/ Pazar Vaazlarι / Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(17)

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(17)

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(17)

(2 KORİNTLİLER 6: 1-10)

Bugün kilisemizde okunan Elçi Pavlus’un Korintlilerle yazdığı ikinci mektubundan alınan pasajda, Pavlus Korintliler’e Tanrı’dan aldıkları bereketli Lütfu hatırlatıyor. Vaftiz anında aldıkları büyük lütuf, onları tüm günahlarından ve ilk günahtan arındırmıştır. Kutsal vaftiz yoluyla, Mesih ile birleştiler, Kutsal Ruh’u kendi içlerinde aldılar ve ruhen yeniden doğdular!
Dahası, Elçi Pavlus, Korintli Hristiyanları, Kilise Topluluğunun fertleri olarak almış oldukları Mesih’in cömert lütfunu samimiyetle korumaya çağırır. İlahi ilham alan Elçi, iç ve dıştaki çeşitli cazibelerin inananları gerçek yoldan saptırabileceklerini bilir. Bu yüzden, sevgi dolu bir baba gibi, Aziz Elçi Pavlus, Hristiyanları, Tanrı’ya olan sağlam aidiyetlerini korumaya çağırır. Elçi Pavlus, Korintlilerden bazılarının, kendilerine gösterilen şerefe layık olamayacaklarından ve Tanrı’nın kurtarıcı lütfunu kaybedebileceklerinden korkuyor (bkz. 2. Korintliler 6:1).
Ne yazık ki, bugün bile benzer bir olguyla karşılaşıyoruz. Bazen insanlar önce Ortodoksluğu öğrenmek ve Vaftiz olmak isteyerek coşkuyla Kilise’ye geliyorlar. Fakat, daha sonra bazı küçük nedenlerden veya ilgisizlik nedeniyle kiliseye gelmeyi bırakıyorlar ve yaşamları Tanrı’nın rızasına ters yönde dönüyor.
Rabbimiz İsa Mesih, bu üzücü olguyu öngördü. Onun sözlerine göre insanlar arasında düşmanlığın çıkacağı zaman gelecek. İnsanların birçoğu mürted olacak. Birçok insanı yanlış yönlendirecek sahte peygamberler ortaya çıkacak ve toplumda çok fazla kötülük olacağından, başlangıçta var olan sevgi birçok insanda soğuyacaktır (bkz. Matta 24: 10-12). Bu, özellikle dünyanın sonundan önceki son günlerde olacak. Bununla birlikte, bunlar tüm çağlarda, belli bir dereceye kadar, ortaya çıkar. Elçi’nin, çok değer verdiği Korintli Hristiyanların, İsa Mesih’in Lütfunu terk etmemeleri gerektiğinden endişe duymasının nedeni budur.
Korintoslu Hristiyanlara sonuna kadar gerçek inancı korumalarına yardımcı olmak için Elçi Pavlus onlara Yeşaya’nın peygamberlik sözlerini hatırlatıyor: «Lütuf zamanında seni yanıtlayacağım,
Kurtuluş günü sana yardım edece(ğim)» (Yeşaya 49: 8). Elçi onlara: «Uygun zaman işte şimdidir, kurtuluş günü işte şimdidir.» (2.Korintlier 6: 2) diyor. Aziz Pederler, Peygamber Yeşaya’nın sözlerini şu şekilde açıklar: Sizi bana davet ettiysem ve bağışlayıcı lütfumu teklif ettiysem, her zaman böyle olacağını sanmayın. Bu hayatı yaşadığınız ve Mesih’in İkinci Gelişine kadar, lütufumda kalmak isteyip istemediğinize karar vermek için zaman var. Bundan sonra lütuf dönemi sona erecek, sonra da Müthiş Yargı olacaktır.
Yüzeysel düşünen insanlar var: «Şimdi, ben gençken özgür bir hayat yaşayacağım, mümkün olan her şekilde kendimi eğlendireceğim ve yaşlandığımda, tövbe edip Kilise’de sığınma arayacağım. Bu tür düşünceler aldatıcıdır; şeytan bizi Mesih’in sürüsünden ayırmak için bizim kafamıza bu tür düşünceleri sokar, sonra da kurt «kaybolmuş koyunu» nasıl yutuyorsa bizi yutuyor.
Hangimiz yaşlanana kadar yaşayacağından emin olabilir? Ve bir insan uzun yaşasa bile, yine de, Tanrı’dan uzak bir yaşam sürüyorsa, günah ikinci doğası haline gelir (yani günaha eğilimli olur). Öyleyse, edindiği günahkar alışkanlıklardan kopabileceğinden ve son günlerinden içtenlikle tövbe edebileceğinden nasıl emin olabilir? Aziz Elçi Pavlus’un bu konuda net bir tutumu vardır ve o, keskin bir yanıt veriyor: «Bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve Kutsal Ruh’a ortak edilmiş, Tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur. Çünkü onlar Tanrı’nın Oğlu’nu adeta yeniden çarmıha geriyor, herkesin önünde aşağılıyorlar.» (İbranilere 6: 4-6).
Kardeşlerim, Tanrı’nın şanlı Oğlu İsa Mesih’in uğruna bir soyguncu gibi çarmıha gerilmiş olduğu ruhlarımızın kurtuluşu üzerinde deney yapamayız.
Bugünkü okumada Elçi Pavlus, uluslara Mesih inancını getirmek için her türlü zorluğa katlandığını anlattı. Diyor ki: «Hizmetimizin kötülenmemesi için hiçbir konuda hiç kimsenin sürçmesine neden olmadık. Tersine Tanrı’nın hizmetkârları olarak olağanüstü dayanmada, sıkıntı, güçlük ve elemlerde, dayak, hapis, karışıklık, emek, uykusuzluk ve açlıkta…» (2.Korintliler 6: 3-4) ve başka birçok dertte «…kendimizi her durumda örnek gösteriyoruz».
Ve elbette, Korintliler bu am aldılar; Mesih’e sevgi ve aidiyet onlar için onur meselesi oldu!

