/ Pazarın Sesi / Incil açıklaması

Incil açıklaması

Beli bükük kadın

D i n d e  r i y a k a r l ı k  v e s a f l ı k

Luka’nιn 10.Pazarι- Incil açıklaması

“İsa’nın hastayı Şabat günü iyileştirmesine kızan havra yöneticisi cevap verdi…..”

Bu olayda önümüze çıkan manzara dehşet vericidir. İsa ile havra reisi arasında din konusundaki derin ihtilafı yansıtan bir resim. Yasayı koyan ile bu yasayı yorumlayan arasında Sept gününün anlamı hususunda bir ihtilaf. Sept gününün korunması yasanın en önemli konularındandır. Böylesi bir ihtilaf ilk defa olmuyor. İsa’nın en çok itham edildiği konu ataların geleneklerini korumamasıdır. İsa Sept günü

havraya girer ve beli iki büklüm olmuş bir kadına şifa verir. Havra başkanı için bu olay yasayı çiğnemekti. Oysa İsa için bu olay yasanın tamamlanması olayıdır. Dinin saflığı ve temizliği ile dinin riyakarlığı, yasanın hedefi ve sınırı ile dinin aslı ve yorumu arasında ki şiddetli ihtilafı etkileyici bir manzara. Geleneklerin olduğu gibi imana nakli ve nesilden nesile teslimi ile dinin özüne eklenen gelenekler arasındaki ihtilafı da etkileyen bir görüntü. Din bilimlerine ilişkin bazı teoriler, dinlerin yalnız kurucuları döneminde saf ve temiz olduğunu kabul ederler, bazıları da dinde olmayan ve ondan kaynaklanmayan bazı yorumların ilave edildiğini kabul eder.
Yasa yedinci güne büyük bir önem verir. Çünkü Tekvin bölümünde Allah kâinatı altı günde yarattı ve altıncı günde insanı yarattı ve her şeyin yalnız güzel değil çok çok güzel olduğunu gördü ve yedinci gün istirahat etti. Ve Allah yedinci günü kutsadı. Ve Yahudiler Sept günü dinlenmeyi büyük bir titizlikle korudular. Topraklarını altı yıl boyunca ektiler ve yedinci yıl dinlenmeye bıraktılar. Sept günüyle ilgili yasalar çoktur ve önemlidir. Çünkü Sept günü Rabbin günüdür. Havra reisinin dediği gibi: Çalışma için altı gününüz var, bu günler içinde gelip şifa bulabilirsiniz ama Sept günü değil.

İsa ile havra reisi arasındaki anlaşmazlık Sept günü istirahatinin anlamının yorumu konusundaydı. Bir başka olayda İsa onlara şöyle dedi: Babam çalışıyor ve bende şu ana kadar dahi çalışıyorum. Baba Sept günü bile devamlı çalışmaktadır. O halde Sept gününün kutsanması ile Allah’ın istirahati ve çalışması sebeplerine ilişkin ihtilaf öze ait önemli bir ihtilaftır. Tekvin bölümünün belirttiği gibi Allah kâinatı ve insanı yarattıktan sonra bunların güzel olduğunu gördü ve yüreği dinlendi, tabiri caizse sevindi. Rab çalışmalarından dolayı dinlenmez ama dünyanın ve insanın bazı durumlarına rahat eder. Bu nedenle İsa bir başka yerde onlara şöyle dedi: Sept günü iyilik yapmak caiz midir değil midir? Allah’ın rahatlığı budur, Sept gününün anlamı budur. Yani tanrısal çalışmalara has hizmetlerdir, özde insanla ilgili ihtimamdır, onu çevreleyenlere olan ihtimam değildir. Haftanın günleri insanın ihtiyaçları için çalışacağı günlerdir. Sept günü ise insanın onsuz olamayacağı şeyler için çalışmadır. Rab ile olan ilişkileri için çalışmadır. Sept günü veya Pazar günü veya bu günler içinden hangisini Allah’a ayıracaksan, o gün kendimizi yalnız Allah’a “Muhtaç olunan tek varlık” ayırmalıyız. Haftanın bütün günleri insan için gereklidir ama Rabbin günü insan için en önemli olanıdır. Kitaba göre bu gün, günlük yaşam koşulları değil, Rabbe özen gösterileceği ve iyilik eylem ve çalışmalarının yapılacağı gündür. O halde Rabbin günü, insan için çalışacağımız gündür. İyilik yapacağımız ve Rabbi yücelteceğimiz gündür. İnsan Rabbi tesbih etmeye ve insan kardeşine hizmet etmeye vaktini ayırdığı Sept günü Allah’ı rahatlatır. Ve böyle bir Sept günü İsa havraya girer ve hasta kadına şifa verir, Rabbi tesbih eder ve insana hizmet eder. Ama İsa havradan yargılanarak çıkar çünkü havra adamlarının Sept gününe yüklemiş oldukları aldatıcı anlamı korumamıştır. Dinin yorumundaki bu ihtilaflar, bazen dinin kendisinin bozulmasına kadar varan şekilcilik ve geleneklerin tehlikesi hakkında bize açık bir görüntü sergilemektedir. Yasaların dinlerle olan uyumu ile şeriatin kendi imanını ifadesi konularında sorulara muhatap olmak daima kuvvetli bir ihtimaldir. Bu sorular genel durumla ilgili olmasa da bazı özel durumlar için ve teoriye ilişkin olmasa da uygulamaya ilişkin olabilmektedir. İsa’nın sözleri güçlü ve ses getirici sözlerdir. Bu tür sözleri bir başka olayda yine bir Sebt günü öğrencileriyle birlikte ekinlerden kopardığı zaman söyledi: Sept günü insan içindir, insan Sept günü için değildir. Bütün dinsel ve toplumsal ilkelerde her zaman “Muhafazakâr” bir kitle var olmuştur. Bir tek harfe dikkat edecek dereceye kadar ileri gidenleri olduğu gibi davranışlarda her şeyi hoş gören “Özgür” akımlarda var olmuştur. “Harf öldürür Ruh ise diriltir”. Çoğunluğun yasalara şiddetli bir düşmanlık olarak ilan ettiği altın kural budur ama bunu en iyi uygulayıp yerine getiren de Aziz Pavlus’tur.

