/ Azizlerimizin hayat hikayeleri / 3 Ekim. Kutsal Piskopos ve Şehit Areyopagoslu Diyonisiyos

3 Ekim. Kutsal Piskopos ve Şehit Areyopagoslu Diyonisiyos

Areyopagoslu Diyonisiyos  

Atinalıydı ve eğitimli biri olup Areyopagos’un meşhur meclisinde konsey üyelerinden biriydi ve ona bu nedenle Areyopagoslu denmiştir. İlk olarak 50 senesinde Pavlus sözü Atina’da duyururken Mesih’e iman etti ve bazılarının görüşüne göre Pavlus tarafından Atina’nın ilk piskoposu atandı. Diğerleri ise, şüphesiz hatasız biçimde, onun Atina’nın ikinci piskoposu ve arkadaşı ve Pavlus’tan sonraki öğretmen olarak andığı (Tanrı’nın İsimleri Hakkında, 3.2) Hiyerotheos’un halefi olduğunu söylerler. Çok eski bir geleneğe göre Atina’da yaklaşık 96 senesinde şehit olarak ölmüştür.

Elçilerin Işleri 17. Bölüm

Pavlus’la birlikte gidenler onu Atina’ya kadar götürdüler. Sonra Pavlus’tan, Silas’la Timoteyus’un bir an önce kendisine yetişmeleri yolunda buyruk alarak geri döndüler. Onları Atina’da bekleyen Pavlus, kentin putlarla dolu olduğunu görünce yüreğinde derin bir acı duydu. Bu nedenle, gerek havrada Yahudilerle ve Tanrı’ya tapan diğerleriyle, gerek her gün çarşı meydanında karşılaştığı kişilerle tartışıp durdu. Epikürcü ve Stoacı bazı filozoflar onunla atışmaya başladılar. Kimi, «Bu lafebesi ne demek istiyor?» derken, kimi de, «Galiba yabancı ilahların haberciliğini yapıyor» diyordu. Çünkü Pavlus, İsa’yla ve dirilişle ilgili müjdeyi duyuruyordu. Onlar Pavlus’u alıp Ares tepesi kuruluna götürdüler. Ona, «Yaydığın bu yeni öğretinin ne olduğunu öğrenebilir miyiz?» dediler.  «Kulağımıza yabancı gelen bazı konulardan söz ediyorsun. Bunların anlamını öğrenmek isteriz.» Tüm Atinalılar ve kentte bulunan yabancılar, vakitlerini hep yeni düşünceleri anlatarak ve dinleyerek geçirirlerdi. Pavlus, Ares tepesi kurulunun önüne çıkıp şunları söyledi:

«Ey Atinalılar, sizin her bakımdan çok dindar olduğunuzu görüyorum. Ben çevrede dolaşırken, tapındığınız yerleri incelerken üzerinde,

`BİLİNMEYEN TANRI’YA’

diye yazılmış bir sunağa bile rastladım. Sizin bilmeden tapındığınız bu Tanrı’yı ben size tanıtayım. «Dünyayı ve içindekilerin tümünü yaratan, göğün ve yerin Rabbi olan Tanrı, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz.  Herkese yaşam, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye gereksinmesi varmış gibi O’na insan eliyle hizmet edilmez. Tanrı, tüm ulusları bir tek insandan türetti ve onları yeryüzünün dört bir bucağına yerleştirdi.  Ulusların var olacağı belirli süreleri ve yerleşecekleri bölgelerin sınırlarını önceden saptadı.  Bunu, kendisini arasınlar ve el yordamıyla da olsa bulabilsinler diye yaptı. Aslında Tanrı hiçbirimizden uzak değildir.  Nitekim, `O’nda yaşıyor ve deviniyoruz; O’nda varız.’ Ozanlarınızdan bazılarının belirttiği gibi, `Biz de O’nun soyundanız.’ «Tanrı’nın soyundan olduğumuza göre, Tanrısal özün, insan düşüncesi ve becerisiyle biçimlendirilmiş altın, gümüş ya da taştan bir nesneye benzediğini düşünmemeliyiz.  Tanrı, geçmiş dönemlerin bilgisizliğini görmezlikten geldi; ama şimdi her yerde herkesin tövbe etmesini buyuruyor.  Çünkü dünyayı, atadığı Kişi aracılığıyla adaletle yargılayacağı günü saptamıştır. Bu Kişi’yi ölümden diriltmekle bunun güvencesini herkese vermiştir.» Ölülerin dirilmesiyle ilgili sözleri duyunca kimi alay etti, kimi de, «Seni bu konuda bir daha dinlemek isteriz» dedi.  Bunun üzerine Pavlus aralarından çıktı gitti.  Birkaç kişi ona katılıp inandı. Bunların arasında kurul üyesi Diyonisyus, Damaris adlı bir kadın ve birkaç kişi daha vardı.

17:18 Epikürcü: Grek filozofu Epikür’ün (İ.Ö. 341-270) öğretisini benimseyen kişi. Bu öğretiye göre ruh, beden gibi ölümlüdür, yeryüzündeki yaşamdan başka yaşam yoktur. Kişinin, mutluluğu ataraksiyada (ruh dinginliğinde) araması gereklidir.

17:18 Stoacı: kişinin, mutluluğu ancak tüm acılar ve zevklerden kaçınmakla bulabileceğini savunan Grek filozofu Zenon’un (İ.Ö.?335-?263) öğretilerini benimseyen kişi.

17:19 Ares tepesi kurulu: Grekçede, «Areopagos» (=Ares tepesi); eski Atinalıların, ilk zamanlarda Ares tepesinde toplanmış, daha sonraları da bu adla anılagelmiş olan ulusal meclisi.

Apolytikion. Ton 4.

Sana iyilik öğretildi ve her şeyde ayık ve uyanık şekilde yaraşır bir papaz olarak iyi bir vicdan kuşandın. Seçilme Kabından sözle anlatılmaz gizemleri kendine çektin, imanı korudun ve mücadeleni ona ait olarak tamamladın, Piskopos ve Şehit Diyonisiyos; ruhlarımız kurtulsun diye Tanrımız Mesih’e dualarla aracılık et.

Kontakion. Ton 8.

Üçüncü göğün ötesine gitmiş Elçinin bir öğrencisi olarak göğün kapılarından geçtin, Diyonisiyos. Sözle betimlenmez gizemlerin tam bilgisiyle zengin kılındın ve ışıklarını daha önceleri bilgisizliğin karanlığında uyumuş olanların üzerine saçtın. Bu nedenle sana şöyle diyoruz: Selam, evrensel Baba.

 

 

 

 

 

 

 

3 Ekim. Kutsal Piskopos ve Şehit Areyopagoslu Diyonisiyos