(2 KORİNTLİLER 6: 1-10)

Bugün kilisemizde okunan Elçi Pavlus’un Korintlilerle yazdığı ikinci mektubundan alınan pasajda, Pavlus Korintliler’e Tanrı’dan aldıkları bereketli Lütfu hatırlatıyor. Vaftiz anında aldıkları büyük lütuf, onları tüm günahlarından ve ilk günahtan arındırmıştır. Kutsal vaftiz yoluyla, Mesih ile birleştiler, Kutsal Ruh’u kendi içlerinde aldılar ve ruhen yeniden doğdular!
Dahası, Elçi Pavlus, Korintli Hristiyanları, Kilise Topluluğunun fertleri olarak almış oldukları Mesih’in cömert lütfunu samimiyetle korumaya çağırır. İlahi ilham alan Elçi, iç ve dıştaki çeşitli cazibelerin inananları gerçek yoldan saptırabileceklerini bilir. Bu yüzden, sevgi dolu bir baba gibi, Aziz Elçi Pavlus, Hristiyanları, Tanrı’ya olan sağlam aidiyetlerini korumaya çağırır. Elçi Pavlus, Korintlilerden bazılarının, kendilerine gösterilen şerefe layık olamayacaklarından ve Tanrı’nın kurtarıcı lütfunu kaybedebileceklerinden korkuyor (bkz. 2. Korintliler 6:1).
Ne yazık ki, bugün bile benzer bir olguyla karşılaşıyoruz. Bazen insanlar önce Ortodoksluğu öğrenmek ve Vaftiz olmak isteyerek coşkuyla Kilise’ye geliyorlar. Fakat, daha sonra bazı küçük nedenlerden veya ilgisizlik nedeniyle kiliseye gelmeyi bırakıyorlar ve yaşamları Tanrı’nın rızasına ters yönde dönüyor.
Rabbimiz İsa Mesih, bu üzücü olguyu öngördü. Onun sözlerine göre insanlar arasında düşmanlığın çıkacağı zaman gelecek. İnsanların birçoğu mürted olacak. Birçok insanı yanlış yönlendirecek sahte peygamberler ortaya çıkacak ve toplumda çok fazla kötülük olacağından, başlangıçta var olan sevgi birçok insanda soğuyacaktır (bkz. Matta 24: 10-12). Bu, özellikle dünyanın sonundan önceki son günlerde olacak. Bununla birlikte, bunlar tüm çağlarda, belli bir dereceye kadar, ortaya çıkar. Elçi’nin, çok değer verdiği Korintli Hristiyanların, İsa Mesih’in Lütfunu terk etmemeleri gerektiğinden endişe duymasının nedeni budur.
Korintoslu Hristiyanlara sonuna kadar gerçek inancı korumalarına yardımcı olmak için Elçi Pavlus onlara Yeşaya’nın peygamberlik sözlerini hatırlatıyor: «Lütuf zamanında seni yanıtlayacağım,
