/ Azizlerimizin hayat hikayeleri / 30 Eylül Pelşmalı Aziz Grigorios

30 Eylül Pelşmalı Aziz Grigorios

                                    30 Eylül   Pelşmalı Aziz Grigorios      
O, Galiç şehrinde güçlü ve aristokrat bir ailede doğdu. Gençlik yıllarındayken çileci bir hayat yaşamaya başladı. Ailesi ise onu henüz on beş yaşındayken evlendirmek istiyordu. Ancak Allah’ın takdiri ile ebeveynlerinin ikisi de düğünden evvel öldü ve Aziz Grigorios da hemen tüm serveti fakirlere dağıttı, bütün hizmetçilerini özgür kıldı ve en yakındaki manastıra gitti. O kadar kutsal bir hayat yaşıyordu ki zamanla manastırın başrahipliğine yükseldi ancak bu kutsiyet, insanların dikkatini ve ilgisini ona çektiğinden ötürü bulunduğu manastırı daha sessiz bir hayat niyetiyle terk edip Gluşitsalı Aziz Dionisios’un manastırına gitti. Onun staretsi olan Aziz Dionisios, Grigorios’un sahip olduğu manevî hediyeleri fark etti ve ona kendi manastırını kurmasını önerdi ancak Aziz, sadece mütevazılık ve itaat ile yaşamak istediğini, dünya tarafından bilinmek istemediğini söyleyerek karşı çıktı. Aziz Grigorios 104 yaşındayken, ruhani pederinin takdisiyle Pelşma Nehri kıyısındaki küçük bir hücreye münzevi olarak yaşamaya gitti. Birkaç yıl sonra etrafında onunla birlikte sessiz bir hayat yaşamak isteyen keşişler toplandı ve böylece manevi pederinin istediği gibi, kendi arzusu bu yönde olmamasına rağmen yeni bir manastırın başrahibi olmuş oldu.
Başrahip Grigorios sadece duada üstün olmakla kalmadı, aynı zamanda fakir sevgisiyle hayır işleri yaptı; açlık zamanında ona gelen yoksullara manastırın kısıtlı  stoklarını verdi. Birçok defa Moskova’ya prensleri kötü eylemlerinden ötürü azarlamak için seyahat etti. Bunlardan birinde, Prens 2. Vasiliy, Aziz’in ‘haddini aşmasından’ ötürü çok sinirlendi ve onu köprüden aşağı derin bir vadiye itti, ancak Aziz mucizevî bir şekilde hiç yara almadan bu durumdan kurtuldu.
127 yaşındayken, Aziz Grigorios sonunun geldiğini hissetti ve kendini buna hazırlamaya başladı. Öğrencilerine ölümünden sonra bedenini bir bataklığa atmalarını söyledi. Ancak onlar buna itaat etmeyip onurlu bir cenaze düzenlediler. Cenazede kiliseyi güzel bir koku doldurdu ve daha ilk anda Aziz’in emanetleri aracılığıyla bir şifa mucizesi gerçekleşti, o andan sonra da sayısız mucizenin kaynağı oldu. (1441 ya da 1451)

                        

            Ingilizceden Türkçeye çeviren Vasilis Gelbal

 

Kaynak : http://www.abbamoses.com/months/september.html

 

30 Eylül   Pelşmalı Aziz Grigorios