/ Azizler ve din adamlarımız hakkında tanıklıklar / 0.Elçi Aziz Pavlos ile kişisel görüşmem. Giriş

0.Elçi Aziz Pavlos ile kişisel görüşmem. Giriş

                0.Elçi Aziz Pavlos ile kişisel görüşmem. Giriş

 

 

          Senden oradaki dağların tepelerini araraştırman ve ardından tasvir etmen için Himalaya dağlarının zirvesine çıkmanı isteseler ve sen ayaklarının güçsüz düşeceğini hissedersen doğal olarak böyle bir işe kalkışmaya cesaret edemezsin.

  Aynen öyle, daha yeryüzünde iken ”üçüncü sema katına” (II.Kor.12:2) kadar ulaşan  ve Tanrı’nın yanına Azizlerin ve Kutsal Elçilerin mertebesine eren O’nu  tanıtma vazifesini üstlenirsen daha da tedirgin olursun.İsa Mesih’in ”seçtiği” Havari Aziz Pavlos’tan bahsediyoruz.(I.Kor.15:4) Birçok teolog daha ileri giderek onu ”RAB İsa Mesih’den sonra ilk gelen” olarak nitelendirmekteler. Fakat aslında ”Tek” olan RAB İsa’dan sonra ilk gelen, O’nun Annesi, tüm Azizlerin en büyüğü Meryem Ana’dır. Kilisemiz Aziz Pavlos’u ”Lider” diye bilmekte ve onun anısını On iki Havarilerin içinde, eşitler arasında birinci olan Aziz Petros (Saint Peter) ile aynı günde kutlamaktadır.

 Kore’de din görevlisi olarak bulunduğum sıralarda saygın ve yüksek tirajlı gazete PYONGHWA ”Ulusların Havarisi Pavlos’un”  geniş halk kitleleri tarafından bilinmesi için, bana bir yazı dizisi hazırlamamı önerdiler. Başlangıçta tereddüt etmeme rağmen bu büyük ve kutsal şahsiyete karşı beslediğim sevgi, hayranlık ve Ulusların Havarisi Aziz Pavlos’u daha geniş çapta tanıtabilmeyi çok fazla arzu ettiğim için ve aynı zamanda Lider Havari Pavlos’un hayatının bazı yönlerini ve yapıtlarını mümkün olduğu kadar basit bir yolla insanlara sunabilmek için bu öneriyi kabul ettim.

 Hristiyanlık adına dünya milletlerine açılan bu Lider Elçiye çocukluğumdan bu güne dek, tüm hayatım boyunca derinden bir bağlılık duydum. Aksi halde bu sorumluluğu üstlenmek istemezdim ve şimdi bunu sizlere bir günah gibi itiraf ediyorum.

 

Epir Bölgesi: Niğbolu (Nikopolis_Zafer Şehri)

  Yunanistan’ın Epir Bölgesinde, eski Niğbolu’dan (Nikopolis-Zafer Şehri) 40 km uzaklıkta bulunan çağdaş bir şehirde dünyaya geldim. Titos’a yönelik mektuplarından (3:12-19) Havari Aziz Pavlos’un M.S 66 sonbaharında Nikopolis Şehrini (Niğbolu) ziyaret ettiği ve kış boyunca orada kaldığı anlaşılmış oldu. Bu Şehri ise Roma İmparatoru Augustus M.Ö 31 yılında Aktio’da, Markus Antonius’a karşı kazandığı zaferin unutulmaması için kurmuştu. Bu yüzden bu şehre Nikopolis (Zafer Şehri) adı verildi, yani Zaferin Şehri.

