/ Hiçbir kategori / « Adımlarım için ışık »

« Adımlarım için ışık »

« Adımlarım için ışık »

 

Şöyle anlatmıştı : « Bir manastırdaydım (Stavronikita). Akşam vaktiydi. Çıkarken, manastır kapısının dışında, benimle konuşmak isteyen biriyle karşılaştım. Yolda sorunlarını anlatmaya koyuldu. Zaman geçiyordu, hastaydım. Hastalığım öylesineydi ki ne oturup dinlenebiliyor, ne ayakta durabiliyordum. O konuşurken vakit ilerledi ve gece çöktü. Bir an hastalığımı düşündüm ve bu konuşmaya son vermek istedim. Sonra, kendi kendime : “Adamın bunca problemi varken sen kendini düşünüyorsun !” dedim. Ve adam konuşmaya devam etti, gece iyice ilerlemişti. Bildiği bir inziva hücresinde kalmayı tasarlamıştı ama geldiğimizde manastırın kapısı kapanmıştı[1] (Aynoros’da manastırların kapıları gün batımında kapatılır).

 

Konuşmamız bitince kulübemin yolunu tuttum. Patikaya girdim, patikanın iyice daralıp dikleştiği bir yer vardı. Oraya geldiğimde, karanlıkta hiçbir şey göremiyordum —yanımda bir cep lambası bile yoktu— çalılara takılıp düştüm ve sık dallara takıldım, hiç ama hiç bir şey göremiyordum ; üstelik sepetimde de kafama düşmüştü. Akşam Duasını okumaya karar verdim, “Kutsal Tanrı, Kutsal Kutdretli…” diye başladım. O anda güçlü bir ışık çaktı, ortalık gündüz gibi aydınlandı ! Işık başımdan yayılıyordu, başım lamba olmuştu ! Böylece nerede olduğumu görebildim, engeli aştım ve tekrar patikaya çıktım. Çevrem halâ apaydınlıktı. Kalbim göksel bir sevinçle doldu. Kulübeme ulaştım, anahtarı koyduğum yerden alıp kapıyı açtım ve içeri girdim ; kandilleri yaktım, ışık ancak o zaman söndü. »

 

Aynorozlu Peder İsaak’ın kaleme aldığı Kapadokyalı Aziz Paisios (1924-1994), kitabından bir alıntıdır. (Paros yayıncılık, İstanbul, 2015)

 

[1] Aynoros’da manastırların kapıları gün batımında kapatılır.

 

« Adımlarım için ışık »