Pazarı vaazı – Rab’bin Yeruşalim’e girişi

Dallar Bayramı Pazarı vaazı – Rab’bin Yeruşalim’e girişi

 

Dallar Bayramı Pazarı vaazı – Rab’bin Yeruşalim’e girişi

 

1 Nisan 2018

(Yuhanna İncili12: 1-18)

Bugün büyük bir bayram kutluyoruz – Rab’bin Yeruşalim’e Zafer Girişini. İsa Yeruşalim’e girdiğinde çok fazla insan büyük bir coşkuyla O’nun ardından gidiyordu! İlkin O’nu palmiye dalları sallayan ve ‘Hozana!’ diye haykıran çocuklar selamlamışlardı.

İncil, İsa’nın Yeruşalim’e girişinin sırasında Rab’bin karşısına çıkan farklı insanları anlatıyor. Mesih’e karşı olan tutumlarına bağlı olarak onları üç gruba ayırabiliriz: Birinci grup Mesih’in düşmanlarından oluşuyordu. Bunlar Yahudilerin dini önderleriydi, kıskançlıkları yüzünden İsa’nın ölümünü hedeflemeyi noktasına gelmişlerdi. Maalesef onların arasında Mesih’in on iki öğrencilerinden biri olan ve Öğretmen’ini otuz gümüşe satan Yahuda da vardı.

İkinci gruba Mesih’i dış görünüşte sevinç ve coşkuyla selamlayanlardı. Onları, heyecanlı kalabalığın genel ruh hali ve Mesih’in gerçekte kim olduğuna dair yanlış anlayışları etkiliyordu. Tanık oldukları büyük ve benzeri duyulmamış mucizelerin etkisiyle, İsa’nın güçlü bir dünyevi kral olarak geldiğini ve onları Roma egemenliğinden kurtarıp onlara mutlu bir yaşam vereceğini düşünüyorlardı. Bu yüzden birkaç gün sonra O’nu, Pilatus’un önünde elleri bağlı ve aşağılanmış halde gördüklerinde hayal kırıklığına uğradılar. Bu kadar zayıf bir krala ihtiyacımız var mı ki, diye düşündüler. Ve Pilatus’a: «Yok et O’nu! Yok et, çarmıha ger!» diye feryat ettiler.(bkz. Yuhanna Kutsal İncili 19:15). Oysa ki birçoğu daha önce Mesih’in mucizelerini kendi hayatlarında yaşamışlardı! Fakat hepsi bunu unutup çarmıha gerilen Mesih’e ihanet ettiler.

Lâkin üçüncü bir insan grubu da var – sonuna kadar Mesih’e sadık kalanlar: Havariler, Mesih’in dirilttiği Lazar, her zaman Rab’bin ardından gayretle giden ve ona hizmet eden Lazar’ın kız kardeşi Marta, büyük bir minnettarlıkla İsa’nın ayaklarına değerli mür yağı süren ve saçlarıyla silen Lazar’ın diğer kız kardeşi -Meryem. Bunlarla birlikte Mesih’e sadık kalan başkaları da vardı.

Şimdi ise her birimiz, yukarıda sayılmış olan grupların hangisinin içinde olacağını birlikte düşünelim. Ortodoks Hristiyan olarak ben düzenli olarak Mesih’e dua ediyorum ve Kilise’ye gidiyorum. Tabi ki de ben O’nu çarmıha geren birinci gruptaki düşmanlarının arasında yer alamam, değil mi? Fakat Havari Pavlus “Hristiyanlar, imanlarının ölmesine izin veriyorlarsa ve günahları için tövbe etmiyorlarsa büyük ihtimalle onlar da, Yahudilerin önderleri gibidir”  diyor  ve “Tanrı’nın Oğlu’nu adeta yeniden çarmıha geriyor, herkesin önünde aşağılıyorlar” diye devam ediyor. (bkz. İbraniler6:6). Ne yazık ki bu çizgiye düşenlerin sayısı çok.

Peki ya ikinci grup? Ben İsa Mesih hakkında doğru bir görüşe sahip olmayı gerçekten istiyor muyum? Bunun için çaba sarf gösteriyor muyum? Sırf vaftiz edilmiş Ortodoks Hristiyan olduğum için iyi, konforlu, her türlü imtihan ve sorunlardan uzak bir hayata sahip olacağımı mı düşünüyorum? Acaba bir üzüntü ya da dertle karşılaştığımda hayal kırıklığına uğrayıp Kiliseyle olan ilişkimi koparıyor muyum? Fakat İsa Mesih bizi uyarmıştı: «Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır.» (Matta İncili 7:14) ve «Dünyada sıkıntınız olacak.» (bkz. Yuhanna İncili 16:33). Yani, eğer ben İsa Mesih’in bana neyi öğrettiğini bilmezsem muhtemelen imanım sarsılır ve hayal kırıklığına uğrarım.

Üçüncü kategoriye ait olanlarla olmayı ne kadar isterim. Hayatının sonuna kadar Rab İsa Mesih’e sadık kalanlara, Rabbe olan sevgilerini her şeye rağmen koruyabilenlere benzeyenlerimize ne mutlu. Havari Pavlus hiçbir şeyin; ne sıkıntı, ne elem, ne zulüm, ne açlık, ne çıplaklık, ne tehlike, ne kılıcın bizi (Mesih sevgisinden) ayıramayacağını yazıyor.(Romalılar 8:35).

Kardeşlerim, bugünkü önemli Kutsal Ayinde, kilisenin tam merkezinde, Kilise Topluluğunun ve ruhlarımızın Güveyi olan Mesih’in suretini göreceğiz. Başında dikenli taç var ve O, Golgota’ya, ölüme giden yoluna başlıyor. Kurtarıcımız bizim için ölürken O’nu yalnız bırakmayalım. Bugünün akşamından itibaren bu Kutsal Haftanın her gününde O’nunla olmak için kiliseye gelelim. Kilisemiz hepimizi buna, bugün akşam nağmeleyeceğimiz ilahi-dörtlükle (Ekzapostilariden sonra) çağırıyor: «O’nunla birlikte dirilmek ve Göksel Krallığa (girmek) için biz de arınmış düşüncelerimizle O’na yoldaş olalım, O’nunla birlikte çarmıha gerilelim ve kendimizi dünyevi zevklere, O’nun uğruna, ölü kılalım.» Âmin.

 

Dallar Bayramı Pazarı vaazı – Rab’bin Yeruşalim’e girişi