/ Makaleler / Masoretik ve Septuagint: Silahlar, Yalanlar ve Sahtecilik

Masoretik ve Septuagint: Silahlar, Yalanlar ve Sahtecilik

Robert E. Reis’in anlattığı bir Kutsal Kitap Öyküsü

Kaynak: http://majorityrights.com

İngilizceden Türkçeye çeviren: Theophilos

septuagint

 

Bir zamanlar Ortadoğu’da İbranice, Keldani dilinde ve Aramice yazılmış kutsal metinlerin koleksiyonuna sahip bir kavim yaşardı. Saygı görüp kuşaktan kuşağa değişmeden aktarılmaları, kutsal metinlerin doğası gereğidir.

Zaman geçtikçe bu kavmin üyeleri İbranice ile Aramicenin ve Keldani dilinin konuşulmadığı bölgelere göç ettiler. Bunlardan büyük bir kısmı Mısır’ın İskenderiye şehrine yerleşip gelişti. Grekçe onların kavimsel dillerinin yerini aldı. Saygı gösterdikleri belgelerinin düzgün Grekçe çevirisine ihtiyaç duydular.

M.Ö. yaklaşık 250 yılında yetmiş rabbi bu kutsal metinleri Grekçeye çevirdiler. Yapılan çeviri yasadışı değildi; bu çalışma Yeruşalim’deki Baş Kâhinle Yahudi meclisinin (Sanhedrin) onayını aldı. Yetmiş kişinin çevirisi olan Septuagint (Yetmişler çevirisi) resmî bir belgeydi.

Günümüzde İbranice bir Kutsal Kitap mevcut. Dünyanın her yerindeki Yahudiler tarafından kullanılmakta. Ona Masoretik metin deniyor. M.S. yaklaşık 700 yılında oluşturuldu. Septuagint metninden nerdeyse bin yıl daha genç. Masoretik metni düzenleyen rabbiler Yeruşalim’deki Baş Kâhine hesap vermekle yükümlü değildiler. O dönemde artık bir Baş Kâhin yoktu.

Septuagint, Masoretik metnin ilk ortaya çıkışından nerdeyse on asır önceye dayanıyor. Septuagint, Masoretik sürümün dayandırıldığı İbranice metinlerden en az on iki asır daha eski olan metinlere dayanıyor. Buna rağmen Eski Antlaşma’nın Hristiyanlarca yapılan çevirileri Septuagint yerine Masoretik Metni temel alıyor.

 

Sorun ne?

Yeni Antlaşma içindeki Eski Antlaşma alıntılarının büyük bir çoğunluğu ilk kaynak olarak Septuagint’i kullanmış. Yeni Antlaşma metinlerinin güvenilirliği ve doğruluğu tamamen Septuagint’in doğru bir çeviri olmasına bağlı. Septuagint’in güvenilirliğine şüphe düşürürsen Yeni Antlaşma kalmaz.

M.Ö. 250 ile M.S. 135 yılları arasında Septuagint’in güvenilirliği konusunda hiçbir tartışma yaşanmamıştı.

Yahudiler arasında Septuagint’ten memnuniyetsizliğe neden olacak ne yaşandı?

Hanna ve Kayafa ile Sanhedrin, Yeşuha’nın Mesihlik iddialarını reddetmişlerdi. M.S. 70 yılında Yeni Antlaşma metinleri yazılmış ve etrafta dolanır biçimdeydi. Yahudiler Hristiyan  İncil metinlerinin güvenilirliğinin Septuagint’in inanırlığına bağlı olduğunu biliyorlardı. Bir şey yapılması gerekliydi.

M.S. yaklaşık 95 yılında sonraları Bar Kohba’yı Mesih ilan eden Rabbi Akiva, Yeşuha’nın Septuagint’te bulunan Mesihlik iddialarını çürütecek İbranice-Grekçe Eski Antlaşma çevirisi yapması için Akila adında bir adam tuttu. Bazı bilginler Masoretik metnin kısmen işte Akila tarafından yapılmış bu maksatlı çeviriye dayandığına inanmaktadır.

Masoretik metin Septuagint metninden ne açıdan farklıdır?

Mezmur 22:16 “delindi” sözcüğü “aslan” sözcüğü ile değiştirilmiştir.

Mezmur 145:13 tamamen atlanmıştır.

