/ Konuşmalar, aziz pederlerin sesi / Günahkarının içtenlikli tövbesi

Günahkarının içtenlikli tövbesi

Günahkarının içtenlikli tövbesi

 

Saygıdeğer Babamız, İman İkrarcısı Maksimus’un mektuplarından

Günahkarının içtenlikli tövbesi aracılığı ile insanların inanca dönmesi kadar başka hiçbir şey Tanrı’ya daha hoş ve sevgisine daha uygun değildir.

Gerçeği vaaz edenlerin tümü, tanrısal lütfün tüm yetkilileri ve başından bugüne dek bizlere Tanrı’nın kurtarıcı iradesinden söz edenler, günahlarının içtenlikli bir tövbesi aracılığı ile insanların inanca dönmesi kadar başka bir şey Tanrı’ya daha hoş ve sevgisine daha uygun olmadığını söylemekteler.

İnsanları yeniden kendine çekmek içindir ki, Tanrı olağanüstü şeyler yaptı. Hatta sonsuz iyiliğinin en yüce kanıtım gösterdi. Uğraştı, azap çekti ve Peder Allah’ın düşmanları olan bizlerin uzlaşması için gereken her şeyi yaptı. Yaşamdan ayrı tutulan bizleri yeniden yaşama çağırdı.

Tanrısal Söz; mucizelerinin gücü ile, hastalıklarımızı tedavi etmekle yetinmedi. Tutkularımızın özürlülüğünü üstlendi, çarmıhın işkencesi ile suçsuz olan O sanki suçluymuş gibi borcumuzu ödedi. Bizi çokça ve korkunç günahlardan kurtardı. Bundan başka, birçok örnekle, anlayışta, kibarlıkta ve kardeşlerimize karşı kusursuz sevgide onun gibi olabilmemiz için bizleri dürttü. Bunun içindir ki:

“Ben doğru kişileri değil, günahkarları tövbeye çağırmaya geldim’ (Luk. 5.32) dedi. Ve de: “Sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var” (Mt. 9, 12). Bundan başka yitirilen kuzucuğu aramak üzere geldiğini ve İsrail soyunun başıboş kuzularına gönderildiğini de söyledi. Benzer şekilde, yitirilen paranın meseli ile, üstü kapalı olsa bile görevinin özel bir yönüne ima etti. O, günahla bozulan tanrısal imgeyi kurtarmaya gelmişti. Başka bir meselinde söylediğini de anımsayalım: “Size şunu söyleyeyim, tövbe eden bir günahkar için gökte daha çok sevinç vardır…” (Lk. 15, 7) İncil’deki iyi yürekli Samiriye’ li, haydutlarla karşılaşan, her şeyinden soyulan ve kanlar içinde, yarı ölü gibi yolda terk edileni, zeytinyağı ve şarapla tedavi edip yaralarını sardı. Atına bindirdi, bana götürdü, gereksinimlerinin ücretini ödedi ve gerisi ile de ilgileneceğine söz verdi. Mesih, insanlığın iyi yürekli Samiriye’ lisidir.

Savurgan oğlunu karşılayan, ona doğru eğilen, tövbe etmesine duygulanan, kucaklayan, baba şanının giysileri ile kuşatan ve yap­tıkları için suçlamayan şefkatli bir babadır Tanrı. Tanrı’nın yüz kuzusundan ayrılan kuzucuğu geri çağırır. Tepelerde ve dağlarda gezerken bulduğunda onu ahıra iterek ve tehdit edip bağırarak geri götürmüyor, aksine omuzlarına alıp şefkat ve sevgi ile sürüyü yarasız beresiz iade ediyor. Bana gelin, yorgunlar ve yükleri ağır olanlar, ben sizi rahatlatırım, diyor (bk. Mt. 11, 28). Ve de: “Boyunduruğumu takının” (Mt. 11,29). Boyunduruk emirlerdir yada İncil’in öğretilerine uygun olarak yaşanan yaşam. Tövbe eden için belki ağır gelen, rahatsız eden yükle ilgili olarak şunu ekler “Boyunduruğum kolay taşınır ve yüküm hafiftir” (Mt. 11, 30). Tanrı’nın adaletini ve iyiliğini bizlere öğretirken bunları emreder Gökteki Babanız gibi aziz olun, kusursuz ve merhametli olun (bk. Lk. 6, 36). “Başkasını bağışlayın, siz de bağışlanacaksınız” (Lk. 6, 37) ve de: “İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz öyle onlara öyle davranın” (Mt. 7,12). 

 

Günahkarının içtenlikli tövbesi