   Nikopolis (Niğbolu) Epir Bölgesinin (bugün Arnavutluk ile sınırı olan Kuzey batı Yunanistan’ın bir vilayeti) en önemli Şehri ve Roma’nın bir Kolonisi idi. Öğrencilik yıllarımızda, öğretmenlerimiz bizi eski Nikopolis’e geziye götürüyorlardı ve bize bu şehrin anıtları hakkında bilgi veriyorlardı. Kalenin kalıntıları, Büyük Tiyatro, gemi şeklindeki stadyum, Eskilos’un eski bir Yunan trajedisini izlediğimiz konservatuvar da hala korunmaktadır. Oradan 45 km uzaklıkta bulunan kaynaklardan şehre su taşıyan su kemerlerinin bazı bölümlerini görmek mümkündür. Bugün bile aynı su kaynaklarından memleketim Arta’ya su temin edilmektedir. Çocuk aklımla, Havari Aziz Pavlos’un Nikopolis’te kışı geçirdiği aylarda, bugün bizim içtiğimiz aynı pınarlardan su içtiğini düşündükçe hayalim şahlanıyordu!

  Bize derin bir izlenim bırakan dev yapılı eski Hristiyan kiliseleri idi. Bunlardan birinin boyutları 75 metre uzunluğunda ve 48 metre genişliğindedir. Döşemesindeki şahane mozaikler muhafaza edilmiştir. Yapılan kazılarda, bu kiliselerden sekiz tane bazilika bulunmuştur. Bir kiliseden bir diğerine geçtiğimiz zaman bu yolları, içi alev alev yanan Havari Aziz Pavlos’un İncil’in hayat saçan tohumlarını ekmek için geçtiğini düşünüyordık.

Bu tohumların gerektiği kadar meyve verdikleri ortadadır. Aksi halde, ilk asırlardan beri bu şehirde o kadar kilisenin yer alması başka türlü açıklanamaz!

Atina’da:

Fakat daha sonra ”Tanrı Bilimlerini” okumaya gittiğim şehirde de Havari Aziz Pavlos’un vaazı duyulmuştu, Atina’da! Elçilerin İşlerinde (17:16-31) felsefe ile ilgili konuşmaların ve tartışmaların geçtiği halka açık Atina’nın Aeropagus’unda Havari Aziz Pavlos’un yaptığı konuşmanın detaylı bir özeti yer almaktadır.

Aeropagus ismi, mitolojideki Zeus’un oğlu Ares’ten (Mars) gelmektedir. Orada sarp kayanın dibinde Tanrı Ares’in (Mars) heykeli dikili olan bir tapınak bulunuyordu. Atina Akropolü’nün dışında 115 metreye kadar yükselen ”Pagus” sarp kaya anlamını taşımaktadır. Orada, antik çağlardan beri, Atina’nın en Üst Mahkemesinin Kurultay toplantıları yapılıyordu, ileriki yıllarda orası yasama ve yasaların uygulamasını denetleme yetkisine sahip Meclise dönüştü. Havari Aziz Pavlos’un döneminde Aeropagus’ta, Halk Meclisini Atina’nın yüksek sosyetesi temsil ediyordu. Orada, şu anda İskenderiye döneminin Yunan dilinde Havari Aziz Pavlos’un konuşma metninin tamamının yazılı olduğu bir levha bulunmaktadır.

Derin bir huşu ile biz İlahiyat Fakültesinin genç öğrencileri, Büyük Havari Aziz Pavlos’un o çağlarda Atinalıların tanımadığı gerçek Tanrı’yı ifşa ettiği ve O’nun hakkında orada vaaz verdiği Aeropagus diye bilinen uçurumun tepesine bizi götüren merdivenleri ilk kez çıkıyorduk.

Misyonerlerin Hristiyanlığı yaydıkları çağlarda, Havari Aziz Pavlos’un sanat ve edebiyatın görkemini yaşamaya devam eden bilgelerin Kalesi, putperestliğin merkezi, Atina’da yaptığı konuşmadan daha cesur bir girişime rastlamak mümkün değildir. Havari Aziz Pavlos’un Atinalı’lara getirdiği yeni dinin yüzyıllar boyunca, Yunanlıların milliyetlerini, uygarlıklarını, edebiyatlarını, sanatlarını korumalarını ve dillerinin ebediyete kadar taht kurmasını sağlayan gücün ve taze nefesin olacağı kimin aklına gelirdi ki?

