/ Azizler ve din adamlarımız hakkında tanıklıklar / Aziz Vissarion Korkoliakos(1908-1991) 22 Ocak

Aziz Vissarion Korkoliakos(1908-1991) 22 Ocak

Aziz Vissarion Korkoliakos(1908-1991) 22 Ocak

Vissarion Korkoliakos Kilisemizin en yeni azizi, 1908 yılında Messinia’nın Petalidi şehrinde doğdu ve ilk eğitimini burada aldı. Doğum ismi esasen Andreas’tı. 18 yaşında Kalamata’ya giderek ruhani insanlarla bağlantı kurdu ve ruhban olmaya karar verdi. Öncelikle keşiş oldu ve Vissarion adını aldı. Daha sonra  diyakon ardından rahip olarak atandı ve arhimandrit  ünvanını aldı.

Sadece Sholarhio okulu mezunuydu (bugünkü orta okula denk gelen bir okul) Halbuku Kutsal Yazıların, Kilisemizin metinlerinin, azizlerimizin hayat hikayelirini anlatan sinaksaria kitaplarının sürekli olarak incelemesi, Peder Visarion’u teolojik olarak geniş ve derin eğitimli bir adam yapmıştı.

1935 yılında Karditsa metropoliti peder Hezekiel’in daveti üzerine kendisini Rabbimizin hizmetine adayacağı Karditsa’ya gitti. Orada hayır işleriyle uğraştı ve bütün hayatını yorulmak bilmeden çocuklar, fakirler, kilisenin ihtiyaçları ve toplum için harcadı. Sotiria Hastanesi’nde, ölümünden kısa bir süre önce bile, acı yatağındayken manevi çocukları için ilgilenmeye devam etti.

Birçok zor görev üstlendi. Bunların arasında, Alman işgali sırasında pek çok vatansevere yardım etmesi ve Almanlar tarafından esir alınan çocuklarla kişisel olarak ilgilenmesi sayılabilir.

 

Agathonos Manastırı’nda

Alman işgalinin son bulması ve devamında yaşanan İç Savaştan sonra, Peder Vissarion, Karditsa’dan ayrıldı. Zaten uzun yıllar münzevi hayatı ve zengin manevi, sosyal çalışmaları olan bir arhimandrit olarak, 1955’ten sonra yine Moralı Peder Germanos Dimakos’tan etkilenerek Agathonos Kutsal Manastırı’na geldi. Orada Manastırın manevi hizmetini yapmaya başladı. Manastırın içinde bir manevi hizmeti vardı ama aynı zamanda dış dünyaya karşı da hizmetleri vardı. Her Pazartesi ve Salı günü Lamia Hastanelerine gider, hastaları görür, teselli eder ve günah itiraflarını dinlerdi. Etkileyici kişiliği, insana olan sevgisi, tatlı ve sade tavrıyla acılı ruhları yatıştırmayı başardı. Diğer günlerse manastırda, kilisenin önünde oturup sakin gülümsemesiyle insanları karşılar, dertlerini dinlerdi. Acı, ıstırap ve kaygı yüklü gelenler, üstadın yanında rahatlamış olarak ayrılırlardı. Birçoğuna da maddi yardımda bulunurdu. Kendisine güvenen birçok kişinin getirdiği eşya ve parayı fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine dağıtırdı. “Dışarıda insanlar fakir ve aç onlara yardım etmeliyiz” derdi daima.

Her büyük oruç zamanı, üstat Germanos’un takdisiyle manastırını terk eder ve Fthiotida Eyaletinin bir ucundan diğer ucuna giderdi. Bütün evlere gidip yardım ederdi. Birçok kez dışarda da uyudu. Peder Vissarion ayrıca Lamia Kilise Lisesi’ndeki çocuklarla ilgilenirdi, onların manevi babasıydı. Çocukların itiraflarını dinler ve sonunda onları güçlendirmek için her zaman bir hediye verirdi.

 

Üstat Vissarion hayatını öğüt vererek, Tanrı’nın sürüsüne her şekilde hizmet ederek geçirdi. Koyunları için canını feda eden iyi bir çobandı. Havari Pavlus’un dediği gibi, dünyadaki her şeyin çöp olduğunu düşündü, “Mesih kazansın” dedi. Ve İsa onu galip çıkardı. Peder Vissarion bugün, ona özel bir onur vermek için muazzam bir şekilde tasarruf etmiş olan Rab’be yakındır. O sadece onu kutsallaştırmadı, bedenini bozulmamış halde tuttu, böylece hepimiz onu kendimiz görebilelim ve inanalım, güçlenelim ve bütünleşelim.

