/ Azizlerimizin hayat hikayeleri / Aziz Paisios’un Mesajı

Aziz Paisios’un Mesajı

 

 « İlk önce Tanrı’ya inanalım, ondan sonra Tanrı’yı ve O’nun sûreti olan insanı sevelim. İman dua ile büyür, dua “imanımızı arttırır1”.

Anladığıma göre, bütün kötülük imansızlıktan geliyor. Allah’a inanmayan kişi, yaşamını zevke dalarak geçiriyor. Bunun için de her türlü günahı işliyor. İnsan niçin var olduğunun derin anlamını kavramalıdır. İnsanın varoluş sebebi başka bir yaşama hazırlanmaktan ibarettir. Öyle ise nasıl ki yolcunun bir yere gitmek için rehbere ihtiyacı vardır, göksel yolcu da mânevî bir rehbere ihtiyaç duyacaktır. Rehberi ona bir program yapsın; biraz okuma, biraz dua; öyle ki günah vesilelerinden, en kötü şey olan dünyasal zihniyetten kurtulsun. İşte o zaman yüreği Mesih’e doğru döner.

Kurtuluşumuz için, Mesih’i kederlendirmemek için cömert bir gayretle (filotimo) mücadele etmemiz gerekir. Mesih bizlere “Evlâdım” diyecek, “Ben ki seni kurtarmak için o kadar gayret ettim. Kanımı döktüm, eziyetlere katlandım. Ya sen ne yaptın kendi kurtuluşun için ?”

Herkes kendi doğal eğilimini bulmalı ve onu kutsallaştırmalıdır. Kendisini ilerleten kişinin gayreti, evlilikte olsun, keşişlikte olsun, başarıyla taçlandırılacaktır. Hayatta sıkıntıyı tercih edelim ve onu sevinçlerden daha hoş karşılayalım. Acı ilâç çok defa tatlıdan daha iyidir, çünkü tedavi eder. Gerçek sevinç acıdan doğar. İnsanı mâneviyatta ilerlemekten alıkoyan, aklını mânevî kazanç için değil, başka şeyler için çalıştırmasıdır.

Yüreğimizin derinliklerinden gelerek dua edebilmemiz için bugünki durumun ne kadar acı olduğunu hissedebilmek gerekir.

İşte, koyunla tekeyi, inananla inanmayanı ayırdetmenin zamanı geldi. Sonrasında, bizim için sınanma dönemi gelecek, hattâ imanımızdan dolayı eziyetlere de mâruz kalacağız ; bakırla altın o zaman ayırt edilecek.

Başkası için acı çeken, başkasına merhamet eden, onun derdini kendine dert edinen kişi şehit maaşı alacaktır. Herşeyini feda eden ne kadar kutsal bir kişidir ! Kendine ait hiçbir sorunu yoktur, yüzü nûrludur çünkü ilâhî neşe her an ondadır.

Mânevî hayatın tek temeli önce başkalarını, en sonda ise kendini düşünmek, kendini hesaba katmamaktır. Kendimizi başkasının yerine koyar ve onu anlarsak, işte o zaman Mesih’e ait oluruz.

Allah’ın lütfu ucuz değildir. Lütfun insana gelip yerleşmesi için onu Ruh’ça Allah ile uyum içinde ve çileyle insanlığından sıyrılmış bulması gerekir. Oysa bizler, hiç gayret göstermeden, ilâhî lütfun bizi bulmasını ve zaaflarımızdan kurtarmasını bekliyoruz. Kutsal Ruh’un insanı Kendisine ev edinmesi için çok feragat, cömert gayret, alçakgönüllülük, asalet ve özveri lâzımdır. Mânevî yaşam bir zevk yaşamı değildir. Mesih prizi yerleştirmiştir ama bizim tellerimiz paslanmış, lütfu geçirmiyor. Tellerimizin pasını temizleyelim, kendimizi daha iyi tanımak için mücadele edelim, ihtiraslarımızdan kurtulalım ve erdemlere sahip olmaya çalışalım ki Allah’ın lütfu bizi ziyaret etsin! » 

Övgü ve yücelik sonsuzluklar boyunca O’nun olsun. Âmin.

Aynorozlu Peder İsaak’ın kaleme aldığı Kapadokyalı Aziz Paisios (1924-1994), kitabından bir alıntıdır. (Paros yayıncılık, İstanbul, 2015)

1 Luka 17, 5.