/ Azizlerimizin hayat hikayeleri / Manastır Hareketinin Tarihi (2)

Manastır Hareketinin Tarihi (2)

Manastır Hareketinin Tarihi

 

Pakomius (292-348) ve Manastırların Şekil Alması

292 yılında Teb şehrinde doğan Pakomius, 21 yaşındayken Roma ordusuna girdi. Roma ordusunun askerleri sıkıldıklarında zaman zaman yöredeki halktan faydalanarak evlere girip erzak toplardı, köylülerle dalga geçerdi ve hatta genç kızları tecavüz ederdi. Böyle davranışlar karşısında elbette Romalı askerlerin son bekleyeceği şey halkın kendilerine karşı şefkatli davranmasıydı. “Düşmanlarınızı sevin” emri uyarınca yöredeki Hristiyanlar karşılaştıkları bu kötülük karşısında Romalı askerlere yemek getirmeye, onlar için dua edip tesselli sözleri paylaşmaya başladılar. Hristiyanların tutumundan son derece etkilenen Pakomius böylece orduyu terk etti ve iman ettikten sonra 314 senesinde vaftiz oldu. Palemon adında bir keşişle tanıştıktan sonra onun öğrencisi olmaya karar verdi. Palemon altında geçirdiği 7 sene sonrasında Antonius’un yanına geçti. 



Bir gün dua ederken bir sesin kendisine “çocuklarım için bir ev kur” diyerek fısıldadığını hissetti. Böylece 320 yılarında Pakomius kendi manastır cemiyetini kurdu. Kardeşi Yuhanna’nın dışında yaklaşık 100 keşiş onun kurduğu cemiyete katıldı. Pakomius, belkide askeri geçmişinden esinlenerek bu cemiyet için belirli kurallar ve sabit günlük bir program geliştirdi. Ayrıca keşişlerin hayatına devrim niteliğinde bir reform getirdi. O döneme kadar keşişler kendi bireysel hücrelerinde yaşarken Pakomius kendi cemiyetini merkezi bir tesiste toplayıp herşeyin paylaşıldığı müşterek bir hayat stiline özendirdi. Bu şekilde modern anlamda ilk manastır kurulmuş oldu. Pakomius bu cemiyetin idare işlerini üstlendi ve keşişler Pakomius’a “Abba” veya “Baba” diye hitap etmeye başladı. Böylece Pakomius ilk manastır başkeşişi oldu.

Pakomiusun manastırlarında keşişler aynı tesis içersinde 40’ar kişi barındıran evlerde yaşarmış. Bir manastır tesisi bu evlerden yaklaşık 30 veya 40 tane bulundurabilirdi. Her evin başında idari işlerle sorumlu bir keşiş vardı ve bu keşiş başkeşişe bağlıydı. Evler keşişlerin uğraşlarına göre yarılırdı. Buan göre marangozculukla geçinenler aynı evde, bağ yetiştiren veya bahçıvanlıkla uğraşanlar aynı evde, vs. Yemekler evlerin yemekhanesinde Pazar ibadetleri ise tesis içinde yer alan bir kilise binasında bütün evlerin katılımıyla topluca yapılırdı.

Pakomius’un manastırı popülarite kazanmaya başlayınca sayıca büyüdü. Zamanla başvurular çoğaldı ve manastır küçük kaldı. Böylece Pakomius ikinci bir manastır açmak zorunda kaldı. Pakomius’un manastırı fikirlerin özgürce paylaşıldığı ve tartışıldığı bir ortam oldu. Zamanla bu manastırlar birer eğitim kurumu görevi de görmeye başladı. Birçok papaz manastırları ziyaret ederek Pakomios’un da öğretişlerinden faydalandı ve teolojik açıdan kendini geliştirdi. Manastırı ziyaret edenler arasında Kayserili Basilios bulunuyordu. Buradaki ortamdan oldukça etkilenen Basilios sonrasında Kapadokya’ya dönerek Anadolu’nun ilk manastırlarının oluşumunda büyük rol oynayacaktı.

Pakomius başkeşiş olarak yaklaşık 40 sene devam etti. 348 yılında bir salgın hastalık sonucu hayatını yitirdi. Geriye 8 manastır ve kurduğu manastır düzenini takip eden yüzlerce keşiş bıraktı. Öğrencileri sayesinde Suriye, Filistin, Anadolu ve daha sonra Avrupa topraklarında manastırlar açılmaya başladı. Bunun dışında Pakomius ilk Hristiyan dua tesbihini icat eden kişi olarak da tarihte izini bırakmıştır.

Marc Madrigal

 

Manastır Hareketinin Tarihi (2)