Bundan dolayı her sene, 29 Haziran’ın akşamında, orada, o Kutsal Kaya’da, Havari Aziz Pavlos’un anısı milli şükran ve görkemle kutlanıyor ve ”Elçilerin İşlerinde” onun verdiği konuşma okunuyor. O dakikkaların yarattığı, insanı sarsan ürpertiyi birinin hissedebilmesi için, öyle bir günde orada bulunması gerekiyor.

O kutsal yerin karşısında ünlü ve ebedi Partenon Tapınağı ile Atina Akropolü yer alıyor. Aerospagus diye bilinen uçurumun tepesinde Atina’nın her dönemin Başpiskopos’u, onlarca başrahibin ve rahibin refakatinde özel bir ayin düzenliyor. Binlerce imanlı huşu ile aşağıdan aynı yerden ayini izliyor ve Havari Aziz Pavlos’un konuşmasının metnini aynı sözlerle dinliyor! Ardından hep birlikte Havari Aziz Pavlos’a dünyanın vaizine, zafer ilahisini okuyorlar:

”Milletlerin vaizi, bilgelerin en büyüğü ve Atinalı’ların şerefi olan senin önünde büyük bir coşkuyla eğiliyoruz. Verdiğin mücadelelere, çektiğin acılara, İsa Mesih uğruna onurla katlandığın iskencelere saygı duyuyoruz. Havari Aziz Pavlos, Tanrımız İsa Mesih’in kutsal elçisi, bizim ruhlarımızın da kurtarıcısı ol.”

Ne hoş ve harika bir tesadüf! Atina’da kaldığım yatılı okul ”Havari Aziz Pavlos” adını taşıyordu. Yatιlı okulun merkezi konumunda bulunan Kutsal Elçinin Kutsal ve büyük ikonası onun varlığını günlük yaşantımızda yanımızda hissetmemizi sağlıyordu, aynı zamanda da RAB’bin meyve bahçelerinde ve bağlarında ömür boyu izleyeceğmiz yolda ve dini hizmetlerimizin icrasındaki kararlarımızda bize esin kaynağı oluyordu.

  Korint’te:

Atina Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra askerlik vazifemi yerine getirmem için Havari Aziz Pavlos’un Yunanistan’da gerçekleştirdiği misyon gezisinin önemli durak merkezi olan Korint’ten başka bir yere gitmedim tabii. Orada, Havari Aziz Pavlos’un ziyaret ettiği ve faaliyetlerini sürdürdüğü Antik Korint Kenti’nin yakınında temel eğitim askeri kampı bulunuyordu. Çevredeki askeri tatbikatlar ve yürüyüşlerimiz esnasında biz genç imanlılar Havari’nin verdiği mücadeleleri ve seferlerini aklımıza getiriyorduk. Havari Aziz Pavlos ikinci misyon gezisi esnasında bir yıldan fazla bu kentte kalmıştı ve Korint’in meşhur Kilisesi’ni kurmuştu. Daha sonra (M.S 56-57) Korintlilere (Yeni Ahit’te) herkesçe bilinen ilginç iki mektubunu yollamıştı.

Harabe halindeki Antik Korint’i ilk defa ziyaret ettiğim zaman Konsül rütbesini taşıyan Gallion adlı Romalı Bölge Yöneticinin Mahkeme Kürsünün önünde hürmetle düşüncelere daldım. Bu mermer kürsü bugüne dek korunmaktadır. Aynı yerde, Korint’in fanatik Yahudileri Havari Aziz Pavlos’u Roma valisinin kendisini cezalandırması için dikilmişlerdi.