İncil’deki bu olay , “Dinsel eylemlerimizin” şekilciliğe göre değil imanımızın gereği olarak yapılması için daima muhasebesini yapmada içimizdeki latif duyguları ikaz eder. İsa’nın Samiriyeli kadına izah ettiği gibi İbadet, burada ki veya orada ki dağda değil hakta ve ruhta olmalıdır. Bunun için İsa, uyanık olun ve dua edin dedi. Ne dua nede oruç tek başına yetmez, amacına ulaşmayan her eylem göstermelik olur. Uygulamanın saflığı, amacının gerçekleşmesidir ve Allah’ı rahatlık veren de budur. Sept gününün amacı ve kutsallığı insanın sevgi çerçevesinde Allah ve yakını ile olan ilişkisidir. Duanın amacı gözyaşı ve tövbedir. Ama övünmek ve kendini aklamak veya görevi yerine getirmek gibi duygular bunların hepsi riyakarlıktır gösteriştir. Orucun riyakarlığı yürek ezikliği olmadan yiyeceklerin korunmasıdır. Saflığı ve temizliği ise ruhta fakir olmaktır. İyilik yapmanın saflığı ve nezihliği eziklik duymak ve muhtaç olan herkesle beraber olmak, onun ihtiyacı benim de ihtiyacım onun acısı benim de acım diyebilmektir. Bilimin riyakarlığı kibirliğidir saflığı ise hizmetidir. Zenginlikte biriktirme riyakarlıktır, bunu dağıtmak ise saflık ve temizliktir. Sadakatte özveri sevgi ve mutluluktur, bundan yararlanmaya kalkmak ise riyakarlıktır ve yalandır. Her eylemin saflığı ve yalancılığı arasındaki ölçüt, onunla ilgili amacın gerçekleştirilmesidir. Yasayı uyguladığımızın delili, yasanın özeti olan sevgidir. Sevgi yasanın ve peygamberlerin amacıdır. Yapacağımız her ibadet ve yerine getireceğimiz her Hıristiyanlık fazileti, günün birinde gayesiyle ve onu koyan ile çelişmemesi için daima kontrol edilmeye muhtaçtır. İsa karşısında

havra reisinin başına gelen olay gibi. “Allah ruhtur ona ruhta ve hakta secde edenleri kabul eder”. Kitabın sözü, eylemlerimizi şeklen değil hakkıyla yapmamız için daima bu eylemlerimize tutacağımız ışıktır. Amin.

Metropolit Pavlus Yazıcı

 

Incil açıklaması