Kurtuluş günü sana yardım edece(ğim)» (Yeşaya 49: 8). Elçi onlara: «Uygun zaman işte şimdidir, kurtuluş günü işte şimdidir.» (2.Korintlier 6: 2) diyor. Aziz Pederler, Peygamber Yeşaya’nın sözlerini şu şekilde açıklar: Sizi bana davet ettiysem ve bağışlayıcı lütfumu teklif ettiysem, her zaman böyle olacağını sanmayın. Bu hayatı yaşadığınız ve Mesih’in İkinci Gelişine kadar, lütufumda kalmak isteyip istemediğinize karar vermek için zaman var. Bundan sonra lütuf dönemi sona erecek, sonra da Müthiş Yargı olacaktır.
Yüzeysel düşünen insanlar var: «Şimdi, ben gençken özgür bir hayat yaşayacağım, mümkün olan her şekilde kendimi eğlendireceğim ve yaşlandığımda, tövbe edip Kilise’de sığınma arayacağım. Bu tür düşünceler aldatıcıdır; şeytan bizi Mesih’in sürüsünden ayırmak için bizim kafamıza bu tür düşünceleri sokar, sonra da kurt «kaybolmuş koyunu» nasıl yutuyorsa bizi yutuyor.
Hangimiz yaşlanana kadar yaşayacağından emin olabilir? Ve bir insan uzun yaşasa bile, yine de, Tanrı’dan uzak bir yaşam sürüyorsa, günah ikinci doğası haline gelir (yani günaha eğilimli olur). Öyleyse, edindiği günahkar alışkanlıklardan kopabileceğinden ve son günlerinden içtenlikle tövbe edebileceğinden nasıl emin olabilir? Aziz Elçi Pavlus’un bu konuda net bir tutumu vardır ve o, keskin bir yanıt veriyor: «Bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve Kutsal Ruh’a ortak edilmiş, Tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur. Çünkü onlar Tanrı’nın Oğlu’nu adeta yeniden çarmıha geriyor, herkesin önünde aşağılıyorlar.» (İbranilere 6: 4-6).
Kardeşlerim, Tanrı’nın şanlı Oğlu İsa Mesih’in uğruna bir soyguncu gibi çarmıha gerilmiş olduğu ruhlarımızın kurtuluşu üzerinde deney yapamayız.
Bugünkü okumada Elçi Pavlus, uluslara Mesih inancını getirmek için her türlü zorluğa katlandığını anlattı. Diyor ki: «Hizmetimizin kötülenmemesi için hiçbir konuda hiç kimsenin sürçmesine neden olmadık. Tersine Tanrı’nın hizmetkârları olarak olağanüstü dayanmada, sıkıntı, güçlük ve elemlerde, dayak, hapis, karışıklık, emek, uykusuzluk ve açlıkta…» (2.Korintliler 6: 3-4) ve başka birçok dertte «…kendimizi her durumda örnek gösteriyoruz».
Ve elbette, Korintliler bu sözlerden ilham aldılar; Mesih’e sevgi ve aidiyet onlar için onur meselesi oldu!

 

Havarilerin Mektuplarından Okuma Üzerine Vaaz(17)