/ Konuşmalar, aziz pederlerin sesi / Ne mutlu merhametli olanlara, onlar merhamet bulacaklar

Ne mutlu merhametli olanlara, onlar merhamet bulacaklar

Ne mutlu merhametli olanlara, onlar merhamet bulacaklar

Ne mutlu merhametli olanlara, onlar merhamet bulacaklar

Nasıralı Grigorios’un vaazlardan

“Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar merhamet bulacaklar” (Mt. 5. 7) diye doğrular Kutsal Kitap. Mutlulukta merhametin yeri en sonda değildir. Ve yine der ki: “Ne mutlu o adam ki, düşkünlere bakar” (Mezm. 40, 2; 41. 1) ve aynı şekilde: “Acıyan ve ödünç veren adam iyidir” (Mezm. 111,5) der. Başka bir yerinde ise bunlar okunur “Bütün gün acır ve ödünç verir” (Mezm. 36, 26). Takdisi kazanalım, anlayışlı bulunmak için gerekeni yapalım, iyilik sever olmaya çalışalım. Gece vakti bile merhamet görevini durdurmasın. “Geri dönüp sana yarın yardım ederim” deme. Niyetim ile hayırseverliğin arasında hiçbir ara olmasın. Nitekim iyilikseverlik duraksama kaldırmaz. Ekmeğini aç olanla paylaş ve fakirleri, evsiz barksız olanları evine konuk et (bak. İşaya 58,7) ve bunu mutlu, ilgi ile dolu bir gönülle yap. “Merhamet eden güler yüz ile etsin” (Rom. 12,8) der Havan ve yaptığın iyiliğin inayeti şefkatin ve çabukluğun sayesinde iki kat artacaktır. Nitekim üzülerek ve zorlanarak verilen şey ne beğenilir, ne de hoş karşılanır.

Yardımseverlik yaptığımızda mutlu olmalıyız, gözyaşı dökmemeliyiz: Bayağılığı ve tercihleri, yani cimriliği, ayrıcalığı, tered­dütleri ve eleştirileri kendinden uzaklaştırırsan, ödülün büyük olacaktır. O zaman ışığı ve sağlığı arzu etmeyen var mı? Bu yüzden, ey Mesih’in hizmetkarları, kardeşleri ve ortak varisleri, sözlerimi dikkate değer görüyorsanız dinleyin beni: yapabilecek durumda olduğumuz sürece Mesih’i ziyaret edelim, Mesih’e ilgi gösterelim, Mesih’i besleyelim, Mesih’i giydirelim, Mesih’i konuk edelim, Mesih’e saygı gösterelim. Salt bazılarının yaptığı gibi, soframızla değil; salt Mecdelli Meryem gibi kokularla değil; ne de Arimatyalı Yusuf gibi salt mezarla; ne de Mesih’i kısmen seven Nikodemus gibi gömmek için yarayan şeylerle ve ne de sonunda, bu adları geçenlerden önce Müneccimler’in yaptıkları gibi altın, tütsü ve mürrisafi ile. Fakat Rabbimiz kurban değil, merhamet istediğinden ve merhamet binlerce semiz kuzudan daha değerli olduğundan, O’na bu merhameti fakirlerde ve bugün aşağılanlarda gösterelim. Böylece bu dünyadan ayrıldığımızda sonsuz tapınaklarda Mesih’le bir arada kabul olacağız. Amin. 

 Kaynak: Meryemana.net

Ne mutlu merhametli olanlara, onlar merhamet bulacaklar