 

Aziz Vissarion’un Mezarının Açılması

Aziz Vissarion (Bessarion), Mart 2006’da keşişlerin ve adli tabiplerin cesedini bozulmamış durumda bulduğu mezarının açılmasından sonra ünlendi. Olay sadece Phthiotida vilayetinde değil, tüm Yunanistan’da, özellikle de olayın Yunan televizyonunda yayınlanmasından sonra, sansasyon ve şaşkınlık yarattı.

Vissarion’un kalıntıları, televizyonda olağanüstü ve dünyasal olarak açıklanamayan bu olay hakkında konuşan emekli profesör ve ünlü Atina adli tabibi Panayiotis Yamarelos tarafından ilk kez incelendi. Daha spesifik olarak, Yamarelos’un Vissarion’un son derece iyi korunmuş vücuduna ilişkin ifadeleri ve yüzünün “sizinle konuşmaya hazır” olacak kadar bozulmamış durumda olduğuna ilişkin açıklaması ortalığı karıştırdı.

Phthiotida Piskoposu Nikolaos, Kilisenin keşiş Vissarion’un herhangi bir kutsallığını ilan etmek için acele etmemesi gerektiğini ve konunun Atina’daki Yunanistan Kilisesi’nin Kutsal Sinod’unda tartışılması gerektiğini söyledi.

Ancak, bu olağanüstü olayın Yunan medyası tarafından yayınlanmasından sonra, Phthiotida bölgesinden ve Yunanistan’ın diğer bölgelerinden yüzlerce inanan, Vissarion’un cesedine hürmet etmek için Agathonos Manastırı’na geldi.

 

Tepki

Vissarion’un kalıntılarının bozulmazlığı konusu Yunanistan’daki bilim camiasında bir kargaşaya neden oldu. Adli tabip Nikos Karakoukis, Vissarion’un cesedinin gömüldüğü yer nedeniyle doğal bir mumyalama olasılığından bahsetti. Daha spesifik olarak, Karakukis ve diğer adli tabiplerin dediği gibi, defin yerinde oksijen eksikliği ve ayrıca mezarda var olan kuru durum, vücudun mumyalanmasına neden olabilir.

Emekli adli tabip Panayiotis Yamarelos, Piskopos Nikolaos’a cesedin iki veya üç yıl daha manastırın içindeki belirli bir yerde bir açık alanda kalmasını önerdi; bozulmamış durumda kalmasına veya gelecekte bozulmasına bağlı olarak tıp doktorlarına ve Kilise’ye daha iyi bir fikir vermek amacıyla bu ricada bulunmuştu.

Aziz Vissarion’un kalıntılarının fotoğraflarının günlük bir Yunan gazetesinde yayınlanmasından sonra, adli tabiplerin başkanı Nikos Karakoukis, Phthiotida Piskoposu’ndan, davayla ilgili bir sonuç yayınlamak için keşişin cesedi üzerinde bir tıbbi muayene ekibinin bilimsel araştırmasına izin vermesini istedi. Ayrıca adli tabip Karakukis, meslektaşı Panayiotis Yamarelos’un görüşünü reddetmiş ve tıp hukuku bilimi aracılığıyla mantıklı bir açıklaması olabilecek bir olaydan bahsetmiştir.

 

Mucizevi Olay

Bu mucizevi ve ilahi bir tasarıydı. Bütün keşişlerin onun kutsallığına inanmasına rağmen, Kutsal Kilise davayı üstlenmek zorunda kaldı. Fthiotida’nın Metropoliti, saygıdeğer Nikolaos, olayı ilk öğrendiğinde çok şaşırdı, manastırı ziyaret etti ve kutsal kalıntıya duyguyla hürmet etti. Üstadın çürümemiş bedeni, korunması için Kutsal Teslis şapeline nakledildi ve o zamandan beri binlerce inanan tarafından hürmet edilmek için oradadır.

Sessiz üstat, Allah’ın lütfuyla tüm Yunanistan’ı sarstı. On beş yıl sonra, bu adamın bedeni hala tam bir bütünlük içinde Kutsal İncil’i tutarken ve kolay kolay bırakmayacak şekilde durmaktadır. Sanki bize İncil’den kaçtığımızı söylemek istiyor ve bizi, özellikle de Rahipleri teşvik ediyor: “İmanımızın köklerine, İncil’e ve Kutsal Gelenek’e dönün. Sosyal meselelerle uğraşmayı bırakın, bu meselelerden başkaları sorumludur. Ruhları bir kurtuluş vilayetine götürmek, insanı yeryüzünden cennete yükseltmek göreviniz var!…’’

 

 

 

 

 

 

 

 

Aziz Vissarion Korkoliakos(1908-1991) 22 Ocak