Aziz Paisios Mesih’i gördü

Üstatın anlattıklarından : « On bir yaşımdan itibaren azizlerin yaşam öykülerini okumaya, oruç tutmaya ve gece boyunca dua etmeye başlamıştım. Ağabeyim bunları alır saklardı ama boşuna… ormana gider ve devam ederdim. Ağabeyimin o zamanki arkadaşlarından biri, Kostas günün birinde ona, “Kardeşinin bütün bunlara boş vermesini sağlayacağım” demiş. Sonra geldi, beni buldu ve Darwin teorisini anlattı. Sarsıldım ve ona şöyle dedim : “Ben şimdi gidip dua edeceğim. Mesih Tanrı ise inanayım diye bana Kendisini gösterecektir. Bir belirti verecektir, bir gölge, bir ses…” Aklıma gelen buydu. Koruluğa gittim, secde ve dua etmeye başladım. Saatlerce sürdü bu ama hiçbir şey olmadı. Sonunda bitkin düştüm ve durdum. O zaman Kostas’ın söylediği bir şey aklıma geldi : “Kabul, Mesih büyük bir adamdı, doğruydu, erdemliydi ve O’ndan nefret ettiler çünkü erdemlerini çekemiyorlardı, onun için O’nu mahkûm ettiler.” Ona şöyle dedim : “Eğer öyle birisi idiyse, sadece insan bile olsa sevilmeye, itaat edilmeye ve uğruna feda olunmaya lâyık demektir. Ben ne Cennet istiyorum ne de başka bir şey. O, kutsallığından ve iyiliğinden dolayı uğruna her şeyin feda edilmesine lâyıktır.” »

« Tanrı sağlam durmamı istiyordu. Bu olup bitenlerden sonra, hem de kısa bir süre sonra Mesih bol bir ışığın ortasında bana bizzat göründü. Belinden başına kadar görünüyordu. Bana büyük bir sevgiyle baktı ve şöyle dedi : “Diriliş ve hayat benim; bana iman eden ölmüş olsa da yaşar” (Yuhanna 11, 25). Bu sözler sol elinde açık tuttuğu İncil’de de yazılıydı. »

Bu olay, o sıralarda onbeş yaşında olan küçük Arsenios’un çocuk ruhuna çalkantılar veren düşünceleri dağıttı ve çocuk o yaşta Tanrı’nın lütfu sayesinde, Mesih’in gerçek Tanrı ve dünyanın kurtarıcısı olduğunu bildi. İnsan olan Tanrı hakkındaki bilgisi, başka birisi veya kitaplar değil, küçük yaşına rağmen ona görünen bizzat Efendimiz tarafından doğrulanmıştı. Artık, imanda güçlenmiş olarak, yüksek sesle : « Kostas, istediğin zaman gel, hemen şimdi gel, tartışalım ! » diyordu.

Aynorozlu Peder İsaak’ın kaleme aldığı Kapadokyalı Aziz Paisios (1924-1994) kitabından bir alıntıdır. (Paros yayıncılık, İstanbul, 2015)