Yeni Ahit’i açarak Elçilerin İşleri bölümünden bu olayı anlatan satırları (Elç. İşl.18:2-16) okudum. Yahudiler tarafından kovalanan Havari Aziz Pavlos ”Ey Yahudiler ihbar ettiğiniz Kanunun cezalandırdığı bir suç veya size yönelik fena bir eylem olsaydı sizi dinleyecektim, fakat sizin öğretileriniz ve şeriatınızla ilgili bir mesele, bunu siz kendiniz halledin. Ben bu gibi konuların hakimi olmak istemiyorum” diye azat eden Roma valisinin kararını (Elç.İşl.18:14-15) nasıl bir ferahlıkla duymuş olabileceğini düşündüm. Böylece Havari Aziz Pavlos Kutsal vazifesine devam edebilmesi için serbest bırakıldı. Daha ileride Eski Agora yolunda, Havari Aziz Pavlos’a ilk inananlardan ve onun ilk öğrencilerinden çadır ustaları Akvila ve Priskilla’nın evleri ve atölyeleri bulunuyordu. Bilindiği gibi, Havari Aziz Pavlos Korint’te kaldığı süre kendisinin ve yoldaşlarının masraflarını temin etmek için onların atölyesinde çadır ustası olarak çalışımıştı. Aynı zamanda meslektaşlarına ve Akvila’nın atölyesine gelenlere İsa Mesih hakkında konuşuyordu.

Yavaş yavaş İsa Mesih’e inanmaya başlayan Korintliler’in sayısı artıyordu. Sinagog Başkanı Krispos bile bütün ailesiyle birlikte vaftiz oldu. Böylece Korint’teki Kilise (Korinthos Kilisesi) kuruldu. Günümüzde Korint Şehrin’de Büyük Havari Aziz Pavlos adını taşıyan muhteşem kilise, Korintliler’in kendi kentlerine, Hristiyan dinini getiren ve Korint Kilisesi’nin kurucusu sayılan Havari’ye hürmet, minnet ve şükranlarını ifade ediyor.

 

Selanik’te:

Korint’teki temel askeri eğitimimi tamamladıktan sonra yaşamaya başladığım şehirde de Havari Aziz Pavlos’un ağzından İncil’in mesajı duyurulmuştu. Selanik Atina’dan sonra, Yunanistan’ın ikinci büyük şehri sayılıyor. Yunan Kralı Kassander bu şehri M.Ö 316-315 yıllarında, Selanik diye çağırılan ve Büyük İskender’in kızkardeşi olan eşinin onuruna kurmuştu. Kuzey Yunanistan, Makedonya’da bulunan Selanik Şehrini Havari Aziz Pavlos 50, 51 yıllarında ziyaret etmiş ve bir kaç Yahudi’den hariç önceden Putperest olan birçok kişi İsa Mesih’e inanmaya başlamıştı. Selanik Şehri’nin Hristiyan Kilisesi de zamanla dünyanın en kuvvetli kiliselerinden biri oldu. Yeni Ahit’ten, Havari Aziz Pavlos’un ”Selaniklilere” yöneltiği I.ve II. mektubu herkesçe biliniyor. Selanik’te, Hristiyanlığın ilk asırlarından beri kurulmuş olan birçok kilise hala ayakta ve orada ayinler düzenleniyor. Orada, antik Şehrin bulunduğu bölgede Havari Aziz Pavlos’un onuruna bir kilise inşaa edilmiştir. Çevredeki mahallelerden oluşan bu bölge sınırları içerisindeki belediye  ”Havari Aziz Pavlos Belediyesi” adını taşıyor. Bu, Selanik’in Havarisi’ne ne kadar hürmet ettiğini gösteriyor.

 

Makedonya, Filipi’de:

Daha sonra Makedonya’da vaiz olarak hizmet ettiğim ordu komutanlığının merkezinin Filipi’nin yakınında olması bence hiç de tesadüf değildi. Bu şehir, Büyük İskender’in babası Filip tarafından M.Ö 356 yılında kurulmuş ve bu yüzden onun adını taşıyor. Burası Havari Aziz Pavlos’un, İsa Mesih’in yüceliğini ve Müjdesini yaydığı Avrupa’nın ilk şehri.

 

Ses kaydιnι dinleyiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=peu_X7Y7PPk&t=12s

Havari Aziz Pavlus’un Hayatı – Giriş

 

SOTİRİOS TRAMPAS, PSİDYA METROPOLİTİ,  AZİZ PAVLOS, DÜNYA ULUSLARINA GÖNDERİLEN ELÇİ

 

0.Elçi Aziz Pavlos ile kişisel görüşmem. Giriş