Yeşaya 53:11 “ışık” sözcüğü atlanmıştır.

134 yerde Tanrı’nın kutsal adını gösteren harfler “Adonai” sözcüğüyle değiştirilmiştir.

Mezmur 151 tamamen atlanmıştır. (Şimdi nerdeyse tüm Hristiyan Kutsal Kitaplarında yoktur!)

Mısırdan Çıkış 1’deki 75 sayısı 70 ile değiştirilmiştir.

Yaratılış 10:24 bazı kuşaklar çıkarılmıştır.

Yasanın Tekrarı 32:8 “Elohim’in Melekleri” “İsrail oğulları” ile değiştirilmiştir.

Yeremya 10:6-7 Masoretik metne eklenmiştir.

Yeşaya 19:18 “doğruluk şehri” “güneş şehrine” veya bazı sürümlerde “yıkım şehrine” dönüştürülmüştür.

Masoretik metnin yazıcıları, bölümler tarihsel bir anlam ifade etmesin diye Daniyel’in peygamberlik kitabındaki özgün bölüm sıralamasını kasten ve isteyerek yeniden düzenlemişlerdir.

Yeşaya 61:1 “körlerin gözlerinin yeniden açılması” atlanmıştır.

Mezmur 40:6 “benim için bir beden hazırladın” yerine “kulaklarımı açtın” yazılmıştır.

Yasanın Tekrarı 32:43 ‘Elohim’in tüm habercileri ona secde etsin” cümlesi atlanmıştır.

Yaratılış 4:8 “Tarlaya gidelim” cümlesi atlanmıştır.

Yasanın Tekrarı 32:43’te Musa’nın ilahisi kısaltılmıştır.

Yeşaya 53; 10 yazım farklılığı, 4 biçimsel değişiklik ve ayet 11’de ışık sözcüğü için 3 eksik harfle toplamda 17 farklılık içerir.

Yeşaya 7:14 “Bakire” sözcüğü “genç kadın” ile değiştirilmiştir.

(Akila, Rabbi Akiva’nın isteğiyle Eski Antlaşma’yı Grekçeye çevirdiğinde Septuagint’teki “bakire” sözcüğünü “genç kadın” olarak değiştirmiştir. Masoretik yazıcılar bu konuda onu izlemiş olabilirler.)

Masoretik metin Septuagint’ten yüzlerce yerde farklılık gösterir.

Hangi metnin doğru olduğunu nasıl bileceğiz?

Ölü Deniz Tomarları İkinci Dünya Savaşı sonrasında keşfedildi.

Karbon testine, metinsel incelemeye ve el yazısı incelemelerine göre bu belgeler M.Ö. ikinci yüzyılın ortasıyla birinci yüzyıl arasında farklı dönemlerde yazılmıştır. Ester Kitabı ve Nehemya Kitabı dışında İbranice Kutsal Kitap metinlerinin tümünden parçalar vardır.

Buna ek olarak İbranice Kutsal Kitap’ın Peşita adlı bağımsız Aramice bir çevirisi de vardır.

Ölü Deniz Tomarlarının kontrolü, İsraillilerin askerî bir hedefiydi. Altı Gün Savaşlarında elde ettikleri zafer sonucunda emellerine ulaştılar.

Tomarların yayınlanması durma noktasında yavaşladı.

1971 sonrasında uluslar arası takım, belgelerin fotoğraflarının bile yayınlanmasına izin vermedi. Bağımsız değerlendirme yapmak isteyen bilginleri takımdan çıkardılar.

Ambargo 1991 yılına kadar kırılamadı.

Ölü Deniz Tomarlarına ek olarak bilginler Masoretik metin ile Septuagint arasında kıyaslama yapmak için Peşita’yı da kullanabilirler.

Yukarıda Ölü Deniz Tomarları, Peşita ve Septuagint’in uzlaştığı bazı bölümlere örnekler verdim.

Masoretik metin, Rabbi Akiva ile başlamış bir geleneğin parçasıdır. Rabbiler Yeni Antlaşma metinlerinin inanılırlığını yok etmek amacıyla Yahudi Kutsal Kitap’ını yeniden yazdılar.

Eski Antlaşma’nın İbranice versiyonları “Mesihlerin” başarılarını ilan etmek için kullanılmaktadır. Septuagint ise yalnızca bir kez kullanılmıştır.