/ Kilise / Manastır Hareketinin Tarihi (4):

Manastır Hareketinin Tarihi (4):

Manastır Hareketinin Tarihi (4):

 

Keşişliğin Anadolu’ya yayılmasıyla birlikte yeni bir fenomen gözlemleriz. Bu yeni oluşumda hayatlarını sutün başlarında geçiren keşişlere şahit oluruz. Bu hareketin oluşmasında en önemli rolü oynayan kişi Adana Kozan doğumlu Simeon Stilites’dir.

390 senesinde doğan Simeon bir çobanın oğluydu. Bidiğimiz kadarıyla 13 yaşlarında İncil’de yer alan Mesih İsa’nın dağdaki vaazını okuduğunda Simeon oldukça etkilendi ve gayretli bir biçimde hayatını Tanrı’ya adadı.16 yaşlarında bir manastıra girdi fakat o kadar kanaatkar yaşmışki manastırdaki cemaat yaşamına bir türlü ayak uyuduramamış. Böylelikle manastırdaki keşişler Simeon’un ayrılması için ricada bulunmuşlar. Simeon küçük bir kulübede inzivaya çekilmiş ve burada bir buçuk sene yaşamış. Rivayetlere göre bir keresinde 40 günlük Paskalya perhizini hiç bir şey yemeden ve içmeden geçirmiş. Bu dönemden sonra bir dağ yamacındaki küçük bir mağaraya çekilmiş ve burada çileci alışkanlıklarını sürdürmüş. Zamanla Simeon’u o kadar çok kişi ziyaret etmeye başlamışki ibadet ve dua düzeni bozulmuş. Böylece Simeon radikal bir çözüm bulmaya karar vermiş. Yamacın yakınlarında yer alan harabelerde bir sutün keşfetti ve sutünün tepesinde yaşamaya başladı. Dua hayatını burada sürdüren keşişin ihtiyaçları yöre halkı tarafından sağlanıyordu. Her gün köylü çocukları sutünü tırmanır ve Simeon’a pide ekmeği ve keçi sütü bırakırlardı. Bir keresinde Simeonu yakınlarda bulunan manastırların keşişleri ziyaret etmiş. Keşişler Simeon’un bu hayat stilini o kadar çok şaşırmışki bu hayat stilinin alçakgönüllülükten mi yoksa kibirden mi kaynaklandığını öğrenmek istemişler. Keşişler Simeon’un sütunden inmesini emretmiş. Simeon itaat etmiş. Tepkisinden memnun kalan keşişler böylece Simeon’a sütununa dönmesine izin vermiş.

Zamanla Simeon daha yüksek bir sütuna geçmiş. Bununla beraber onu daha fazla insan ziyaret etmeye başlamış. Simeon cana yakın bir kişiydi. İnsanların sorunlarını dinler, çözümler önerir, nasihatta bulunup teselli ederdi. Bu dönem içersinde Simeon’un bir yargıç olarak tartışmalar arasında arabuluculuk ettiğini de görürüz. Simeon ve sonrasında gelecek olan sütun keşişleri Anadolu’da sosyal bir boşluğun dolmasına yardımcı oldular. Büyük şehirlerin uzağındaki kırsal bölgelerde köylüler arasında bir anlaşmazlık olduğunda bu tür keşişler tarafsız yargıç görevini üstleniyorlardı. Aynı zamanda bu keşişler yazdıkları metinler ve dilekçeler sayesinde daha üst makamlara halkın dertleri veya maddi ihtiyaçlarını aktarabilmek açısından da önemli bir rol oynadılar. Simeon sütunundan halka sıkça vaazlarla seslenirdi. Vaazlarında özellike tefecilik ve edepsiz konuşmalara karşı öğretir, insanların ılımlı ve merhamet dolu bir hayat sürdürmelerini teşvik ederdi. Zamanla Simeonun çevresinde öğretişleriyle yetişen talebeler çıkmaya başladı, bu talebelerin sayesinde sütun keşişliği Anadolu’da yayılmaya başladı.

Özellikle Kapadokya’da bulunan “peri bacaları” bu keşişlerin inzivaya çekilmeleri için ideal bir mekan sundu. Bugünlerde özellikle Paşabağ vadisinde hücre olarak kullanılmak üzere içi oyulmuş peri bacalarını görmek mümkün. Yine aynı peri bacalarının alt kısmında keşişleri takip eden talebelerin kaldığı mekanlar görünebilir. Aynı vadide üç başlı peribacalarının birinde Simeon adına yapılmış bir şapel kalıntısı bulmak mümkün.

37 sene boyunca aynı sütunda yaşadıktan sonra Simeon 2 Eylül 459 senesinde dua ederken vefat etti. Talebeleri onu bulduğunda hala aynı dua pozisyonundaydı. Dönemin Antakya patriği cenazesini kıldı ve sütunun yakınlarında toprağa gömüldü.

 

Manastır Hareketinin Tarihi (4):